Nirvana translate French
261 parallel translation
Nirvana'nın bulutuna gizlendiğini farzederiz.
"ont oublié les sages enseignements de Bouddha,"
Howard, bunun "nirvana" yla aynı anlama geldiğini söylüyor.
Howard dit que ça a le même sens que "nirvana".
Nirvana Kenti, arka oda.
Arrière-salle du Nirvana City.
Bay Robinson'un mağarası nirvana görmüş mü ki?
La caverne de M. Robinson n'a jamais vraiment été le nirvana, pas vrai?
İnsanın tahammül edebileceği işkence limitini aştıktan sonra onlar hayal dünyası gibi bir dünyaya geçiyorlar.
Quand les gens sont torturés au-delà de la résistance humaine, ils atteignent une sorte de nirvana.
Tahlilden Esalen'e, Gestalt'a, karşılaşım gruplarına etkileşime, Nirvana'ya geçtin, öyle mi?
Alors, t'es allé d'analyse, à Esalen, à Gestalt... aux groupes de rencontres, à l'analyse transactionnelle, au nirvana.
Ve tükenmezdir.
Il a accédé au nirvana.
Karşı kıyıda Nirvana'ya ulaşmam gerekiyor, ama yapamıyorum.
là-bas tout est tranquille, le Nirvana, sur l'autre rive... et je ne peux pas.
Nirvana, sen istemiyor musun?
Nirvana, tu en veux?
Nirvana, ne kadar kalacağız burada?
Nirvana, on reste longtemps ici?
Nirvana.
Nirvana.
Nirvana olarak bilinen, Charles Wilson'u cinayetten tutuklayacağız.
Lancez une recherche pour Nirvana, alias Charles Wilson, pour meurtre.
Sonu olmayan bir yaşam, doğum, ölüm ve tekrar doğum silsilesi. Ta ki nirvanaya ulaşana dek.
naissance, mort et renaissance, jusqu'à ce qu'on atteigne le nirvana.
Ya da cennet olduğu söylenen Nirvana'yı mı?
Ou discuter pour savoir si le Nirvana est bien dans le paradis?
Siz ölüme Nirvana demiyor musunuz?
N'appellez-vous pas votre mort, Nirvana?
Nirvana, Nirvana... Büyük özgürlük.
Oh, Nirvana, liberté totale.
Ağacın köküne vardığınız zaman bütün rahibeler Nirvana'ya ulaşacaksınız.
Quand toutes les racines seront coupées, Mes chères soeurs! Vous arriverez toutes au Nirvana.
Gözün arkada kalmasın, Nirvana için hazırlık yap.
Ne vous inquiétez pas et préparez-vous pour votre Nirvana.
Çöp işini Nirvana'ya giden yolda bir durak olarak düşün.
Les ordures ne sont qu'une étape avant le nirvana.
Cenneti bulmuş muyum?
Le nirvana, non? Qu'en penses-tu?
- Karma Nirvana sendromu bir yığın saçmalık korkarım. Hayır.
Le syndrome karma nirvana.
İdealim Diamond Room gibi bir kulüpte çalışmak değildi elbette.
La boîte de strip-tease, c'est pas vraiment le nirvana, tu sais.
Nirvanaya giden yol asla güvenli değil zor ve sarptır.
Le chemin du nirvana... n'a jamais été sûr... il est abrupt et difficile.
- Ve "Nirvana".
Et Nirvana.
Gizemli bir yer bizi bekliyor.
- Le Nirvana! Le Portail Mystique!
Bay Hippi, Nirvana'yı başka bir yerde arayın.
C'est pas ici, pour la méditation.
Madonna ve Nirvana gibi, ölçüyü kaçıranlardan hoşlanırım!
Moi, j'aime Madonna et Nirvana, celui qui s'est explosé la tronche!
Rahatlatılmamışları rahatlatacağım. Ve yaşayan varlıkları nirvanaya götüreceğim.
Je soulagerai ceux qui ne sont pas soulagés et j'installerai tous les êtres vivants dans le nirvana
Belki "nirvana" ya ulaşmak istiyorlardır.
Ils veulent peut-être connaître le Nirvana.
Bu sırada şehirde, Nirvana ve 3. caddenin köşesinde...
Pendant ce temps, au coin de Nirvana et de la 3ème...
Bu harika günü daha da güzelleştiren tek şey, ailemin de yanımda olmasıydı.
Pour atteindre le nirvana, il manque juste ma famille!
Bazıları Vietnam Savaşını ya da Nirvana'nın konserini unutamaz.
Certains se remettent jamais d'être passés en 1ère partie de Nirvana.
"Nevermind" dan "Smells Like Teen Spirit", Nirvana.
Nirvana, Smells Like Teen Spirit dans Nevermind.
Sex Pistols mı, Nirvana mı, Şirinler tarzı mı?
Sex Pistols, Nirvana, les Schtroumpfs?
Bu, Nirvana'ya giden gerçek bir patikadır.
Car tel est le chemin qui mène au Nirvâna.
Benim gibi birinin Nirvana'ya çok uzun yolu var.
Quelqu'un comme moi doit avoir une très longue route vers le Nirvana.
Lütfen Nirvana ve diğer klanlara gidip de ki ;....
Informe Point Nirvana et tous les autres clans s'il te plaît.
O nedenle bedenlerinizi Nirvana noktasına bırakmanızı öneririm
Je vous suggère de laisser vos corps à Point Nirvana.
Peki, hadi Nirvana boktasına gidelim! Bedenim şimdi orda!
D'accord, retournons à Point Nirvana où mon enveloppe se trouve.
"Nirvana'ya doğru söz ve doğru bakış açısıyla ulaşılabilir."
" On atteint le nirvana avec de bonnes idées et un bon discours.
"Nirvana Sutrası 19. dize"
Sutra de l'Extinction
Nirvana'ma hoşgeldiniz!
Bienvenue au nirvana!
Yes'ten Jethro Tull'a, Jam'den Nirvana'ya düz bir çizgi çekebilirsiniz.
Je dis qu'on peut relier Yes à Jethro Tull à Jam à Nirvana
- Duyan da orayı cennet sanır.
À t'entendre, c'est le nirvana.
Eskiden Nirvana'yı dinlerdim..
J'aimais Nirvana.
Nirvana konserinde tanışmıştık.
À un concert de Nirvana.
Aslında son Nirvana konseriydi. Kurt Cobain'den önce...
En fait, c'était le dernier concert de Nirvana, avant que Kurt Cobain...
Nirvanaya ulaşmış olmalıyız.
Au nirvana.
İki kadehle cennete gidersin.
quelques verres et c'est Ie Nirvana.
Bu figür, Buda'yı nirvana'ya ulaşmasından hemen önce tasvir etmektedir.
Regardez. - Mon Dieu. - Seigneur, regarde.
Bütün dünyevi arzulardan arındığı için böyle gülümsemektedir.
La statue couchée représente Bouddha au seuil du Nirvana enfin délivré de tous les désirs terrestres ce qui explique le sourire de béatitude.