Nonoş translate French
367 parallel translation
Bu ne nonoş bir isim.
c'est un nom de pédé?
Birazcık nonoş olsa bile, yinede o bir beyefendi.
"Même s'il est un peu étrange, c'est un gentleman."
Çünkü aniden bir nonoş olmaya karar verdim!
Parce que je suis devenu gai, tout à coup!
Elma şekeri vermek için beni kollamıyordun herhâlde, nonoş!
C'est pour m'offrir des chocolats que tu me guettais? Voyou.
Dedikleri gibi, Mel "nonoş" mu?
Mel est-il homosexuel?
Bütün mektup, kulağa acayip geliyor. Nonoş falan olmalı.
Dans la lettre, il a l'air vraiment pédé.
Ted Casablanca nonoş değil.
Ted Casablanca n'est pas une pédale.
Anlat bakalım, nonoş.
OK, la pédale, explique.
Nonoş!
Tapette!
Hoş geldin Nonoş!
Eh, le mec, là!
Nasılsın, koca nonoş?
Alors, comment vas-tu, grosse pouffe?
- Herif tam bir nonoş!
C'est vraiment une sacrée Tante!
Bir uyuşturucu bağımlısı, nonoş veya sapık olabilir.
On fouillera les bas-fonds de Moscou.
- Emin ol ediyorum nonoş.
- Absolument.
- 45 yaşında, biraz toplu, nonoş.
- Dans les 45 ans, grassouillet, tante.
- Nonoş!
Pédé!
Vur ona çantanla, nonoş.
Tape-le avec ton sac à main, pédé.
Zenci olarak çağrıldım, nonoş olarak çağrıldım ama Fransız asla!
On m'a déjà traité de nègre, on m'a déjà traité de tante, mais jamais de Français.
- Paranı kime bırakacaksın, nonoş?
- A qui tu laisses ton fric?
Postanedeki nonoş musun?
C'est toi le pédé du tri postal?
Nonoş tacizine mi?
Et alors, hein? On vient casser du pédé, là? Hein?
Nonoş şey, evet ya da hayır?
Une histoire de cul, hein?
Düşüp öl e mi? Seni sersem nonoş!
Fais pas chier, connasse!
Yani nonoş mu yoksa...
Genre folle, ou...
Ben bir nonoş değilim.
Je suis pas une tapette.
Bunun Nono'yu da nonoş yapmasından başka!
À part que ça fait de Nono une tapette aussi!
Selam nonoş.
Salut, tapette!
Tümü nonoş gibi uçtular.
c'est faire du "fairy flying".
Ben buna nonoş gibi dönmek derim.
Il fait sa danseuse.
Eğer nonoş olduğu söylemeye çalışıyorsan, bunu kaldıramam.
Tu ne vas pas me dire que tu es pédé? Si c'est le cas je ne sais pas si je peux l'accepter. Non, je ne suis pas un pédé.
Oye, nonoş konuşabiliyormuş.
Oye, la chatte parle.
- Seni zenci nonoş.
- Espèce de pédé de nègre!
Bir önceki çavuşunuz nonoş olduğu ve emekliliğine gün saydığı için... sıvışıp kaytarabileceğinizi düşünüyorsunuz.
Gonzesses, vous glandez parce que votre ex-Sergent putassait... en bon rond-de-cuir tire-au-cul! Les bibiches, terminé!
Yapmayın. Siz nonoş dedektifler misiniz?
Non, vous êtes des Voltigeurs de la Jaquette!
Yoksa sen nonoş musun?
T'es homo ou quoi?
"Dokumacı Nonoş" isimli bir makinenin patentini almış.
Il a inventé une machine, baptisée Nancy la Tisseuse.
- Birinin nonoş olduğunu söylememiştin.
- Vous m'aviez caché qu'il était efféminé.
Efemine bir nonoş var.
La lopette efféminée.
Bu beni nonoş yapmaz, tamam mı?
Ça ne fait pas de moi un pédé, pas vrai?
Ben nonoş değilim.
Je ne suis pas un pédé.
Bu gece evde olsan iyi edersin nonoş.
Tu ferais mieux de rentrer à la maison ce soir, pédé.
Nonoş mu?
Pédéraste!
Al Teddy, işte kemik.
Allez, Teddy, mange le nonos.
Nonoş.
Ton doigt.
Nonoş mu? Evet.
Pédé?
Snookie'cik, küçük kemikçiğini ister mi?
Boutchou toutou veut un petit nonos mimi?
Nonoş değilim. Kurt adamım.
Je suis un loup-garou.
Kendisi nonoş değildir, değil mi Bob?
N'est-ce pas?
Sizi nonoş pezevenkler, sizi!
Salopiots d'farceurs!
Ayağa kalk nonoş!
Debout, trou du cul!
Baksana nonoş.
Hé, pédé!