O benim en iyi arkadaşım translate French
250 parallel translation
O benim en iyi arkadaşım.
C'est mon meilleur ami.
O benim en iyi arkadaşım, ayrıca aritmetikte müthiş derecede iyi.
C'est mon meilleur ami et il est très fort en arithmétique.
O söylüyor, o benim en iyi arkadaşım.
Il m'en parle. C'est mon meilleur ami!
- Benimle olmaz. O benim en iyi arkadaşım.
- Pas avec moi, c'est ma seule amie.
O benim en iyi arkadaşım.
Ma meilleure amie.
O benim en iyi arkadaşım.
Oui, c'est ma meilleure amie.
O benim en iyi arkadaşım, ve baş nedimem olacak.
C'est mon amie et elle va être ma dame d'honneur.
O benim en iyi arkadaşım!
C'est mon meilleur ami!
Haklısın. O benim en iyi arkadaşım.
Oui, ma meilleure amie.
- O da. Ama o benim en iyi arkadaşım, Wayne!
Mais c'est ma meilleure amie, Wayne!
Çünkü o... o benim en iyi arkadaşım... ve onu seviyorum.
Parce que... Elle est la meilleure amie que j'aie jamais eue... et je l'aime.
William Blake artık bir efsane. O benim en iyi arkadaşım.
William Blake est une légende à présent, c'est un bon ami à moi...
Buffy, Willow'u severim. O benim en iyi arkadaşım. Bu da onu..... dudaklarını pek düşünmediğim türde bir kız yapıyor.
J'aime Willow, et c'est ma meilleure amie, ce qui fait que je ne pense pas vraiment à ses lèvres, c'est le genre de fille avec qui je suis juste ami.
O benim en iyi arkadaşım.
C'est mon meilleur ami!
o benim en iyi arkadaşım. o benim arkadaşım.
C'est mon meilleur pote!
- o benim en iyi arkadaşım. bu okulda iyi bir etkimiz var. bilirsin.
C'est mon meilleur ami, et on est un peu les boss, dans le coin.
Evet, Noel da burada olacak ama o benim en iyi arkadaşım değil ki.
Ouais, Noel sera là, mais ce n'est pas vraiment un bon copain.
* Ve o benim en iyi arkadaşım * - Sanki kalbinden bıçaklamışım gibi.
Regarde-les ensemble.
- O benim en iyi arkadaşım.
- Non! C'est mon meilleur ami.
O benim en iyi arkadaşım.
J'ai pas pu.
O benim en iyi arkadaşımın karısı.
C, est la femme de mon meilleur ami.
Ben anlarım çünkü o benim en iyi arkadaşım ve onu çok severim.
Je peux le dire. C'est ma meilleure amie. Je l'aime.
Çünkü o benim en iyi arkadaşım.
C'est parce que c'est mon meilleur ami.
O benim en iyi arkadaşım fakat çok büyük bir hatası var.
Elle est ma meilleure amie, mais elle a un grand défaut.
O benim en iyi arkadaşım- -
C'est mon meilleur ami.
- Evet biliyorum. - O benim en iyi arkadaşım.
Ne dis rien.
- O benim en iyi arkadaşım, neden söylemeyecekmişim?
Pourquoi je lui dirais pas?
O benim en iyi arkadaşım.
C'est ma meilleure amie.
- Larry, o benim en iyi arkadaşım.
- C'est ma meilleure amie.
Doktor Gould sadece meslektaşım değildi, o benim en iyi arkadaşımdı.
Non seulement le Dr Gould était-il mon collègue... il était mon meilleur ami.
O benim en iyi arkadaşım.
Parce que c'est mon meilleur ami.
O benim en iyi arkadaşım. - Yalan söylüyorsun.
Alors, regarde-moi dans les yeux, et dis-moi que tu n'as pas couché avec lui.
Tamam, O benim en iyi arkadaşım
- Il se trouve qu'elle est ma meilleure amie, et que ton ami est un voleur.
- O benim en iyi arkadaşım.
- C'est mon meilleur ami.
O her zaman benim en iyi arkadaşım olarak kalacak, ama benden ne...
Je me souviendrai toujours de lui comme de mon meilleur ami, mais...
O Rex Stetson değil, o... benim en iyi arkadaşım!
Ce n'est pas Rex Stetson, c'est... mon meilleur ami!
O, benim en iyi arkadaşım.
Je suis son meilleur ami.
O benim en iyi arkadaşım.
Il est mon ami.
O yaşta, çirkin, yüzü sivilcelerle dolu ve kafasına takmış, benim en iyi arkadaşım olacakmış.
Vilaine, le visage plein de boutons et possédée du désir inébranlable d'être ma meilleure amie.
En iyi arkadaşım o benim.
C'est ma meilleure amie.
- O benim en iyi arkadaşım.
Comme des sœurs.
O, benim en iyi arkadaşım.
C'est ma meilleure amie.
- Şey, o... benim en iyi arkadaşım.
- C'est mon meilleur ami. - Vraiment?
Benim en iyi arkadaşım o.
C'est mon meilleur pote.
O benim en iyi arkadaşım. Sikişi böyle kullanma sakın, tamam mı?
Ne te sers pas de ça.
O benim en iyi arkadaşım.
II est mon ami.
O gerçekten benim en iyi arkadaşım.
[Skipped item nr. 334 ] [ Skipped item nr. 335]
O belki de hala benim en iyi arkadaşım ve çocukluktan kalan tek arkadaşım.
Mais il restait mon meilleur ami... et mon seul ami d'enfance.
- O benim en iyi arkadaşım.
C'est mon meilleur ami.
Benim için çalışan biri var, sana yardım edebilir ve o Danny'nin en iyi arkadaşı değil.
Je peux te faire aider par un gars qui n'est pas le meilleur ami de Danny. Holà!
Şuanda o merdiven taşlarından birine oturan, benim en iyi arkadaşım ve gelecekteki iş ortağım, Marlon.
Assis sur l'un de ces tremplins, mon meilleur ami et futur associé.