English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ O ] / O kadar da kötü değildi

O kadar da kötü değildi translate French

323 parallel translation
O kadar da kötü değildi.
Ce n'est pas si pire.
Bir başıma olmam o kadar da kötü değildi.
J'étais plutôt contente d'être seule pour un moment.
Neticede, son savaş bazılarının düşündüğü gibi o kadar da kötü değildi.
Quelque chose nous dépassant semblait nous guider.
O kadar da kötü değildi, değil mi?
Ma pièce est si mauvaise?
O kadar da kötü değildi. - Çok sağ olun.
Ce n'était pas si méchant.
Margo o kadar da kötü değildi.
Margo ne se débrouille pas si mal.
- Evet, o kadar da kötü değildi.
Ouais. Ce mec n'était pas si mauvais.
Bizim çocuklar ona Kalaşnikov adını taktılar, ama o kadar da kötü değildi.
Les gars appelaient ça du "tord-boyaux".
İlk başta o kadar da kötü değildi, çünkü çektiğim sorunların geçici olduğundan ümitliydim.
D'abord, ce n'était pas trop dur, car j'avais l'espoir... que mes ennuis ne seraient que temporaires.
O kadar da kötü değildi.
Pas tant que ça.
- O kadar da kötü değildi.
- On ne s'en est pas trop mal tirés.
Hapishane o kadar da kötü değildi.
La prison n'était pas si mal.
O kadar da kötü değildi. Asıl amacımız Ayako'nun mutlu olduğunu görmekti ve bunu da başardık.
Ne sois pas triste, la première étape est franchie.
- O kadar da kötü değildi, değil mi?
- En plein dedans! - Oui, pas mal, hein?
Aslında o kadar da kötü değildi.
Très adroitement, d'ailleurs.
O kadar da kötü değildi.
Elle puait pas tant que ça.
O kadar da kötü değildi, ha?
Ça n'a pas été si épouvantable?
Luther ile o işten pek para kazanmadık ama o kadar da kötü değildi.
On ne gagnait pas grand-chose, mais c'était pas difficile.
- O kadar da kötü değildi.
- Oh, ce n'était pas si pire que cela.
Hayır. Ben taşındığımda o kadar da kötü değildi.
Non, ce n'est pas si terrible une fois qu'on s'y fait.
Yoo, hikâyen o kadar da kötü değildi. Ama hikâyeni bir iki detayla süsleyebilirdin.
Elle n'est pas trop mauvaise, il faut l'étoffer un peu.
Kırık camı temizledikten sonra o kadar da kötü değildi.
Quand j'ai nettoyé le verre cassé, ce n'était pas si mal.
O kadar da kötü değildi, değil mi?
Ça s'est plutôt bien passé!
Bir kaç yıl önce o kadar da kötü değildi.
Cela ne l'étais pas il y a quelques années.
- O kadar da kötü değildi.
C'était pas si mal.
O kadar da kötü değildi dekan Halsey, Sadece burada olduğunuzu bilmiyordum.
Pas grave. J'ignorais qu'il y avait quelqu'un.
Hey yapmayın, o kadar da kötü değildi.
Allez, c'est pas si terrible.
- O kadar da kötü değildi.
- C'était pas si mal.
Haydi Blackadder, o kadar da kötü değildi alev alev bir ateşin çözemeyeceği hiç bir şey yoktur.
Allons, Vipèrenoire, ce n'est pas si tragique. Rien qu'on ne puisse guérir avec un bon feu.
- O kadar da kötü değildi.
- Elle était pas si mauvaise.
O kadar da kötü değildi.
Ce n'était pas si mal.
En büyük düşmanın o kadar da kötü değildi.
Ton pire ennemi n'était pas si méchant.
O kadar da kötü değildi...
C'était pas si mauvais
Fırtına o kadar da kötü değildi.
L'orage n'était pas si terrible.
O kadar da kötü değildi.
Il n'était pas si mal.
Karşılığında o işleri yapmak zorunda olman dışında o kadar da kötü değildi.
C'était pas mal, sauf pour les services que tu as dû lui rendre par la suite.
O kadar da kötü değildi.
Pas si mauvais que ça.
- Hoşuma gitmedi. - O kadar da kötü değildi.
- je n'aime pas ça - ce n'était pas si mal
O kadar da kötü değildi. Başroldeydim.
J'avais le rôle principal!
Dinle, o kadar da kötü değildi... ama, bir dahaki sefere gözlerini daha yavaş oynatmalısın tatlım.
C'est pas mal. Moins rapides, les yeux.
O kadar da kötü değildi.
Mais tout n'a pas été perdu.
Aslında hiç karşılaşmadığımıza seviniyorum. Herhalde birbirimizden pek hoşlanmazdık. O kadar da kötü değildi.
Nous ne nous serions sans doute pas entendus tous les deux.
Bu o kadar da kötü değildi.
C'était trop compliqué.
Rach, onu ben de hatırlıyorum. O kadar da kötü değildi.
Je m'en souviens, c'était pas si mal.
O kadar da kötü değildi.
C'est pas si grave!
O kadar da kötü değildi, değil mi?
Ce n'était pas si méchant, n'est-ce pas?
Eleştiriler o kadar da kötü değildi, herhâlde.
Les remarques n'ont pas pu être aussi mauvaises.
O kadar da kötü değildi.
Raté?
Ayrıca o yaşlı balıkcı da o kadar kötü biri değildi.
Le vieux pêcheur n'était pas si méchant, en fait.
O kadar da kötü değildi, değil mi?
C'était pas si grave, si?
Bence bu o kadar da kötü bir gece değildi.
Cette soirée n'était pas si terrible.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]