Objections translate French
428 parallel translation
Bir mahzuru yok, değil mi?
Vous n'avez pas d'objections?
Mahzur?
Des objections?
Bir itirazı olan yoksa, seçin silahınızı.
S'il n'y a pas d'autres objections, choisissez votre pistolet.
- İtirazın var mı?
Des objections?
İtirazı olan var mı beyler?
Des objections, messieurs? .
İtirazı olan?
Des objections? .
Yeni vergiye Sakson dostlarımızdan başka itiraz geldi mi?
D'autres objections des Saxons à notre nouvel impôt?
İtiraz mı Majeste?
Des objections?
- hiçbir itiraz olmamalı.
- il n'y aura pas d'objections.
Itirazi olan var mi?
Il y a-t-il des objections?
Itirazi olan var mi?
II y a-t-il des objections?
Sayın Yargıç, ısrarla söylüyorum ki eğer alim avukatımız itiraz edecekse mahkemeye hitaben itiraz etsin, tanığıma değil.
M. Le juge, j'aimerais que l'avocat de la défense émette ses objections en s'adressant à la Cour, pas à mon témoin.
Ama itirazınız yoksa hemen Paris'e döneceğim.
Mais je peux rentrer à Paris s'il y a des objections.
Benim. - Bir itirazın mı var? - Üstüne alınma.
A moi, pas d'objections?
İtirazın mı var?
Vous avez des objections?
Sizi gözlem ve çalışma amaçlı kullanmama itirazınız olur mu?
Auriez-vous des objections à ce que je vous prenne comme sujet d'étude?
Evet, eğer itirazınız yoksa.
Pas d'objections?
Yoksa geceyi seninle aynı çatı altında geçirmeme de mi itirazın var?
Ou as-tu des objections à passer la nuit sous le même toit que moi?
Herhangi bir itiraz
Des objections?
- Bir itirazınız mı var?
- Des objections?
İtirazın mı var?
Des objections?
Herhangi bir itirazın varsa bunu söylemenin şimdi tam sırası.
Si vous avez des objections, c'est le moment de les formuler.
Hayır, bir... bir itirazım yok.
Je n'ai pas d'objections.
Herhangi bir itirazın varsa bunu şimdi söyle.
Vous avez des objections?
- Bir itirazın mı var?
- Tu y vois des objections?
Bir hayli düşündükten sonra, itirazlarımın... cömert davranışınız karşısında oldukça önemsiz göründüğünü anladım.
Mes objections semblent insignifiantes Devant la générosité de votre geste.
- Yanıtlamaya bir itirazın mı var?
- Y a t-il des objections?
- Hayır. Yok.
- Non pas d'objections.
Bir itirazın varsa şimdi duysam iyi olur.
Si tu as des objections, j'aimerais les entendre maintenant.
Onun için sorun değilse benim için de değil.
Je n'ai pas d'objections, s'il n'en a pas.
Verdiğin karardan memnun musun?
Tu n'as pas d'objections?
Eğer kimsenin itirazı yoksa, lütfen numaraları çekmeye başlayın.
S'il n'y a pas d'objections, procédez au tirage.
Başka itiraz var mı?
D'autres objections?
Bir itirazın mı var?
Pas d'objections?
- O halde itirazım yok.
- Alors pas d'objections.
İtirazlar reddedilecektir.
S'il y a des objections, elles sont rejetées.
İtirazın mı var?
Tu as des objections?
- Herhangi bir itirazı olan var mı?
Pas d'objections?
- Tartışma yok!
- Et pas d'objections!
Gösteriyi izleyeceğiz şerif.
On va au spectacle, Marshal. Des objections?
- İtirazı olan?
- Des objections?
İtirazı olan var mı?
D'autres objections?
İtirazı olan var mı?
Avez-vous des objections?
Sorumuz ve itirazımız yok.
Pas de questions, pas d'objections.
Tüm itirazları, eleştirileri, önerileri dinlemek isterim, ama bir kez.
C'en est une. Je veux entendre toutes les objections, critiques et suggestions, mais une seule fois.
- Yüzbaşı Shattuck'açılış konuşmasındaki sinsi taktiğin ön yargı yaratmamasını diliyorum, İtirazımız yok.
Du moment que la cour reconnaît une tentative sournoise de créer un préjudice, je n'y vois pas d'objections.
- Acaba, bir itirazınız mı var, Cantrell?
- Des objections, Cantrell? - Aucune.
- Cevap vermek ister misiniz Doktor Freud?
Pas d'objections, Dr Freud?
İtirazınız var mı?
Vous avez des objections?
İtirazımız yok, Hakim Bey.
Nous n'avons pas d'objections.
Bir itirazınız var mı, Bay Tubal?
Des objections, M. Tubal?