Oniki translate French
305 parallel translation
Oniki.
Douze.
Daha önce böyle bir davamız olmamıştı yani... oniki yıldır
C'est la seule affaire de ce genre qu'on ait eue en douze ans.
- Saat neredeyse oniki buçuk. Olamaz.
Il est presque midi et demie!
Ama şuanda söyleyebiliyorum ki o ve başka biri adam arasında sürekli görüşme gerçekleşmektedir. Bu adam Temmuz'un dokuz, on, onbir, oniki ve onüçünde bayan Dietrichson'un evinde görüldü.
En revanche, je peux vous dire qu'on l'a vue avec un homme dont on a pu établir qu'il a passé chez elle les soirées des 9, 10, 11, 12 et 13 juillet.
Oniki bin, yoksa itiraf Sackett'e ulaşır.
1 2.000... ou Sackett recevra vos aveux!
"O andan sonra yedi, sekiz, on, oniki yaşındaki çocuklara,..." "... tıp fakültesine, diğer okullara yada bir işe girmeye çalışan... " "... genç kız ve oğlanlara yapılan saldırıları gördüm. "
"Dès lors, j'ai vu les agressions que subissent des enfants de sept, huit, dix ou douze ans, des adolescents qui cherchent à travailler ou à faire des études."
Bombalandım, oniki kez.
Bombardée des douzaines de fois.
İki yüz onbir... İki yüz oniki...
211... 212!
- Oniki olsun. - Çok ucuz oldu. Ama çekilmez biri olduğunu kabul ediyorum.
- C'est maigre, mais je suis las... de ses récriminations.
- Tam oniki kişi.
- Une douzaine.
Bu tepede yirmi düşman var, doğuda da en az oniki.
- Combien sur le coteau? - Vingt ennemis. Douze à l'Est.
On, oniki saat.
10, 12 heures?
Netice oniki.
Le résultat est douze.
Oniki numaradan biri oluşuyor, ve iki üç oluyor.
Douze est composé de un et de deux, ce qui fait trois.
- Bırak olsun. - Bu oniki.
- Comme vous voudrez.
Mahkemede bunu oniki farklı şekilde kanıtladılar.
Ils l'ont prouvé de trente-six manières.
- Bilmiyorum. On, oniki saniye?
- Dix, douze secondes?
Oniki numara?
Numéro douze?
Oniki numara!
Numéro douze!
Bu davaya konsantre olmuş oniki insan var burada.
Nous sommes douze à examiner cette affaire.
Oniki yıl önce.
Il y a 12 ans.
Oniki ayri kabinleri var, dogrudan disari baglaniyorsun.
Y a 12 cabines branchées sur l'extérieur.
Oniki zengin kadın mı?
Douze femmes riches?
Yaklaşık oniki yaşlarında bir çocuk.
C'est un jeune gamin, pas un officier... Un gosse dans les 12 ans.
Oniki buçuk dakika önce Ay'ı geçtik.
On a dépassé la lune il y a 12 minutes et demie.
Oniki.
Les ordres sont d'assister au châtiment.
Onbir, oniki yaşlarında.
Il n'aura que 11 ou 12 ans.
İşte orada. Oniki yaşlarında küçük cılız çocuk.
Oui, notre petit garçon tout maigre de 12 ans.
Oniki kenarlı şeklindeydi.
Désormais, des milliers de planètes habitées seront à portée de main.
Üç metre uzunluğunda alırdık. Değişik çaplarda olurlardı. Oniki milimetre kadar kalınlıkta, mukavvaydılar.
Et la façon dont il se comporte est à mon avis un véritable exemple de la façon dont on devrait se comporter avec les autres acteurs.
Oniki sene oldu.
Il y a douze ans.
Oniki, yarım gibi.
Minuit, minuit et demi.
Oniki yaşımın saflığı üzerine yemin ederim ki onu çağırdım.
éar mon pucelage, perdu à 1 2 ans, je lui ai dit de venir!
- Altı, yedi, sekiz, dokuz, on, onbir, oniki...
- six, sept... huit, neuf, dix, onze, dou...
Oniki saate kadar ödeme olacak.
Douze heures avant le gros lot.
Oniki ikiden çoktur.
J'ai dit "doce", douze!
Bu yüzden adam başı oniki demiştim.
Douze par personne!
Artık yılda en fazla oniki kızla birlikte oluyorumdur.
Je baise pas plus d'une douzaine de nouvelles nanas par an.
Tabii ki, bir at satma olayı olmuştu ve oniki yaşında olduğu halde, altı yaşında olduğunu söylediği.
Bien sûr, il y a eu la fois où il lui a vendu un cheval en affirmant qu'il n'avait que six ans alors qu'en réalité, il en avait douze...
- Oniki yaşındaydı.
Il avait douze ans, en fait...
Tevye oniki olduğunu biliyordu.
Tevye sait qu'il en avait douze!
Oniki.
Douze... douze...
Bu demektir ki, ruletin her oniki çevirilişinden birinde senin hiç sanşın yoktur.
Ça veut dire qu'une fois sur douze on n'a aucune chance de gagner.
Oniki. Alın, size yazayım.
12, tenez, je vous l'écrit.
Oniki nüshayı tamamladık bile.
Nous avons déjà fini douze copies.
Üç, dört, beş... altı, yedi, sekiz dokuz, on, onbir... oniki, onüç, ondört.
Trois! Quatre! Cinq!
On ve üstüne iki, eder oniki.
Reste toujours 1 2.000 dollars.
Saat oniki'de çoktan gitmişti.
A midi... il était plus là.
Aslında, "Reflections" ismindeki tek kişilik bir şov yaptım, oniki efsanevi kadın sanatçıyı oynadım, hepsi benim, kendi kariyerimi yarattığım zamanlarda mükemmeliğin sembolleriydi.
Hoshi a-t-elle bu? On continue de tourner. Nous ne pouvons pas vous aider sans vous voir.
İkimi, onmu, oniki mi yoksa altı tanemi alacağız?
Huit!
Oniki?
Douze?