Onur duyarım translate French
590 parallel translation
Onur duyarım.
J'en serai honoré.
Zaferiniz için tekrar savaşa dönmekten onur duyarım, Majesteleri.
Pour votre gloire, je retourne à la guerre avec un courage renouvelé.
Yarın öğlen, yeni golf kulübümüzün açılışını duyurmaktan onur duyarım.
J'aimerais vous annoncer l'ouverture de notre nouveau golf demain à midi tapant.
Bayanlar, baylar, Yeşillik Komitesi başkanı olarak, Bay Sam Bisbee'nin golf kulübünün ilk vuruşunu yapacağını duyurmaktan onur duyarım.
Mesdames et messieurs, en tant que président du comité des verts, c'est à moi que revient l'honneur d'annoncer que monsieur Sam Bisbee frappera la première balle.
Teşekkür ederim. Doktorla tanışmaktan onur duyarım.
Ce sera un honneur de le rencontrer.
Aşağıda hazır bulunmanız gerektiğini bildirmekten onur duyarım.
J'ai l'honneur de vous informer qu'on souhaite votre présence en bas.
Ben de sizin tam burada bulunmanız gerektiğini bildirmekten onur duyarım.
J'ai l'honneur de vous informer qu'on souhaite votre présence ici-même.
Baylar bildirmekten onur duyarım. Sonunda Avusturya'nın işgali için hazırız.
J'ai le plaisir de vous annoncer qu'enfin nous pouvons marcher sur l'Osterlich.
Onur duyarım, C.K.
C ´ est un honneur, C.K.
- Onur duyarım.
- J'en serais très honoré.
Bundan onur duyarım.
Et les bans, la réception...
Onur duyarım.
J'en serais très honoré.
- Onur duyarım.
- Je serais honoré.
- Elini sıkmaktan onur duyarım.
Laissez-moi vous serrer la main.
Onur duyarım efendim. Artık bir temsili onbaşısın.
Vous êtes maintenant caporal.
Beyler, Apaçi ulusunun büyük şefi Cochise'i takdim etmekten onur duyarım.
J'ai l'honneur de vous présenter le grand chef Cochise.
Onur duyarım.
J'en serais honoré.
O taktirde, zevk ve onur duyarım.
Dans ce cas, j'accepte cet honneur avec joie.
Bundan onur duyarım, Majesteleri.
J'en serais honorée, Votre Altesse.
Siz ve Nikolas benimle bir kadeh içerseniz bundan büyük onur duyarım.
Me ferez-vous l'honneur de trinquer avec moi?
Gelirseniz bundan büyük onur duyarım Bay Kristo...
Vous m'honoreriez en...
Onur duyarım Quist.
Ce sera un honneur.
Sorun değil. Onur duyarım.
Je serais honoré de danser.
- Bundan onur duyarım Matmazel.
Avec plaisir.
Tabii ki, öneriImekten onur duyarım.
Ce serait un honneur pour moi.
Aksine, onunla dövüşmekten onur duyarım.
Je suis même fier de le faire.
Bundan onur duyarım.
J'en suis fier.
Yarın ava çıkmaya ne dersiniz? Konuğum olmanızdan onur duyarım.
Venez à la chasse demain.
Gözlem ve araştırmalarınız için, Roma'daki... hayvanat bahçesinin olanaklarını size sunmaktan onur duyarım.
Je considérerais comme un honneur que d'offrir les équipements du jardin zoologique de Rome pour l'observer et l'examiner.
Onur duyarım. Benim adım Sara.
Quel bonheur!
Sana yardım önerimi kabul edecek olursan onur duyarım. Sadece sana destek olmak için, şerif yardımcısı.
Je serais très honoré... si vous m'autorisiez à vous seconder.
- Sana yardım etmekten onur duyarım.
- Laissez-moi vous aider.
Onur duyarım, efendim.
Nous serons honorés.
Size kılavuzluk etmekten onur duyarım.
Je serai honoré de vous conduire.
O şeref bana ait. Margherita, gel. Albay Pallavicino'yu tanıştırmaktan onur duyarım.
Margherita, j'ai l'honneur de te présenter le colonel Pallavicino.
Cevaplamaktan onur duyarım efendim.
- Avec plaisir.
Bayanlar ve baylar Size bölge valimiz Sayın Cuchbert H Humprey'i takdim etmekten onur duyarım.
Mesdames et messieurs, j'ai l'honneur de vous présenter le gouverneur de notre territoire, Cuthbert H. Humphrey.
"Bayanlar ve Baylar", Sizlere Yüce Kral Arthur'un sarayında uzun yıllar hizmet vermiş büyü, sihirbazlık ve hokkabazlığın uzmanı kara büyülerin ve büyücülerin prensini sunmaktan onur duyarım!
J'ai le plaisir de vous présenter... après un passage très remarqué à la cour du roi Arthur... l'inimitable thaumaturge... le maître en magie, sorcellerie, charme et prestidigitation... le prince héritier des sciences occultes...
Bundan onur duyarım.
Ce sera un honneur.
Onur duyarım.
Volontiers.
Oh, tabii ki onur duyarım.
- Moi? Mais oui, bien sûr.
Çok onur duyarım Majesteleri.
Très honoré, Altesse.
Kaptan... İmparatorluk Güvenlik Teşkilatı'nın Uzak Doğu Bölgesi, 4 - E-5 Bölümü'nden Bay Hans Kyle'ı takdim etmekten onur duyarım...
Capitaine, j'ai l'honneur de vous présenter M.Hans Keil de l'agence de sécurité du Reich, division 4E5, zone Extrême-Orient.
Ziyaretinizin geri kalanında evimde misafir olursanız onur duyarım.
M. Kelly, je serais honoré que vous acceptiez mon hospitalité... jusqu'à la fin de votre séjour.
- Onur duyarım.
Ce serait un honneur.
Onur duyarım!
- Quel honneur.
Suzy işbirliğinden onur duyar...,... ama her türlü yardımı yapabilmek için bir kaç aya daha ihtiyacı var.
Bien sûr, Susie serait contente de coopérer, mais il faudra attendre quelques mois avant qu'elle ne puisse aider.
- Ortağın olmaktan onur duyarım. - Güzel.
- Je suis très heureux.
Evet, onur duyarım. İyi.
Voudriez-vous me servir de modèle?
Onur duyarım.
Je veux bien.
Eminim ki Bay Spooner sizi bu gece ağırlamaktan onur duyar.
M. Spooner serait ravi de vous héberger.