Optimal translate French
97 parallel translation
Azami görüş açısına tahmini olarak 6 dakika var.
L'angle de vision optimal sera atteint dans 6 minutes.
Fazerler hedef A'ya kilitlendi, Kaptan. Optimum düzeye yaklaşıyorlar.
Phaseurs verrouillés sur la cible A. Positionnement presque optimal.
Seçtiğim yoldayım... Cygnus'u en uygun yol açısından götüreceğim.
La trajectoire du Cygnus empruntera l'angle optimal de rotation.
Tina. Mükemmel sonuç, efendim. Optimal değere çok yakın.
Tina... 5 h 01, HEURE D'ÉTÉ DE LA CÔTE EST DES USA impressionnant, mon général.
Optimal düzeyde egzersiz yapmaya dikkat edin.
Assurez-vous de vous exercer au niveau optimal.
Simüle edilen torpidolardan ideal yayılım girin.
Simulez déploiement optimal des torpilles.
Çünkü hepimizin hayatları perişan halde ve bize gönderilen kurtarıcımız Peter'ın görevi Yeni yıl arifesini kurtarmak ve bize emirler vermek.
Parce que nos vies sont un tel putain de gâchis optimal, dont a besoin Peter le sauveur pour nous envoyer dans le monde... le Jour de l'An ressuscité et guidé.
- Dudağımı nasıI ısıracağımı... kaşımı nasıI kaldıracağımı, daha iyi etki yapması... için dokunmamı söyledi.
Comment me mordre la lèvre, m'essuyer le front... il m'avait recommandé de ne pas frotter... mais de tamponner, pour obtenir l'effet optimal.
Kalkanlar devrede.
- Etat optimal.
En uygun büyütme.
- Agrandissement optimal.
Optimum yaklaşım açısı on dört derece.
Angle optimal d'approche, 14º.
- Potansiyellerini kontrol için.
- Pour un score optimal.
Bunun 1, 2, 3, 4, 5, 6... 7 tane kurulumu var, rahatlık için... şimdiye kadar gösterdiğimin hepsi.
Il a un, deux, trois, quatre, cinq, six, sept... Sept réglages pour un confort optimal... que je me ferai un plaisir de vous montrer maintenant.
Chimera vitro ph ve ısı seviyesinde uygun ortam dışında.
Chimère in vitro, pH et température supérieurs au niveau optimal.
Dört. Uygun giriş açısı yaklaşıyor.
Angle d'insertion optimal en approche
Uygun giriş açısı çok yakın.
Angle optimal imminent
Şimdi, yerleştirmek için en iyi nokta altçenedeki eklem yeri.
L'emplacement optimal se situe... dans l'articulation temporo-maxillaire.
On bantlık bir ekolayzerin modern bir ses vermesini mi bekliyorsun?
Tu crois vraiment que ça va rendre un son optimal?
Saunanız sıcak çarpmasına karşı optimal koşullarda tutuluyordu. 182 derece.
Votre sauna conserve l'atmosphère dans des conditions parfaite pour un coup de chaud : 83 ° C
Şu an burası optimal sıcaklığın da altında
Nous sommes loin de la température idéale.
Başka bir girişi olmalı. Düşünüp, seçenekleri gözden geçirelim.
Cherchons l'accés optimal à cet endroit.
Baban gibi konuşuyorsun.
On dirait ton pére. "L'accés optimal".
Optimal yükseltiye yaklaşıyoruz.
Nous approchons de la position optimale.
En müsait kalkış noktasına ulaştık.
Nous avons atteint le point optimal de départ.
Bize optimal hedefleri seçmek için yardım edersen bu işi daha sancısız hale getirebilirsin.
Elle bluffe. Cela pourrait être bien moins douloureux si vous nous aidez à choisir des cibles optimales.
Bu kısa zaman içinde en uygun sonuçlar için size bu yöntemleri seçtim.
Donc j'ai choisi ces procédures pour un résultat optimal dans un espace de temps limité.
Karmaşık durumdan en uygun sonucu bulmak.
Comment arriver à un résultat optimal à partir d'une situation complexe.
Bölgesini devamlı değerlendirir, elindeki yiyecekleri, rakip avcıları... kendi yemeği, gücü, ihtiyaçlarına karşı onları tartar, ta ki optimal bir karar verene kadar.
Il évalue constamment son terrain, ses proies possibles, ses prédateurs rivaux les comparant à son propre appétit, sa propre santé, ses besoins, jusqu'a ce qu'il prenne une décision optimale. Donc, avec la théorie de décision inversée...
Optimal amacı belirler, süreci tersine çevirirsin.
En d'autres mots vous commencez par la fin?
Tam tersine. Ayak gelişiminde, iyi ayakkabı desteği gerekir.
Au contraire, quand le pied grandit, il faut... un soutien optimal.
Bugün, optimal olmayan paraşüt durumlarını inceleyeceğiz.
Aujourd'hui on verra diverses fonctions de sauts non optimaux :
Borunun en iyi uzunluğu ve genişliği nedir?
Quels sont la longueur et le diamètre optimal d'un tuyau?
İnsanların farklı bağışıklık sistemleri vardır, birbirimizi çekici buluruz. Böylece çocuk birbirini seven eşlerin bağışıklık sistemlerinin birleşimi ile daha da güçlü olur.
Deux systèmes immunitaires opposés s'attirent pour que leur progéniture ait un système immunitaire optimal.
Gördüğünüz gibi, gizli Pareto verimliliği ile birlikte bir kes-ve-seç yöntemini uygularsak kaçma beklentisi ve hazırlığının masraflarını da hesaba katarsak anlaşma ya da kaybetme varsayımlarıyla...
Tu vois, si l'on induit la méthode des parts égales, en même temps qu'un "Pareto" optimal et que l'on ajoute dans l'équation la préparation et l'anticipation de l'évasion, les suppositions de négociation ou de pertes...
Bu seviyeleri normale çekeceğim.
Those'm va mettre à un niveau optimal.
Optimal açıdan değil sanat açısından.
Pas les meilleures conditions pour apprécier de l'art.
Şu durumda size ne iyi gelir, biliyor musun?
ça serait optimal.
Kalbin yeniden atmasını sağlamak için gerekli optimum voltaj ne kadar?
Quel est le voltage optimal pour une réanimation cardiaque?
Kavrama gelişimin için optimum seviyede ve düzenli bir şekilde uymalısın. Gel şimdi.
Vous avez besoin de sommeil pour que votre processus cognitif fonctionne à un niveau optimal.
Burada, kırmızı bölümler optimal yerler. turuncu bölgeler ise ikincil hedefler.
Donc les zones rouges sont optimales, et les oranges plus secondaires.
... uyku ilacı. 10 yaşından küçük bir çocuğa uygun ilaçlar değil.
Pas vraiment le traitement optimal pour une ado.
Şimdi, Pete, cemşatların açısı optimal gezingenin dışında o yüzden, buna gayret göstermen gerek.
L'angle de ton tir est hors trajectoire, tu dois travailler ça.
Çok sevinirim ama bu gece gerçekten de pek iyi bir zaman değil.
Je serais ravi de vous aider mais ce soir n'est pas vraiment... Optimal.
1000 tane CD sattık. İnan harika.
Je veux dire, nous avons vendu, comme, 1000 exemplaires de notre CD, qui est optimal.
Hareket dolu ve en iyi rahatlıkta bilardo oynamakla bir sorunun mu var?
Vous avez quelque chose contre le fait de jouer au billard avec une gamme de mouvement et un confort optimal?
Captaln HAyaksi hem kör hem yasli bunak burnunun ucunu goremez, igrenc kıllı kulak
Le capitaine Bonsang ne ferait aucun mal, mais il n'y vois pas très loin, ce n'est pas optimal.
Bertha konusunda da, koyduğumuz güvenlik protokolleri optimum seviyede çalışıyor.
Dans la mesure que Bertha est concernée, les protocoles de sécurité ont été mis en place et fonctionnent maintenant à un niveau optimal.
İdeal güneşlenme için üç dakikada bir dönmek gerek.
Vous devez vous retournez toutes les 3 minutes pour un bronzage optimal.
Bu pencereler sabah güneşinin UV ışınlarını filtre ederek en ideal şekilde bronzlaşmanı sağlar.
Ah, le soleil matinal qui passe a travers ces fenêtres me donne le bronzage optimal tandis que la vitre teinté réfracte les rayons U.V.
Mobil Ayarlı Yenilmez Muvazzaf Ulak Neferlerimle tanıştın mı?
As tu rencontré mes "Mobile Optimal Neural Quotient Infiltrators"? ( Unité mobiles infiltratrices à quotient neural )
Yaz boyunca bu şapkayı mükemmel muhteşemlik seviyesine getirmek için uğraştım- - siperin şekli, renginin solukluk derecesi, ve baksanıza- - kafam için tam tamına uygun boşluğu var.
Je l'ai ajustée tout l'été pour arriver à un niveau de coolitude optimal... La forme de l'attache, le degré d'usure, et l'espace idéal pour y entrer ma tête.