Oracle translate French
465 parallel translation
Bay Van Meer, uzmanımız Bay Stebbins tarafından sorgulandığında tek bir kelime konuşmayı bile reddetti.
M. Van Meer, interrogé par notre oracle, Stebbins, refuse d'ouvrir la bouche.
Bir doğruluk varsa bu söylenenlerde ; ki senin için var Macbeth... Neden sana dedikleri çıksın da, bana dedikleri çıkmasın ve beni umuda kaptırmasın?
Si la vérité vient d'elles, comme sur toi leur parole a brillé, pourquoi, véridiques à ton égard, ne seraient-elles pas aussi mon oracle pour fonder mes espoirs?
Ve o günden itibaren etekleriniz tutuşmaya başlar.
Vous êtes son oracle, son héros.
Iris, bu akşam siz bir kahinsiniz.
Ce soir, vous êtes un oracle!
Bir alkolik kahin.
Un oracle... alcoolique!
Atina Delphic kehanetçisinden bir öngörü almamış mıydı?
Athènes n'a-t-elle pas consulté l'oracle de Delphes?
Neden bizi umutsuz bir savaşa göndermeden evvel bu öngörüyü bize anlatmıyorsun?
Si tu révélais l'oracle avant de préconiser une guerre sans espoir?
Ben bu kehaneti gayet iyi biliyorum.
Il se trouve que je connais l'oracle par cœur.
İşte kehanetin devamı.
Voici la fin de l'oracle.
O aptal neredeyse kehanetiyle beni kandıracaktı.
Cet idiot a bien failli me piéger avec l'oracle.
Kahinin tahminleri Delphi'den geldi.
Nous avons reçu l'oracle de Delphes.
Şifa bulduğunu kimseye anlatma. Bu, Yeşaya'nın bildirdiği şu söz yerine gelsin diye oldu :
Ne parle de ta guérison à personne, afin que s'accomplisse l'oracle du prophète Isaïe.
Apollo'nun kâhinini görmek için Delfi'ye gitmek istiyorum. Rüyamı ve hatırlayamadıklarımı ona sormak için.
Je veux aller à Delphes consulter l'oracle d'Apollon, pour connaître la signification de ce rêve.
Ahh, halkın çok mükemmel ve alim olan Kahin'i.
O Oracle du peuple, le plus parfait et le plus sage.
Bu "Kahin" beni etkilemiş olmalı.
Cet "Oracle" m'a vraiment secoué.
Bir çoğumuz kendi kehanetimizin gücünü hissettik.
On est nombreux à avoir ressenti le pouvoir de l'oracle.
Şimdi Kahin sizlere şeref konukları gibi davranılmasını arzuluyor.
L'Oracle veut que vous soyez traités comme des invités d'honneur.
Kahin yaşlı adamı nasıl cezalandırdı?
Comment l'Oracle a-t-il puni le vieil homme?
Sizin söylediklerinizi Kahin bir şekilde biliyor, değil mi?
L'Oracle a le pouvoir de savoir ce que vous dites?
Kahin tüm insanların düşüncelerini ve kalplerindekini bilir.
L'Oracle connaît les esprits et les coeurs du peuple.
Sanırım biz de Kahin'in gücünü öğrenecektik.
Nous devions savoir que l'Oracle est puissant.
Kahin sadece "yakında" der.
L'Oracle ne dit que "bientôt".
Kaptan, Kahin odası.
Capitaine, la salle de l'Oracle.
Anlaşılan Kahin burada olduğumuzu göremiyor.
L'Oracle ne semble pas savoir que nous sommes là.
Kahin onları bıraktığında, götür onları.
Lorsque l'Oracle les relâchera, emmenez-les.
Onlar Kahin odasına girdiler.
Ils sont dans la salle de l'Oracle.
Biz onu sizin Kahin'in gazabından kurtardık.
Nous l'avons libéré de la cruauté de votre Oracle.
Kahin odası.
La... salle de l'Oracle.
Kahin odasında kitabede de gördüğün o dünya.
Le monde qui est sur la plaque dans la salle de l'Oracle.
Yalnız Kahine inanıyorum.
Je ne crois que l'Oracle.
Kahin bizi artık cezalandıramaz.
L'Oracle ne peut plus nous punir.
Çocukların tanrısı Hermaphrodite'yi biliyorsun, değil mi? O küçük bir kız, ama erkek de aynı zamanda.
Demain, nous mener maîtresse à oracle.
S öylediklerinde doğruluk varsa kehanetleri niye bende de tutmasın ve beni ümitlendirmesin?
Si les vieilles dispensent le vrai... l'oracle peut valoir pour moi. Et ne dois-je point espérer?
- Çünkü bir kehanet var.
- A cause de l'oracle.
Haftada bir gün Howard Beale Show'un sonunda transa geçmesi için iki dakika ayır mesela cuma günleri böylece esrarlı kehanetlerde bulunabilir.
Donnez-lui deux minutes de transe à la fin de l'émission de Beale, une fois par semaine, vendredi, un jour très occulte, et elle ferait l'oracle.
Ama Güney Kahini'ne sorabilirsin.
Mais tu peut demander à l'Oracle du Sud.
Evet küçük dostum, demek Kuzey Kahin'ine gidiyorsun?
Alors, petit camarade, tu es sur la route de l'Oracle du Sud Oui.
Güney Kahini'ni bulmaya geldim.
Mon nom est Atreyu. Je viens pour trouver l'Oracle du Sud.
Ben Güney Kahini konusunda bir uzmanım.
Je suis en quelque sorte un expert de l'Oracle du Sud.
Ben Güney Kahini konusunda uzmanım.
Je suis un expert de l'Oracle du Sud.
Güney Kahini'ni yıllardır araştırırım.
J'ai étudié l'Oracle du Sud pendant des années.
Profesör Engywook tarafından Güney Kahini'nin Yüzyıllı.
Un Siècle d'Etudes de l'Oracle du Sud, par le Professeur Engywook.
Hiç Güney Kahini'ne gittin mi?
Avez-vous déjà été à l'Oracle du sud?
Bu Güney Kahini mi?
Est-ce que c'est l'Oracle du Sud?
Hayır, Güney Kahini'ne ulaşmadan... ve kitabım için gereken son bilgiyi getirmeden önce. geçmen gereken ilk İki Kapı...
Non. C'est la première des deux portes que tu doit passer pour atteindre l'Oracle du Sud Et m'avoir la dernière information pour mon livre.
Güney Kahini mi?
L'Oracle du Sud?
Siz Güney Kahini misiniz?
Êtes-vous l'Oracle du Sud?
Kahinin evinde aile toplantısı var gibi.
Réunion de famille chez l'oracle.
400 yıI önce, Neuchung Oracle, "Gompen Tarma"'nın "... "
Il y a 400 ans, l'oracle Neuchung a prédit que le Gompen Tarma...
Adına "Bilgisayar" denilen büyük bir güç olduğunu biliyorum, Delphi'deki kahinden daha bilge, tüm bunları kontrol eden, ve kiminle konuşabileceğimize karar veren bir güç.
Je sais qu'il existe un objet de pouvoir appelé "ordinateur", plus savant que l'oracle de Delphe, qui contrôle tout ce qu'il y a ici, et à qui nous pouvons parler.
Bir kahinin peşindeyim.
Je suis en route vers l'oracle