Order translate French
218 parallel translation
Master of the Teuton Order - V. Ershov
Le Grand-maître de l'Ordre Teutonique : V.ERCHOV Le moine Anani :
The Leningrad Order of Lenin Film Studio "Lenfilm"
Les studios LENFILM de Saint-Petersbourg
İtalya Kraliyet Ailesinin Haç Nişanı. The cross of the Order
- C'est la croix de Chevalier d'Italie.
Seni kanun ve düzen adına aradım Müfettiş.
l'm calling you, inspector, on behalf of law and order.
It was an order.
J'en avais reçu l'ordre.
Seçkin Hizmet Ödülü.
Le Distinguished Service Order.
Louise, Union for Moral Order diye adlandırılan partinin genel sekreteriyim ben!
Louise, je suis le secrétaire général d'un parti qui s'appelle l'Union pour l'Ordre moral.
Teşekkürler Berthier. Moral Order büyük bir şakaya dönüşüyor!
Grâce au président Berthier, l'Ordre moral est devenu une rigolade.
Moral Order'ın vekaleti Charrier, sana bir şey çağrıştırmıyor mu?
Charrier. Le député. L'Ordre moral.
Union for Moral Order'ın geleceği ne olacak?
Quel est l'avenir de l'Union de l'Ordre moral?
" Berthier'in son sözü şu oldu kendisi Moral Order'in savunucusudur.
"La dernière phrase entendue par Berthier serait :'n'oublie pas mon petit cadeau."'
Kötülük yaptılar ama bana mı, yoksa sana mı?
Eine Kugel kam geflogen, gilt sie mit, order gilt sie dir?
Let me take your order, jot it down You ain't never had a friend like me!
Je prends la commande en un éclair Je suis ton meilleur ami
Baylar, bu yüzden dizüstü pozisyonu, kıtamızda Yeni Uluslararası Düzen'in gerektirdiklerine uygun, ortalama bir varoluşun teminatı olan tek çağdaş ve gerçekçi seçenektir.
C'est pourquoi, Messieurs, la position à genoux est la seule alternative moderne et réaliste, capable d'assurer une existence moyenne au continent, selon les postulats du New International Order.
And in order to do that, we have to occupy dangerous ground between him and Washington.
Et pour ce faire, nous devons occuper un terrain dangereux... entre lui et Washington.
Şu mail-order kocayı hatırlıyor musun?
Souviens-toi du mari par télé-achat.
Çoğu sıkıcı ve bürokratiktir, kanun ve düzen gibi.
C'est souvent rasant et plein de paperasserie comme dans Law and Order.
Komutan, müsaadenizle sizi Obsidian Order'dan gözlemcimiz Korinas'la tanıştırayım.
Commandant, je vous présente Korinas, notre observateur, de l'Ordre obsidien.
- Romulanlar'ın Federasyon'a bir tane... gizlenme cihazı ödünç verdiğini, Obsidian Order bir süredir biliyordu.
- L'Ordre obsidien était au courant du prêt d'un système occulteur par les Romuliens.
Order da bu istihbaratı, Merkez Komutanlığıyla paylaşmamayı mı uygun gördü?
Et l'Ordre a choisi de ne pas en faire part au commandement central?
Şimdiye dek Order, bu gizlenme cihazını Kardasya'ya karşı bir tehdit olarak görmemişti.
L'Ordre a estimé que cela ne constituait aucune menace contre Cardassia.
O bölge doğrudan Obsidian Order'ın denetimi altında ve o bölgeye girmeyeceksiniz.
Ce secteur est sous le contrôle de l'Ordre et vous n'y entrerez pas.
Orias sistemini korumak için Obsidian Order'ın gereken tüm adımları atacağını söylüyorum.
Ce que je dis, c'est que l'Ordre obsidien ne reculera devant rien pour protéger le système d'Orias.
Obsidian Order onlara da hiçbir cevap vermemiş.
L'Ordre obsidien a refusé de répondre à leurs questions.
Order birilerine hesap vermeli.
L'Ordre rend bien des comptes à quelqu'un.
Eğer sen karışmasaydın Defiant'ın Orias'a ulaşmasını engellemiş olacağımı Obsidian Order'a rapor yazarken belirtmeyi unutma.
Quand vous ferez votre rapport auprès de l'Ordre, n'omettez pas de mentionner que j'aurais pu empêcher le Defiant d'atteindre Orias si vous ne vous étiez pas interposée.
Demek ki Obsidian Order'ın.
Il ne reste donc que l'Ordre obsidien.
Sen, Obsidian Order'ın lliana Ghemor adlı gizli ajanısın.
Vous êtes un agent secret de l'Ordre obsidien et vous appelez Iliana Ghemor.
Obsidian Order'in gözetleme cihazları.
Les appareils de surveillance obsidiens.
Fakat Order'a katılmak için çok kararlıydın.
Mais tu as voulu entrer dans l'Ordre.
Arkadaşlarım doğruysa ve Binbaşı Kira Obsidian Order'ın elindeyse onu kurtarmak imkansız.
Si mon ami dit vrai et que le major Kira est prisonnière de l'Ordre obsidien, il vous sera impossible de la récupérer.
Obsidian Order'ın kendilerine gelen her şeyi sakladığını biliyor muydun?
L'Ordre obsidien conserve tout ce qui entre en sa possession.
Seni temin ederim Obsidian Order söz konusu olduğunda imkansız diye bir şey yoktur.
Je vous assure, pour l'Ordre obsidien, rien n'est impossible.
ilki, Obsidian Order'in yapabileceklerinin ötesinde bir şey var mı?
Premièrement, de tout ce que je vous ai dit jusque-là, y a-t-il une seule chose qui ne soit pas dans les pouvoirs de l'Ordre?
Söylediklerimi düşün, çünkü Order daha fazla beklemeyecek.
Réfléchissez à ce que je vous ai dit. L'Ordre n'attendra pas plus longtemps.
Görüyorum ki Obsidian Order eğitiminde öğrendiklerinin hepsini unutmamışsın.
Je vois que tu n'as pas oublié tout ce que tu as appris à l'Ordre obsidien.
Obsidian Order seni bulmadan yarım kilometre gidemezsin.
Tu n'irais pas bien loin avant d'être repérée par l'Ordre.
Order'la asla işbirliği yapmayacağım.
Jamais je ne coopérerai avec l'Ordre.
Sana söz veriyorum böyle bir şey olmayacak. Order'ın seni incitmesine asla izin vermeyeceğim.
Je te promets que je ne laisserai jamais l'Ordre te faire du mal.
Bu Obsidian Order işi.
Cette affaire relève de l'Ordre.
Iliana, ne yazık ki bir daha ki konuşmamız Order tesislerinde olmak zorunda.
Iliana, la prochaine fois que nous parlerons, ce sera dans les locaux de l'Ordre obsidien.
Eğer seni Order Merkezine götürürse...
S'il t'emmène au quartier général de l'Ordre...
Order'ın bilgisi olmadan mı?
A l'insu de l'Ordre?
Obsidian Order'la Merkezi Komutanlığın yaşantımız üzerinde çok fazla baskısı var.
L'Ordre obsidien et le commandement central ont trop de pouvoir sur nos vies.
Ya Order senin muhaliflerle bağlantıda olduğundan şüpheleniyorsa?
Et si l'Ordre soupçonnait votre soutien aux dissidents?
Düşünsene, tek bir darbeyle Obsidian Order, Merkez Komutanlığındaki bir haini ortaya çıkaracak ve tüm muhalif hareketi yok edecek.
Imaginez, en une seule prise, l'Ordre obsidien démasque un traître haut placé et neutralise tout le mouvement dissident.
Order'ın düşmanları demek istiyorsun.
Ou plutôt les ennemis de l'Ordre.
Obsidian Order demek Kardasya demektir.
L'Ordre obsidien est Cardassia.
Ghemor vatan haini, Order'ın düşmanı.
Ghemor est un traître.
Şimdiye kadar, sürgünde yaşaman Order'a yetiyordu ama artık...
L'Ordre était content de vous laisser vivre en exil, mais à présent...
Obsidian Order.
L'Ordre obsidien.