Orta çağ translate French
238 parallel translation
Eski çağlardaki kötü ruhlar Orta Çağ'da etrafta sinsice dolaşıp çocukları kandıran şeytanlara dönüştü.
Les esprits malins des temps anciens se changèrent, au Moyen-âge, en diables rôdants, furetants, tentateurs.
Orta Çağ'ın son bölümlerinde dünya evrenin ortasında sabit bir küre olarak düşünülmüştü.
Dans la dernière partie du Moyen âge, la terre était considérée comme une sphère immobile au milieu de l'Univers.
Yerkürenin ve sularının üzerinde Orta Çağ insanı ilk olarak bir hava katmanı hayal etti.
Au-dessus de la Terre et de ses eaux les hommes du Moyen-âge avaient d'abord imaginé une couche d'éther
Orta Çağ'daki inanışlarla ilgili iyi bir anlayış vaat eden garip eski mekanik bir cehennem tasviri buldum.
J'ai trouvé une étrange représentation mécanique de l'Enfer, qui offre une bonne compréhension des croyances du Moyen-âge.
Orta Çağ boyunca şeytanlar ve cehennem gerçek kabul edilmişler ve sürekli bir korku kaynağı olmuşlardır.
Durant toute cette période, diables et Enfer étaient tenus pour incontestables et extrêmement présents.
Bu görüntüler çoğunlukla Orta Çağ ve Rönesans'ın ünlü cadı ayinleri resimlerinde bulunur.
Ces scènes sont souvent représentées sur les images des sabbats, du Moyen-âge à la Renaissance.
Cadılığın ve Şeytan'ın işinin her yerde görüldüğü Orta Çağ'da durum böyleydi ve bu nedenle olağan dışı şeylerin gerçek olduğuna inanılırdı.
Ainsi était le Moyen-âge, quand la présence des démons et sorcières étaient perçue partout. Et c'est pourquoi les choses les plus absurdes étaient crues vraies.
Her gece sarhoş olmanızın nedeni Yanan kütüklerin verdiği sonsuz korku mu siz Orta Çağ'ın yaşlı ve fakir kadınları?
Est-ce par peur de la damnation éternelle que tu te saoules chaque nuit, pauvre femme du Moyen-âge?
Orta Çağ boyunca Şeytan korkusu manastırlarda cinnet boyutuna vardı.
Dans les couvents, au Moyen-Âge, la crainte du Diable, avait quasiment atteint le désespoir.
Ve hâlâ Orta Çağ cadısı ile modern çağın histerik insanı arasında çok fazla bağlantı vardır.
Et il y a de nombreux points communs entre la sorcière médiévale et l'hystérique moderne.
Orta Çağ'da pazar günü boyunca Şeytan'ın cadıların vücutlarına görünmez bir işaret koyduğuna ve işaretin konulduğu yerin tüm hissini kaybettiğine inanılırdı.
Au Moyen âge on croyait que pendant le Sabbat le diable avait mis des marques invisibles sur le corps de la sorcière, où toute sensibilité disparaissait.
Orta Çağ'da kiliseyle problemleri vardı.
Au Moyen-Âge tu étais en conflit avec l'église,
Asırlar geçti ve Orta Çağ'ın Tanrı'sı onuncu kristal küresinde artık oturmuyor.
Les siècles ont passé, et le Tout-puissant de l'ère médiévale ne se repose plus dans sa dixième sphère.
Ve sonra Orta Çağ'daki barbar yöntemlerle kliniklerdeki ılık duşlar yer değiştirdi diye kendimizi avutuyoruz.
Et alors nous nous consolerons dans l'idée que la douche froide a bienveillamment remplacé à la clinique les méthodes barbares des périodes médiévales...
Orta Çağ'da da değiliz.
Et nous ne sommes pas au Moyen Age.
Orta Çağ'ı seversin, değil mi tatlım?
Tu adores le Moyen-Âge, non?
Orta çağ heyecan verici ve canlandırıcı.
C'est médiéval, excitant, exaltant!
Bu yöntem Orta Çağ'da kalmamış mıydı?
C'est vieux comme le monde.
Orta Çağ'ın işkence odalarından... günümüzün çete savaşları ve linçlerine kadar.
Torture, règlement de compte, lynchage...
"1949, Doğudaki bir üniversitede Orta Çağ Tarih Profesörü"
En 1949, il enseigne l'Histoire médiévale dans une grande université du sud. "
Orta Çağ her şeyi kaybettiğinde Latince hâlâ biliniyordu.
Quand le Moyen Age ne savait plus rien, ils savaient encore le latin.
Adı Greymalkin. Orta Çağ'da kediler için çok moda bir isim.
Il se nomme Mistigri... nom félin très répandu au Moyen-Age.
Ama son anda zırhlı bir şövalye olmak istedi. Şu tarafta Orta Çağ Bölümünde.
Finalement, il a décidé qu'il voulait être un chevalier en armure.
Orta Çağ'da yaşamıyoruz artık!
On est plus au Moyen-Age!
Neden bunları modası geçmiş, orta çağ batıl inançlarıma verip, hapları içmiyorsun?
Eh bien, pourquoi ne pas te plier à mes... superstitions arriérées et les prendre pour moi?
Orta Çağ'da uyku düzenim bozuldu. O zamandan beri uyuyamıyorum.
Je ne dors plus depuis une courte sieste faite au Moyen-Age.
Kutsal emanetler, orta çağ saçmalıkları falan.
Des reliques. Des sottises du Moyen-Âge.
Filmi hazırlayanlar, Orta Çağ Ermeni ozanlarının sembolleri ve imgeleriyle... bir şairin dünyasını, onun ruhunun iniş çıkışlarını, tutkularını ve çilesini oluşturmaya çalışmışlardır.
Le film cherche à évoquer l'univers du poète, ses états d'âme, ses passions et ses tourments, en ayant recours aux symboles et aux allégories des trouvères arméniens du Moyen-Age.
Orta Çağ'da mıyız?
Vous vous croyez au Moyen Age?
Orta Çağ'da prens ve kralların kılık değiştirip uyrukları arasında dolaştığını biliyor muydun?
Saviez-vous qu'au Moyen Age, les princes et les rois se déguisaient pour se mêler à leurs sujets?
Sizde Orta Çağ'ın Çöküşü adlı kitap var mı?
- Vous avez ce livre?
Kale orta çağ mimarisine ilginç bir örnek teşkil ediyor.
La tour est un bon exemple d'architecture médiévale.
Orta Çağ'da.
- Comme au Moyen-Âge.
Orta Çağ mahkemelerinde onların şeytani oldukları kabul edilirdi.
Durant l'inquisition au Moyen-Age, on les disait satanitiques.
Orta çağ üzerine en büyük otoritesiniz.
Vous êtes expert en Moyen-Age.
Orta Çağ'da olmadı bunlar, çok uzun zaman öncesi değildi.
Grand-père Leo était encore vivant. J'étais petit.
Ben ProfesÖr Guy Gabroir... Marseilles'den gelen bir orta çağ şatoları uzmanıyım.
Je suis le Pr Guy Gabroir, médiéviste renommé de Marseille.
- Ve açlıkmı getireceksin? Orta Çağımı? Çöküşmü?
- Et aussi la famine, l'arriération, la crise?
Orta Çağ.
C'est le Moyen-âge.
"Carmina Burana" isimli bu müziğin Orta Çağ'a özgü taslağı tam da bu manastırda yazıldı.
Le manuscrit médiéval de cette musiue, "Carmina Burana," a été découvert dans cette même abbaye.
- Tam olarak... - Orta Çağ'dayız.
En plein Moyen Age.
Orta Çağ'dayız.
... au Moyen Age.
Bir anda Orta Çağ koşularına geri dönmüş olacağız.
Ce serait comme revenir aux conditions du Moyen Âge.
Orta Çağ'ın büyük savaşlarından sonra hayatta kaldık.
Nous avons survécu aux grandes batailles du Moyen Âge.
Hani orta çağ kale kapıları olur ya. Uzaklaşıyorlar.
ces portails de château-fort... et ils s'éloignaient!
Bunun hakkında konuşmaya nasıl başlayacağımı bile bilmiyorum ama bilirsin işte, Orta Çağ'da bugünkü bildiğimiz şekliye bilimsel düşünce oluşmadan önce insanlar her şeye inanırlardı.
Je ne sais même pas comment on en est venu à parler de ça! Au Moyen-Âge, avant l'avènement de la pensée scientifique, comme aujourd'hui, on croyait n'importe quoi, tout était vrai... on "voyait" la statue de la Vierge pleurer ou saigner...
Çünkü onların dini Orta Çağ'dan... ve piskoposluğun aykırı üstünlüğünden kurtulamadı.
Car leur église ne les a jamais fait sortir du Moyen-Age, ni libérés de la suprématie papale étrangère.
- Ben de Orta Çağ'dan değilim.
- Ni moi du moyen-Age.
Bir orta çağ kalesi.
Un château médiéval!
Bay Braden orta ring için Holy'yi çağırıp konuşalım mı?
Vous savez, le duel entre les deux trapézistes, M. Braden.
Bizim çağımızdaki orta yaşlı adamlar gibi yirmili yaşların başındaki kızlara özlemle bakarlar.
comme certains hommes... de notre âge, qui cherche ardemment... une fille de 20 ans.