Oturabilirsiniz translate French
324 parallel translation
Şuraya oturabilirsiniz.
Asseyez-vous.
Rahatsız olmayın. Oturabilirsiniz.
Asseyez-vous, je vous en prie.
Bayanlar oturabilirsiniz.
Vous pouvez vous asseoir, mesdemoiselles.
Oturabilirsiniz.
Asseyez-vous.
O zamana dek oturabilirsiniz.
En attendant, vous pouvez vous asseoir.
Oturabilirsiniz.
Vous pouvez vous asseoir.
Evet, oturabilirsiniz.
Oui, c'est autorisé.
Bana bir duble koy, hepiniz oturabilirsiniz.
Servez-m'en une lichée et tout le monde à table.
İsterseniz ifadenizi verirken oturabilirsiniz.
Vous pouvez vous asseoir pendant votre témoignage.
Biliyor musunuz, onuncu ziyaretimde buraya oturabilirsiniz.
À ma dixième visite, vous pourriez même vous asseoir ici.
Oturabilirsiniz.
- Vous pouvez vous asseoir.
- Oturabilirsiniz.
Vous pouvez vous asseoir.
Ancak, bilet alırsanız bütün gece kulüp vagonunda oturabilirsiniz.
Prenez deux places et passez la nuit au wagon-bar.
Pekala, çocuklar, artık oturabilirsiniz.
Vous pouvez vous asseoir, mes petits.
Oraya oturabilirsiniz doktor.
Mettez-vous la, docteur.
- Şimdi yerinize oturabilirsiniz.
- Vous pouvez regagner votre place.
Oturabilirsiniz.
Vous pouvez vous rasseoir.
Bayanlar ve baylar, oturabilirsiniz.
On s'assied vous.
Oturabilirsiniz.
Vous pouvez-vous asseoir.
Buraya oturabilirsiniz.
Juste ici.
Oturabilirsiniz, Bayan Kinnian.
Vous pouvez vous asseoir, Mme Kinnian.
Belki siz oraya oturabilirsiniz.
Peut-être pourriez-vous... vous asseoir par ici.
Yanıma oturabilirsiniz. Yalnız elbiselerimi ıslatmayın.
Vous pouvez vous asseoir, Mais ne mouillez pas ma robe.
Tamam, artık oturabilirsiniz.
Vous pouvez vous asseoir maintenant.
Veya üstünde oturabilirsiniz.
Ou vous vous asseyez dessus.
- Oturabilirsiniz.
Alors, asseyez-vous.
Tamamdır kızlar şimdi oturabilirsiniz.
Ça va, les filles.
Tabi, oturabilirsiniz.
- Allez-y.
Daha sonra siz yan gelip oturabilirsiniz ve makara bu noktaya gelirken, para yere düşer.
Vous pouvez vous asseoir pendant que la bobine tourne.
Tabii, oturabilirsiniz ama size hiçbir şey anlatmayacağım.
Oui, mais je ne vous dirai rien.
Ceketinizi çıkarıp oturabilirsiniz.
Enlevez votre manteau et prenez place.
Şuraya oturabilirsiniz, efendim.
Là. Vous allez vous reposer.
Masama oturabilirsiniz, efendim.
Asseyez-vous à mon bureau.
- Cecil mi? - Böylece hepiniz güvenle oturabilirsiniz.
Vous pourrez les fréquenter sans crainte.
- Oturabilirsiniz.
- Vous pouvez vous asseoir.
Oturabilirsiniz.
Veuillez vous asseoir.
Oturabilirsiniz.
Asseyez-vous, allons.
Teşekkür ederiz Bay Foreman. Oturabilirsiniz.
M. Le Président, asseyez-vous.
Şey, kahve alırsanız öğlene kadar oturabilirsiniz. Sonra da katı bir şeyler sipariş verirsiniz.
Tu ne serais pas là si je n'étais pas devenu un chef de famille responsable.
Oturabilirsiniz.
- M. Perry. - Restez assis, messieurs.
Üzerinde saatlerce oturabilirsiniz,
C'est vraiment confortable.
Yanlış bilmiyorsam, babanız Benjamin Horne buranın sahibi o yüzden istediğiniz yere oturabilirsiniz.
Melle Horne, à moins de me tromper, votre père est Benjamin Horne, le propriétaire de cet agréable établissement, il me semble que vous pouvez vous asseoir où vous le souhaitez.
Boş olanlara oturabilirsiniz.
Prenez les sièges libres.
Burada oturabilirsiniz.
Vous pouvez rester là.
Artık oturabilirsiniz.
Vous pouvez vous rasseoir.
Oturabilirsiniz Bay Worthing.
Elle donne une position sociale laquelle une fois atteinte ne peut être surpassée. j'ai une maison de campagne avec un peu de terre, naturellement.
Nicht schuldig. Oturabilirsiniz.
Vous pouvez vous asseoir.
Artık oturabilirsiniz.
Prenez place je vous prie.
Eğer bitirdiyseniz oturabilirsiniz.
Si vous avez terminé, vous pouvez vous rasseoir.
İstediğiniz yere oturabilirsiniz.
Où vous voulez.
- Oturabilirsiniz.
Oui, allez-y.