Oyuncular translate French
3,078 parallel translation
Evet, oyuncular getirip çeşitli roller oynattılar. Kızgın adam, histerik eş, ağlayan kadın.
Oui, des acteurs nous ont tout fait, le mec furieux, l'épouse hystérique, la femme qui pleure.
Şehrin aşağısında oyuncular gördüm Fraternity'ninkileri.
J'ai vu tes hommes sur tous les chantiers de Luoyang.
Oyuncularımla romantik ilişkiye girmem, bu yüzden...
Je ne peux pas m'impliquer sentimentalement avec mes sujets...
Oyunun amacı, geldiğiniz yerdeki fıkrayı okumak... tüm diğer oyuncular gülmemeye çalışırlar.
Maintenant, rappelez-vous, l'objectif du jeu consiste à lire la carte blague et tous les autres joueurs doivent essayer de ne pas rire.
İyi senaryo, yetenekli oyuncuları cezbeder. Onlar da parayı.
Un bon scénario attire les stars, les stars attirent l'argent.
Yani, bu oyuncuları ne kadar tanıyabilirsen, o kadar.
Autant qu'on peut connaître une actrice.
Sadece, yazarlar ve oyuncular hakkında konuşuyordum ben.
Je parlais simplement d'écrivains et d'actrices,
Nasıl derler, tüm oyuncular yerini aldı.
Voyez-vous, nous sommes, comme on dit, au complet.
- Takım oyuncuları olduğunuzu biliyorum,... ama en azından ilk üçünüzü öldürecektir.
Je sais que vous jouez en équipe, tout ça, mais elle va au moins tuer les 3 premiers.
Bir yıl sonra 1978 Dünya Kupası'nı Arjantin kazandı. Takım oyuncularımızın zaferini kutlamak için dünyanın her yerinden insanlar ülkemize geldi.
Un an après la Coupe du Monde de football de 1978 qui a vu l'Argentine couronnée Championne du Monde, une équipe de joueurs du monde entier est venue célébrer ce jour de gloire de notre sport national.
Diğer oyuncuların isim künyelerini alıyor onları aşağılamak için kurşun yağmuruna tutuyor.
Elle prend les dog tags des autres joueurs et les détruit juste pour les humilier.
Son iki yıldır, oyuncuların ayarlanmış konuşmalar yaptığını görüyoruz.
Depuis deux ans, on retrouve de la pub dans les dialogues.
Oyuncuların yönetici katına gelmesi yasak.
Le talent n'est pas autorisé dans les bureaux de direction.
Onlar başrol oyuncularımız.
Ce sont les rôles principaux.
Ama sen oyunun başına oturmandan çok önce de buradaydılar ve sen gittikten sonra da burada olacaklar - oyuncular gelir, geçer.
Mais c'était là, avant que tu prennes place à cette table et ce sera là après ton départ - les joueurs viennent - les joueurs partent.
Oyuna başladığın oyuncuların yarısı benim Glee kulübümde.
{ \ pos ( 275,210 ) } La moitié de l'équipe est dans ma chorale.
Bütün futbol oyuncuları zombi klasiğini ilk seferde becerdi.
Tous les joueurs de foot déchirant ce classique à la première répétition.
Oyuncular bunu oynarken bile hatırlayacak.
Ce sont des paillettes ou des chips dans vos cheveux? Des paillettes!
Oyuncular arasında da düzgün yaşantısı olanlar yok mu? Var.
Je sais bien qu'il y a des acteurs qui ont une vie convenable.
Bu arada maçtan sonra soyunma odasına gidip oyuncuların bazılarına merhaba deriz sanırım.
Après le match, on pourrait passer dans le vestiaire et saluer les joueurs. C'est sérieux?
Oyuncular hakkındaki renkli yorumları gülünç hikayeleri seviyorum.
J'aime les commentaires sportifs et les anecdotes amusantes sur les joueurs.
Oyuncular sahtekardırlar. Her zaman rol yaparlar.
Toujours en représentation!
Michael Scarn, hızla ülkenin en seksi hokey oyuncularından biri oluyordu.
La régate du Yarmouth est en ligne. Ce mec est à travers.
Doyle 7 yıldır ortada yoktu, ama yine de oyuncuları saptamayı başardı.
Ecoutez, Doyle était à l'ombre pendant 7 ans, Et pourtant il a réussi à se tenir au courant.
İsterseniz oyuncularımız imza dağıtacak.
L'équipe signera des autographes si quelqu'un en veut un.
Bir keresinde Oyuncular Birliği ile bir konuşmam olmuştu.
Un jour, j'ai dû parler à la Guilde des acteurs.
Bundan dolayı bütün yarış oyuncuları...
Donc, tous les concurrents de cette compétition...
Her ne yapıyorsa, devlet işlerinin çok iyi gitmediğini anlamış olmalı ki, yeniden ortaya çıktığında yeraltı suç dünyasının başlıca oyuncularından biriydi.
Quoi qu'il ait fait, il a dû comprendre que bosser pour le gouvernement ne payait pas. Quand il a refait surface, il jouait déjà un rôle important dans le crime souterrain.
Ama bildiğim bir şey var ki senin seviyende ki oyuncuların sorunları genellikle ruhsal.
Mais ce que je sais, c'est qu'à votre niveau le sport est surtout mental.
Ama benim önceliğim oyuncularımdır.
Mais ma priorité c'est mes joueurs.
Eğer oyuncuları gizlice izlemek için terapiye gönderiyorsan aramızda gerçekte bir problem var, büyük adam!
Si vous envoyez des joueurs en thérapie pour les espionner, alors oui, on va avoir un gros problème, mon grand monsieur!
Kaçık oyuncular.
Dingues, ces actrices!
Oyuncular, bowling oynamazken ne yapıyor sanıyorsun?
Que crois-tu que les joueurs font quand ils ne jouent pas aux quilles? D'accord.
Siyah giyinirek, gerçek oyuncuları aşağılayarak, hakemliğin maskesi altında, onlardan intikam aldığınız söylenebilir.
On pourrait dire que vous vous vengez sur les vrais joueurs... en les humiliant sous le couvert de l'officialité.
"Oyuncular : Bully Lei, Liu Yin"
Avec Liu Yin et Lei Da-Niu
Evet, leprikon oynayabilecek oyuncularımız var.
Oui, nous avons des gens pour faire des leprechauns.
Başladığımız zaman Laurence Olivier, Al Pacino gibi oyuncuları örnek alıyordum.
Quand j'ai commencé, Laurence Olivier, Al Pacino étaient mes héros.
"Ezikler Sirki" oyuncuları buradaymış.
Hey, ne voici pas le "cirque du so lame" ( = trop nul, jeu de mots, Cirque du Soleil )
Beyzbol oyuncularının batıl inançları vardır.
Au baseball, on est très superstitieux.
Antrenörlerin, oyuncuların, menajerlerin tüm spor salonuna ve duşlara erişimi var.
Les coachs, les joueurs et les managers y ont tous accès.
Oyuncular giriş kartı kullanmaz çünkü oyuncu kapısından içeri girerler.
Les joueurs n'utilisent pas de badges, ils ont une entrée spéciale.
Bekle biraz. Beyzbol oyuncuları batıl inançlıdır, değil mi?
Les joueurs sont superstitieux, non?
Diziye başlayan oyuncular çok yakında mezun olacak.
Un des créateurs, Ryan Murphy, a réalisé quelque chose.
Oyuncular bir içim su kız için birbirine girdi.
"Dispute entre wide receivers autour de la pin-up de l'équipe"
Ping Pong oyuncuları genellikle hızlıdırlar.
Les joueurs de Ping-Pong sont très rapides.
iyi bilinen beşinci Prewar meydanının dışındaki bir çöplükte bulunan okuyanın terkettiği bilgiye göre, gözüken o ki bildiğimiz ve sevdiğimiz birisi ailesinin yolunda. Sizin alçakgönüllü Dedikoducu Kızınız dedikodu blogu oyuncularına bildiriyor :
Due à un livre de poubelle au dehors de la fameuse 5ème Avenue d'avant guerre quelqu'un que nous connaissons et aimons est en chemin pour la famille donc c'est votre humble Gossip Girl issue de A.P.P.B.
Dizi oyuncularından biri.
Une des stars de ce show.
Antrenör, oyuncuların duşlarında ne yapıyormuş?
Un coach se douche chez les joueurs?
Diğer başka oyuncuları mı diyorsun?
Des joueurs de baseball?
- Yarışmacılar Glee'deki aynı süreçten geçecek. Glee oyuncuları bu sürece dahil olacak. - Çok seksiymiş.
Chaque semaine, un thème, un devoir, et un acteur de Glee.
Glee oyuncularının arasına girdiğinizde çok az bir zamanınız oluyor ki bazen bütün bir şarkı için, bir saat bile zamanınız olmaz.
Donc, Matheus, vu que tu as gagné le devoir de la semaine, - tu peux commencer. - OK.