Paige translate French
3,493 parallel translation
Paige ve ben akşam yemeğine anneme gidiyoruz. Okuldan sonra Ruby'nin doğum günü var.
Paige et moi, on va dîner chez ma mère après la fête de Ruby.
Ben, Paige'i okula bırakacağız.
On dépose Paige à l'école.
Paige okulda abur cubur sorumlusu ve onunla derste olmalıyım.
Paige gère le goûter de la classe. Je dois l'accompagner. C'est important.
Paige'in okulundaki bir anne.
C'est une maman de l'école.
Mutfakta sandviç yapıyordum ve telefonu oradaydı. Yukarıda Paige'in yanındaydı ve sürekli mesaj geliyordu.
Je faisais des sandwichs, son téléphone était là, lui était en haut.
Sonra Paige'i düşününce...
Et quand je pense à Paige...
Paige kocasıyla olur ve Matt de yeni ailesiyle ve ben yabancıların arasına gömülürüm.
Paige et Matt seront avec leur famille et moi, avec des inconnus.
Matt ve Paige geziye gitti, uğrayayım dedim. Sorun değil ya?
Matt et Paige sont partis il y a 1 h. J'ai bien fait de passer?
Yardımcım Paige.
Mon associée, Paige.
Paige bırak onu.
Paige, libère le.
Gidelim Paige.
Allons-y, Paige.
Burada kilit altındayım. Ruth ve Paige ile olduğum gibi.
Comme je l'étais avec Ruth et Paige.
Paige, bunu yapacağız.
Paige, nous devons le faire.
Peige, elimizden gelen bu.
Paige, c'est tout ce qu'on a.
Paige bize geri dön, Paige!
Paige, Paige. Paige! Paige, reviens vers nous, Paige!
Geri dön, sorun yok Paige.
Reviens, tout va bien, Paige.
Paige!
Paige!
Paige işini bitirir bitirmez onu alıp Savannah ile iletişim kuracaksın.
A la minute où Paige finit, tu lui fais contacter Savannah.
Paige bağlantı sağladı.
Paige vient d'établir la connexion.
Paige'in bağlantıdan sonra enerjisini boşaltması lazım.
Paige a besoin de rester au sol après la communication.
Şimdi ortak bir düşmanımız var, Paige.
Nous avons un ennemi commun maintenant, Paige.
İyi olacak, Paige.
Ça ira, Paige.
- Paige, onun kim olduğunu, nerede olduğunu bilmemiz lazım.
- Paige, nous avons besoin de savoir qui il est, où il est.
Seni Paige ve Ruth'a geri götüreceğim.
Je vais te ramener à Paige et Ruth.
Paige ve Ruth benim ailem değiller.
Paige et Ruth ne sont pas ma famille.
Sadece ben ve Paige varız,
Il y a juste moi et Paige.
Ruth ve Paige'in burada olduklarını biliyorlar mı?
Ils savent que Ruth et Paige sont ici?
Ruth ve Paige, sanırım.
Ruth et Paige, je suppose.
Yani Peige sürdü.
Paige l'a fait.
Paige benimle bağlantı kurmalı ama... Hadi deneyelim.
Paige doit me contacter, mais... essayons.
Paige için açık bir kanal bırakacağım.
Je garderai une chaîne ouverte pour Paige.
Clay, sen ve Paige bir arabayla gidin kalanlar diğer arabayla.
Clay, toi et Paige aller dans une voiture, Le reste d'entre nous ira dans l'autre.
Paige'e gerçeği ne zaman söyleyeceksin?
Quand diras-tu la vérité à Paige?
Paige'e gerçeği ne zaman söyleyeceksin?
Quand comptes-tu dire la vérité à Paige?
Nick ve Paige'in arasında ne var?
Qu'est ce qu'il se passe entre Nick et Paige?
- Paige!
- Paige!
Ben ne yapıyorum Paige?
Qu'est ce que je fais, Paige?
Onu seninle konuşurken duydum Paige.
Je l'ai entendu te parler, Paige.
Eminim Ruth ve Paige endişelenecek.
Je suis sûr que Ruth et Paige vont s'inquiéter.
Paige, farelerden ödüm kopar benim.
Paige, je suis terrifiée par les rats.
Paige'den aldım.
C'est à Paige.
Ruth ve Paige seni çok önemsiyorlar.
Ruth et Paige, elles... elles tiennent beaucoup à toi.
Paige ve Nick cesedini yaktı...
Paige et Nick ont brûlé son corps
Ruth, Paige. Başardım!
Ruth, Paige, je l'ai fait!
Nick! Paige! Beni duyabiliyor musunuz?
Vous m'entendez?
Seni sevdiğimi söylemeye çalışıyorum Paige.
Je suis entrain de te dire que je t'aime, Paige.
Paige çok hasta!
Paige est vraiment mal!
Paige gideceğiniz yeri biliyordur.
Paige saura où vous conduire.
Hey Paige, bu Ben.
Paige, voici Ben.
Paige?
Paige?
Paige, gelmene sevindim.
Je suis content que ce soit toi.