Palyaçolar translate French
498 parallel translation
- Böyle nasıl, sizi palyaçolar.
- Ça va mieux, petit malin.
Bu film, bizi güldüren ve çabaları... dertlerimizi biraz da olsa unutmamızı sağlayan... gelmiş geçmiş tüm şaklabanların, soytarıların ve palyaçoların... anısına ithaf edilmiştir.
À la mémoire de ceux qui nous ont fait rire : les cabotins, les clowns, les bouffons... qui ont allégé un peu notre fardeau. Ce film leur est dédié.
Hayır, palyaçolar komik insanlardır, Holly.
Non. Les clowns sont là pour faire rire.
Palyaçolar!
Les clowns!
Bu hafta, ertesi hafta, Seyirciler palyaçoların yaptığı komikliklere güler Beceri ve deneyim ürünü gösterilerle eğlenmeye devam ederler.
Semaine après semaine, de nouveaux spectateurs rient aux blagues des clowns et frissonnent devant des numéros à couper le souffle.
Jack, yürüyebilen ne varsa buraya getirin. Emekleyerek veya koşarak, Suda yüzenler, cüceler, palyaçolar, ayakta durabilen ne varsa.
Jack, rassemble tout ce qui peut marcher, ramper ou courir, les chars, les nains, les clowns, tout ce qui fonctionne.
Emmett. Emmett, palyaçoların gösteri yapacağı yeri onar.
Emmett, prépare les clowns pour une parade.
Palyaçoları görmeye gelin
Venez voir les clowns
Palyaçolar numaralarını yaparken kız sayıklamaya başlar.
Les clowns jouent et elle a le délire.
Bunları cesaretlendirme. Bunlar koğuşun palyaçolarıdır.
N'encouragez pas leurs clowneries.
Kovboy palyaçoların işi de eğer kovboy düşerse, boğanın dikkatini dağıtmak.
Les clowns aussi assurent... la protection des cow-boys.
Sen bütün bu palyaçoların en komiği olabilirsin.
Et vous pourriez bien devenir le plus drôle d'entre tous.
- Sirk palyaçolarına benzemişsin.
Attention.
İşte palyaçolar da geldi!
- Les guignols!
Şu dışarıdaki palyaçolar şifre için beni bayağı zorlayacaklar.
Ces clowns dehors vont m'en faire baver, pour que je donne le code.
Çamur, acılar, emir veren palyaçolar gibisi yok bana göre.
La boue, la douleur, la mort, les rigolos aux commandes... il n'y a rien d'autre pour moi.
Tek sıra halinde yürümeyin sizi palyaçolar.
Ne restez pas alignés, idiots. Dispersez-vous vers la gauche.
PALYAÇOLAR
LES CLOWNS
... cüceler, palyaçolar... Dünyanın en kaçık palyaçoları burada!
Nous avons les nains et les bouffons les plus bouffons du monde!
Palyaçolar beni eğlendirmedi. Aslında korkuttu beni onlar.
Les clowns ne m'avaient pas amusés, ils m'avaient fait peur, au contraire.
Çocukluğumun palyaçoları nerede?
" Où sont les clowns de mon enfance?
En büyük İtalyan sirklerinden birinde palyaçolar hakkındaki araştırmamıza başlayalım.
Nous commençâmes notre recherche sur les clowns dans un des plus grands cirques italiens.
Günümüzde palyaçolar güldürmeli.
Aujourd'hui, le clown doit faire rire...
Paris'te, yetenekli palyaçolar çok ünlüdür ve onlara tapılır.
A Paris, les clowns de talent sont devenus célèbres et ont été consacrés.
Bazı önemli'Beyaz Palyaçolar'bizimle birlikte onu bekliyorlar.
D'importants clowns blancs l'attendent avec nous.
Beyaz palyaçolar en güzel kostüm konusunda anlaşamazlar.
Les clowns blancs se disputaient le plus beau costume.
Gerçek palyaçolar kalmadı.
Les vrais clowns ont tous disparu.
O'palyaçolar'giriş geleneğini geri getirmek istiyor.
Il veut rénover les "entrées clownesques" traditionnelles.
Palyaçolar hakkında soracaktım.
Je fais une petite enquête sur les clowns.
Palyaçolar hakkında konuşmak istiyorlar.
Ils veulent que vous leur parliez des clowns!
Palyaçoların arasından sadece o ve Grock zengin oldu.
Grock et lui sont les seuls clowns à être devenus riches.
Korkarım filminde "palyaçolar artık yok" diyorsun.
J'ai peur que dans ton film, tu dises que les clowns n'existent plus.
Palyaçolar sayesinde herkesin gülme ihtiyacı karşılandı.
Tout le monde aurait besoin de rire grâce aux clowns.
En büyük palyaçolar Bario, Porto, Rhum, Mimil, ve Zavatta ile birlikte çalıştılar.
Bario, Porto, Rhum, Mimil, Zavatta ont travaillé avec lui.
İster başarılı olsun, ister düşsün, boğa süvarilerimizin emniyeti gözü pek rodeo palyaçolarına bağlı.
Qu'ils réussissent ou qu'ils soient jetés à terre... la sécurité des monteurs de taureaux aujourd'hui... peut bien dépendre de la bravoure de nos clowns.
- Hey, yumrukçuk! - Sizi palyaçolar!
Espèce de clowns!
Ve şimdi, bayanlar baylar palyaçolar kralı Milo, güleç delifişek!
Mesdames et Messieurs, sur la piste centrale, Le Roi des clowns, Milo, le joyeux bouffon!
Pekala palyaçolar bunu siz istediniz!
D'accord, les clowns. Vous l'aurez voulu.
Bu palyaçoların lisede futbol oynayıp oynamadıklarını bile bilmezken yarı profesyonel bir takımla maç yapıyoruz.
Ces rigolos n'ont peut-être jamais joué au football, et on rencontre des semi-pros.
Parmakları kaşınan silahlı palyaçolar olacak.
Il va y avoir un tas d'excités de la gâchette.
Rico, o palyaçoların ne dediği umurumda değil. Adamların hepsini istiyorum... Bir dakika.
Je me fous de ce que ces charlots ont dit, je veux un homme à chaque... une minute.
Palyaçolar.
Ce sont des clowns.
Sevgili Oskar biz cüceler ve palyaçolar, devler için dökülen betonun üzerinde dans etmemeliydik.
Cher Oscar, nous autres, nains et fous, ne devrions pas danser sur un béton coulé pour des géants.
- O palyaçoları atlattık mı?
- On les a semés, ces enculés?
Palyaçolar da sevimlidir
Un sot est parfois aimable.
Tam bir sirk. Palyaçolar Filler ve büyük oyun
Vous pourriez monter un cirque, clowns, é lé phants, chapiteau!
Federal palyaçolar işlerin nasıl yürüdüğünden habersizler. Çünkü daha şehri bile tanımıyorlar!
Ces types du FBI ne comprennent rien à New York!
Klotski'nin palyaçolarını kullanacağız.
Prenons les clowns!
Palyaçoları gönder!
Envoyez les clowns!
Bu palyaçoların nasıl kullandıklarını tahmin bile edemezsin.
Il va devoir te rappeler, Alf.
Buraya gelir misiniz? Salak palyaçolar.
Vous venez, bande d'imbéciles?