Parade translate French
1,157 parallel translation
Albümleri, müzik listelerinin tepesine yükseldi.
Ses disques continuent de grimper au hit-parade.
Hayatım, 0 adamın müziği listelere bile girmiyor.
Chérie, son style de musique n'est même pas dans le hit-parade.
Orange Parade'de Paul ile konuşuyordu.
Il parlait à Paul le jour du défilé.
"The Soft Parade" albümü ise sadece yaklaşımlarının yapmacıklığını güçlendiriyor.
"Soft Parade" l'album qui vient de sortir confirme qu'ils sont totalement récupérés.
Adamlarım sonunda sorunu halletti.
Mais mon équipe a trouvé la parade :
Örneğin ağaç ve çalılara yapılan hafif vuruşlar, yiyecek toplamak için özellikle işe yarar, ayrıca erkekler arasında davetsiz misafirleri savmak ya da dişileri etkilemek için kullanılır.
ils aiment surtout les pousses tendres des arbres et des arbustes, mais très souvent, parmi les mâles, c'est une parade rituelle qui sert à chasser les intrus, ou à impressionner une femelle avec le potentiel d'être un partenaire sexuel.
Kadın ayakkabılarının üzerinde yüzerek başarısızlığının gurur turunu atabilirsin. Ya da... işine burnumu sokmak gibi olmasın ama.
Tu pourrais mener ta Parade de l'Échec sur un char fait de chaussures de pervenches ou ça serait se mêler de tes affaires?
Leylak Festivali gibi bir şey mi olacak?
C'est pour la Parade des Lilas ou quoi?
Hayır. Festival havasında değil dostum.
Non, pas pour une parade.
Bir boşluk bulmayacaksın. Bir duruşma olmayacak.
II n'y aura ni parade ni verdict.
- İzlemiş miydiniz?
La Monstrueuse parade. - Oui. Vous l'avez vu?
Eğer arayan on ikinci kişiyseniz bu gece "Büyük Baba Don Bodine" nin kamyonu Behemoth'un yer aldığı Carson Fuarı'ndaki "Canavar Kamyon Extravaganza" için iki bilet kazanacaksınız.
Le douzième qui appelle gagne deux billets pour "La Parade monstre des camions", qui a lieu ce soir, avec le Bohémoth, le camion de "Big Daddy" Don Bodine.
Kaçırmak istemiyorum. - Biliyorum. Garabet gösterisi.
- La parade des tarés.
Palyaço gösterisi.
La parade des clowns!
" Törenlerin bir numaralı adamı Ed O'Flaherty...
" Le maître de cérémonie de la parade dit...
The News On Parade Şirketi sunar... News On Parade...
Les News sur Parade Corporation présentent News sur Parade
uzanırım üzerine, emerim seni, Diğer üç adamı dizip, sirk foku gibi yaparım.
Je pourrais te sucer, aligner trois autres gars, et faire la parade comme au cirque.
Yollayın bakalım. Hepsinin şirin, küçük koro sırası gibi dizilmelerini istiyorum.
Allez, vous les alignez comme à la parade.
Karşınızda Garfunkel, Messina, Oates ve Lisa iki numaradaki "2.lik İçin Doğduk" şarkılarını söyleyecekler.
Applaudissez Garfunkel, Messina, Oates et Lisa. Ils vous interprètent leur tube, numéro deux au hit-parade.
Saat 12 robot geçidi.
La parade de robots de midi.
Acele edin yoksa saat 12.05'tekini beklemek zorunda kalacağız.
Vite ou on devra attendre la parade de 12 : 05.
Çünkü Vidor onlara sessiz dönemin en büyük başarısını kazandırmıştı, "The Big Parade".
La Foule. Irving Thalberg, de la MGM, accepta de le produire car Vidor avait connu le plus grand succès du muet,
"Footlight Parade" filminde James Cagney başroldedir.
- Je ne peux pas... Dans 42e Rue, Warner Baxter.
Nadiren kaçamak yaparım. İkincisi :
D'abord, je parade rarement.
Ben bir hayal geçidiyim
Un fantasme de parade
Bugünkü gazetelerde bir haber çıktı. Yine bir eşcinseller geçidi... düzenlemek istiyorlarmış.
C'était dans le journal, ils veulent organiser une nouvelle parade gay.
Sizce bir avuç ibne ve lezbiyenin... kentte çalım atmasına geçit töreni denir mi?
Vous trouvez qu'une bande d'homos se pavanant à travers la ville, c'est une parade?
Şimdi düşünüyorum da, anlatınca bu da biraz eşcinsel geçidine benziyor.
En y repensant, ce que je dis a des relents de parade homo.
Skor tablosu bile yaptık.
Nous avons même un hit-parade.
- Durum kontrol altında.
- J'ai la parade.
Aziz Patrick günündeki yürüyüşe katılmaya çalışmıştım.
Enfin, j'ai tenté de participer à la Parade de la St Patrick.
Renk değişimleri ve hareketler çiftleşme ritüelleri gibi görünüyor.
Le changement de couleur et le combat peuvent être une parade.
Oooff bu çok acınası!
C'est la parade des ploucs...
- Töreni seyret.
- On a une parade! - Quoi?
Nasıl bir kaçış bu? Gidilmesi gereken yol budur
Quelle sortie quelle parade
Bayrakları çı karsanız ve Bir yürüyüş ayarlasanız iyi olacak
Alors sortez les drapeaux préparez la parade
Basit köylü halkının, renkli törenlerini izlemek gözlere şenlik oluyor.
J'adore cette parade bigarrée de simples paysans.
Törene, 4 ilçeden katılımcılar geldi.
Des personnes et des chars de quatre pays participaient à Ia parade.
Elimde Noel törenindeki bir fotoğrafın var.
J'ai une photo de toi dans une parade de noël.
Ona listede "That Thing" i göstereceğim ve her şeyi...
Je vais lui montrer le hit-parade.
- Billboard'da 21. sıradayız.
On est 21e au hit-parade.
Ona, plağın Billboard'ın 21. sırasına çıktığını gösteriyor.
Il lui explique qu'on est 21e au hit-parade.
İşte buradalar, listeleri tırmanan "That Thing" i çalıyorlar...
Les voilà, avec leur truc qui grimpe au hit-parade.
Hey, birinci sınıf otele yerleştirdiler, tüm masraflar ödeniyor, bir yandan plağımız listede tırmanıyor. Bir sürü yalancı yılan.
Ils nous paient un grand hôtel, pendant que notre disque grimpe au hit-parade.
Amerika'daki siyahlar öğrenemediler sicilleri bir kere alışılmışın dışında oldu mu bittiler.
Aux États-Unis, les chanteurs noirs n'ont pas compris que quand ils sortent du hit-parade, ils sont finis.
Gösterişsiz.
Pas de chichis ou de parade
Ne bu, geçit töreni mi?
Qu'est ce qui se passe, une parade?
Ancak bir boşluk buldum, suçlu olmadığımı -
J'ai trouvé une parade...
Sigara paketinin üzerine mi oturacağım?
PARADE DE SPRINGFIELD
Beatles yaşam biçimimizi değiştiriyordu.
Dion était premier au hit-parade. Les Beatles changeaient notre style de vie.
Gel de bak.
- Une parade.