English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ P ] / Parkman

Parkman translate French

230 parallel translation
Banka ile batmak arasında sadece bir iki harf farkı var.
L'orchestre recommandé par Mme Parkman?
Bayan Parkman'ın tavsiye ettiği orkestra mısınız?
Désormais, ne réponds plus au téléphone. - Un orchestre? Tu as perdu la tête?
Parkman.
Parkman.
Parkman'a geldik.
On est à Parkman.
Parkman'a geldiğimizde seni uyarmamı söylemişlerdi.
Ils m'ont dit de vous prévenir.
Parkman'lıymışsın.
Ils ont dit que vous étiez d'ici.
Parkman Yatırım?
La Parkman Credit?
Frank, Parkman Yatırım'ın yönetim kurulu üyesi olarak senin için iyi bir izlenim bırakmayacaktır.
Frank, vous dirigez la Parkman Credit, ça peut vous causer du tort.
Parkman'a dönme fikri nereden çıktı?
Pourquoi es-tu revenu ici?
Parkman senin memleketin.
C'est chez toi, ici.
Söylemeyi unuttum. Kendisi şu an Parkman 100. Yıl Festivali kadınlar heyetinde.
Au fait, elle est avec le club féminin pour le Centenaire.
- İkisi de Parkman Üniversitesindeler. - Bizi almaya gelecekler.
Ils enseignent à l'université de Parkman.
Parkman Kütüphanesinde iki tane kitabınız var.
Vous avez 2 livres à la bibliothèque.
Ondan sonra bir şeylerin Parkman'da kalmamı istediğini düşündüm.
Je me suis dit... qu'on voulait que je reste.
Hem Parkman gibi bir çöplükte sağlam para kaldıramazsın ki.
D'ailleurs, où joues-tu dans un bled pareil?
Halen Parkman'ın en güzel kızısın.
Tu es toujours la plus belle.
Parkman'a bir bilet.
Un aller pour Parkman.
Milton, Delford Kavşağı, North Oaks ve Parkman.
Meloton, Delford Junction, North Oaks et Parkman.
Parkman'a gidin ve kimseyle konuşmayın.
Rentrez et fermez-la.
" Parkman'ın 100. Yılı.
"Parkman fête son Centenaire."
Nereye gittiğimiz umurumda değil güzelim. Parkman'dan ayrılayım yeter.
Je m'en fiche, je veux juste partir d'ici.
Matthew Parkman.
Matthew Parkman.
Haydi, Parkman. Buna senden daha fazla ihtiyacım var.
Allez, Parkman, j'en ai plus besoin que toi.
Sen bir akıl okuyucusun, Parkman.
Vous lisez dans les pensées.
Evet, Ben Parkman.
Oui, ici Parkman.
Gir içeriye Parkman, bitir şu işi.
Entrez là-dedans, Parkman. Finissez-en.
Kafamın içinde misin, Parkman?
T'es dans ma tête, Parkman?
Sen bir salaksın Parkman, bunu biliyor musun?
Vous êtes stupide Parkman, vous le savez?
Sorun ne, Parkman?
Qu'est-ce qu'il y a, Parkman?
Avukatları, Reed Parkman.
Leur avocat, Reed Parkman.
Çok yaratıcı bir adam. Nasılsınız, Bay Parkman?
Il manque pas d'arguments ce type...
Reed Parkman mı?
C'est pas Reed Parkman?
Parkman!
Parkman!
O gitti artık, Parkman.
Elle a dérapé, Parkman.
Parkman.
Euh, Parkman.
Polis Matt Parkman.
Euh, Officier Matt Parkman.
Gerçekten buna minnettarım, Polis Parkman.
J'apprécie vraiment, Officier Parkman.
Gerçekten, Parkman.
Vraiment, Parkman.
- Büyü artık Parkman.
- Grandis, Parkman.
- Parkman? - Hemen gitmeliyiz.
- Parkman?
Bocalıyor, Bay Parkman.
Elle lutte, Mr. Parkman.
Sen ve Matt Parkman, onu koruyorsunuz.
Vous et matt parkman la protégez.
O geceden beri onu görmedim ama ona hayatım pahasına güvenirim, Parkman.
Je ne l ’ ai pas revu depuis cette nuit-là mais je lui confie ma vie, Parkman.
Yavaş ol, Parkman.
Calmez-vous Parkman.
- Detektif Matt Parkman.
- Détective Matt Parkman.
İfademi yaz ve gerisine karışma, Parkman.
Faites la déclaration et laissez tomber, Parkman.
- Ben kargo uçağı değilim, Parkman.
- Je ne suis pas un avion, Parkman. - Oh, s'il vous plaît.
Parkman, buraya aile toplantısı için gelmedik.
Ce n'est pas une réunion de famille.
Memur Parkman.
Officier Parkman.
Frank, Parkman'dan gideceğim. Hayır.
Je vais quitter Parkman.
- Bay Parkman?
- Mr.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]