Party translate French
903 parallel translation
Bir açık hava davetinde kavgaya karışmış. Birinin kocasını ayartıyormuş.
Elle a essayé de chiper un mari à une garden-party.
O, partiye bile gitmemiş.
Quelqu'un d'autre. Elle n'était pas à la party.
Farklı politik görüşlere sahiptiler. Lord Aldergate İşçi Partisi'ne katıldığında, mevcut durum en sonunda içinden çıkılamaz bir hal aldı.
Il l'a quitté après 20 ans quand Lord Aldergate a adhéré au Labour Party.
Resepsiyon, partiye dönüşmüştü.
Cela devenait une surprise-party.
- Bahçe partisi için köşküm, üç hektarlık alanı kapsıyor
Le pavillon pour la garden-party devait être construit à 1 m du sol!
Anne, ağacın altında oynayabilir miyim? Sanki bir çay partisi veriyormuşum gibi.
Je peux aller sous la tonnelle pour faire semblant de donner une garden-party?
Gazete makalen yayınlanacak ve party bizi bekliyor.
Les journaux vont bientôt sortir, et la réception m'attend.
Onların Grove daki partilerine gidiyorsun, değil mi?
Vous allez à leur party ce soir?
Kendi aramızda. Dostlarımız, çocuklarımız... - Siz de bize katılır mısınız?
Nous organisons une party entre amis.
Plan Boston Çay Partisi ile paralel ilerleyecek.
Le plan fonctionnera en parallèle avec la Boston Tea Party. NB : évènement de la révolution américaine
Neden? Bugün bayram mı yoksa?
Il y a une garden-party, ou quoi?
Berlin'de, General Jodl'ın evindeki bahçe partisinde.
C'était à la garden-party du général Jodl à Berlin.
Bu şekilde, partiye kaç kişinin davetli olduğunu önceden bilebilirim.
De cette façon, Je saurai à l'avance... combien de places il faut compter pour Ie party.
Parti mi veriyoruz?
Une surprise-party?
Farklı söylemeyi tercih ederim, Siyah Birlik Partisi.
J'emploierais plutôt le nom de Black Congress Party.
Bu pikniği hayatının sonuna kadar hatırlayacak. Git üstünü değiştir ve bize katıl.
Elle va en prendre un coup, la garden-party à Rambal-Cochet.
Benim işim, gidip dans ettiğim "partilerle".
J'irais bien à une party s'il y en avait une.
Bunlar George'un paket partisi için.
C'est pour wrap party de George.
Paket partisi mi?
'wrap party'?
Bir filmin çekimi bittiğinde bir "paket partisi" yapılır.
Quand on cloture un film, il y a une'wrap party'.
Lauren de "paket" partisine birkaç arkadaşını çağırabilir.
Lauren pourrait inviter quelques amis à cette'wrap party'.
Lauren'in doğum günü ve George'un "paket" partisini.
L'anniversaire de Lauren et la wrap party de George.
Kravatlı bir parti yapacağız Bay Yakışıklı Yabancı.
Il y aura une pendaison-party, M. Beau Mystérieux...
Bu kısa aradan sonra, Sihirli Tınılarla beraber Armada Salonunda... iki saatlik disko swing partisinde tekrar sizlerle beraber olacağız.
Nous reviendrons pour notre grande disco party après un court entracte.
İşten saat 8 : 00'de çıktığını sanıyordum.
Je pensais que tu étais en congé. J'ai changé de quart de travail pour le party.
Partidekiler burada!
Party people in the place!
Yukarıda Melville'de, Anderson Party için masalar hazır.
La table des Anderson au Melville est prête.
Anderson Party için, masa hazır.
La table des Anderson est prête!
İki tane Anderson Party olmalı.
Alors, il doit y avoir deux couples Anderson.
Burada, 2 tane Anderson Party var.
Il y a deux couples Anderson.
Burada 2 tane Anderson Party var.
Il y a deux couples Anderson.
İşte karşınızda Josie Cotton ve Parti Crashers!
Applaudissez! Voici Josie Cotton et les Party Crashers!
AÇILIŞ PARTİSİ New York City
OPENING NIGHT PARTY New York City
"Osuruk Orkestrası" olamaz, nam-ı diğer'Bay Devekuşu'... - Hatta...
Pas "Party le Péteur", alias "l'Autruche-qui-Pluche"?
Ben o şey dediklerinden değildim... Hayatımın partisi.
J'ai pas été ce qu'on appelle...'the life of the party'.
Salı akşamı elçilikte seçimler için parti verilecek.
Il y a une party mardi, à l'Ambassade.
Partiye geliyor musun?
Tu viens à la party?
Daha önce tanışmıştık sizinle. Bir süre önce Plymouth'taki bir bahçe partisinde.
Sûrement je vous aie rencontrée... à une garden-party à Plymouth, il y a quelque temps.
Şaştım. Sürpriz bir partiydi.
C'était une surprise-party.
Bu arada Flint'in daha şanslı insanları GM'in kurucularının birinin evinde yıllık Gatspy partilerini verdiler.
Quant aux privilégiés, ils tenaient leur "Gatsby party" annuelle dans la maison d'une famille fondatrice de GM.
Ya da sürpriz partisi.
Ça, ou une surprise-party.
Bir sürpriz partisi değil.
C'est pas une surprise-party.
- Mutlu Günışığı Partisi.
- Happy Sunshine Party.
Party Katili için brifing verilecek. Hadi gidelim.
Réunion sur le Tueur du samedi soir.
Sürpriz parti değil ki!
Ce n'est pas une surprise party!
O da partide olacak dostum.
Keisha? Elle sera à la party, negros.
I remember your bachelor party. Some of it, anyway.
Je me souviens surtout de votre enterrement de vie de garçon.
Bay Charles Bingley 1 Mayıs Cumartesi günü...
M. Charles Bingley désire vous voir à la Garden Party de Netherfield Park le 1er mai.
Olur, anne. Bahçe partisi verecekmiş.
Une garden-party.
Bu gece partiye gitmek ister misin?
Tu veux venir à une party?
TUR PARTİSİNİN SONU Los Angeles
END OF TOUR PARTY Los Angeles