Pater translate French
82 parallel translation
Babam öğretmendi. Bol bol kitabı vardı hâliyle.
Mon pater était instituteur, il avait plein de livres.
Annen veya baban kapı önüne mi koydu yoksa seni?
Ta mater t'a mise à la porte? Ou peut-être ton pater?
Bu Walter Peter'dan.
C'est de Walter Pater.
Et tibi Pater : quia peccavi nimis cogitatione verbo, et opere...
Et tibi Pater : quia peccavi nimis cogitatione verbo, et opere...
6 kez A ves ve bir Pater Noster okuyacaksın Rahibe.
Vous réciterez six Ave Maria et un Notre Père pour cette vanité,
Beş paternoster ve on beş de Hail Mary söylemesi gerek.
Demande-lui de dire cinq Pater et quinze Ave.
Beş tane Pater Ave Gloria oku ve bunu bir daha yapma.
Cinq Pater Ave Gloria et la promesse de ne plus recommencer.
Kuşkusuz kendine bir rahip sunmak istiyor.
Il se figure peut-être qu'il a droit à un pater.
On kere "kutsal Meryem", on kere "babalarımız", on kere her neyse.
"Dix Ave, dix Pater, n'importe quoi."
Baban o adamı öldürecek.
Ton pater va Ie tuer, ce type-Ià.
Her şey karışınca takarsın ha?
Tu le mettras pour é pater tous tes rupins!
Oh, Boyacı Dick'ten bir hediye Havalılarla takarsın dedi.
Un cadeau de Dick, le cireur. Il a dit que je le mette pour é pater les rupins.
Kefaret olarak, on kere "Selam Meryem", on kere Aziz babalarımız " oku ve nedamet getir.
Récitez dix Ave Maria, dix Pater, et faites acte de contrition.
Walter Payton'un tarif ettiği gibi o, dünyanın her yerinde yaygın olan bir tip.
Comme Walter Pater l'a décrite, "C'est la tête sur laquelle reposent tous les problèmes du monde, et ses yeux sont un peu fatigués."
Kalbim sıçanları görüyor, babalık.
Mon cœur voit des rats, Pater.
Pater'ın yerine gitmelisiniz, Şef.
Allez chez Pater.
- Donald Pater.
- Donald Pater.
Bay Pater'ın başına gelenleri anlamaya çalışıyorum.
Je cherche à savoir qui était M. Pater.
Biri Donald Pater'ı öldürdü demek istedim.
Quelqu'un a tué Donald Pater.
- Pater'ı Maubee mi öldürdü?
- Maubee a tué Pater? Pourquoi?
Bu, Pater'ın katilini bulmamı engellemeyecektir.
Ça ne m'empêchera pas de trouver l'assassin de Pater.
Pater Yatırımcılık'tan.
Il appartient aux entreprises Pater.
Pater Yatırımcılık'ın çıkarlarının zarar görmediğinden emin olmaya geldim.
Je viens m'assurer que les intérêts des entreprises Pater sont saufs.
Neden onu Pater'ın evine götürmüyorsun?
Emmenez-le chez Pater.
Bakın, Pater zehirlenerek ölmüş. Yılan ısırığından.
Pater a été tué par le venin d'un serpent.
Parayı almaya geldim, para gitmişti, Pater'ın öldüğünü söylediler.
Je suis venu chercher l'argent. Il a disparu et Pater est mort.
Parayı Pater'ın getirdiğini mi söylüyorsun?
Pater était le coursier?
Isola'nın çocuğu Pater'ın, değil mi?
Le bébé d'Isola. Il est de Pater, c'est ça?
Pater'ı kim öldürdü, Maubee?
Qui a tué Pater, Maubee?
Isola'nın yılanı bırakmak için Pater'ın evine gittiğini öğrendim.
Isola était allé chez Pater pour déposer le serpent.
Bunlardan önce Ubu Pearl, Pater'a gitti.
Avant tout ça, Ubu Pearl a été voir Pater.
Pater da : "Canın cehenneme, seni bunak!" dedi.
Pater a dit : "Je t'emmerde, la vieille!"
İçi para dolu bir çanta. Pater yerde yatıyordu.
La valise sur le lit avec l'argent, Pater sur le sol.
Inga'nın mater ve pater sana kendi kızları gibi davranacak.
Le papa et la maman d'Inga te traiteront comme quelqu'un de la famille.
Babamızı arıyor olmamız lazımdı. Sense düzecek karı peşindesin.
On est à la recherche du pater et tu penses qu'à baiser.
Ne yapmamız gerekiyormuş?
Qui est à la recherche du pater?
Beş Yüce Babamız ve beş Kutsal Meryem duası oku.
Dis 5 Pater et 5 Ave Maria.
Babamın bana verdiği tek şey bu 45'likti.
Le seul truc que mon pater m'a donné, c'est ce foutu.45.
'Credo in unum Deum patrem omnipotentem. " Söyleyin!
Credo in unum Deum pater omnipotentem...
Dikkat et sevgilim, baban bakıyor.
Attention, le Pater nous regarde.
- Onun babası değilim.
- C'est pas moi, son pater.
Şu bizim yaşlı adamla yaşadığımız olay.
C'est ce bordel avec le pater.
Babamın bile! İsa Aşkına, onun bana ihtiyacı var!
Même le pater a besoin de moi!
Ben hem "Babamız" deyip, hem de yemeği aynı anda düşünebilirim.
Je peux dire un Pater tout en pensant au déjeuner.
Babanla konuşmamı ister misin? Sende stres yaratıyor.
Tu veux que je cause à ton pater?
Babanın şu anda hali kötü olsa da, eskiden çok iyi basketbol oynardı.
Ton pater galère, aujourd'hui, mais il assurait au basket autrefois.
Babası çok zengin.
Son pater est un grand ponte.
Ailenin babası benim.
Je suis le pater familias.
Eminim, Pater, patlamalar Westhafen'daki Mariakirche'ye... zarar vermesin diye şimdi dua ediyordur.
Le Père prie pour Mariakirche dans le Westhafen,
Buna tespih yöntemi deniyor.
C'est un pater-noster.
Baban geliyor.
- Voilà ton pater.