English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ P ] / Peder

Peder translate French

10,570 parallel translation
Limonata değil, ama eminim ki Peder Sheridan bunu sever.
Ce n'est pas de la limonade, mais le Pere Sheridan est sur que c'en est.
Peder, kardeşlerimize göz kulak olmanı diliyoruz. Bizi daha iyi bir yolculuk için terk ediyorlar.
Mon père, veille sur nos frères et soeurs qui s'apprêtent à quitter notre congrégation pour un grand voyage.
- Merhaba Peder.
- Bonjour, mon père.
Peder bordroları yolladı mı?
Père a fait parvenir la paie?
Frankie en küçükleriymiş. Antonino, yani Belalı Tony, sonradan Peder Tony olmuş.
Avant de monter la guerre des lasagnes de grand-mère Lento...
Unutmayın, beni Twitter'da takip edebilirsiniz. @ PederTony, hashtag, Tanrı'nın askerleri.... ve Peder Tony Facebook Sayfası'nı beğenin.
Ça fait du bien d'aller à la campagne pour évacuer tout ce stress.
Not düşelim, rahip yakın zamanda Peder Ortega'ya gençlere daha ulaşılabilir olmak konusunda bir konuşma yapmıştı.
Il convient de noter que la Paroisse a récemment donné au Père Ortega un discours d'encouragement pour se rendre plus accessible aux jeunes.
Malesef, rahibin konuşması... Peder Ortega'yı buna hazırlamamıştı.
Malheureusement, le discours d'encouragement de la Paroisse n'avait pas préparé Père Ortega pour ça.
Peder Ortega öylece bana bakıyordu.
Père Ortega me surveillait.
Peder Lucien.
Père Lucien.
Peder, birkaç hafta önce bir hata yaptım ve bunu masum insanlar canlarıyla ödeyecekler.
Père, j'ai fait une erreur il y a quelques semaines, et maintenant des hommes innocents pourraient payer de leur vie.
Peder?
Mon père?
Kurtarmak için hoş bir delikanlı seçmişsin, Peder Flynn.
Oui. Tu as choisi un charmant garçon à sauver, Père Flynn.
Bu Peder Michael, Catherine'in Henry'i zehirlemek için kullanmak istediği rahip.
Voici le Père Michel, le prêtre que Catherine voulait utiliser pour empoisonner Henry.
Evet. Peder Dominic Rosello, lütfen.
Le Père Dominic Rosello, s'il vous plaît.
Ve sen, peder.
Et vous! Mon Père.
Seni temin ederim Peder, doğrusunu yaptın.
Je vous assure, Père, vous ne l'avez pas fait.
- Mutlu Noel'ler, Peder.
- Joyeux Noël, Père.
- Hepsi senin, Peder.
Tout est à vous, Père.
Peder...
Père...
Kusura bakmayın Peder Dolan.
Euh, je suis désolé, père Dolan. Il est en réunion.
- Denemek ister misiniz Peder?
Échantillon gratuit, mon Père? Oh.
- Merhaba Peder.
Salut mon père.
Merhaba Peder.
Bonjour mon père.
Peder Oliver'ın da sorduğu gibi "Ne yapabiliriz?"
Comme demandait le père Oliver, que pouvons-nous faire?
- Peder bütün saygımla...
- Père, sauf votre respect... - Allons, Gilliam.
- Tabii ki Peder.
Bien sûr, mon père.
- Peder Oliver'ın "kadim listesi".
- La liste ancienne du père Oliver.
- Peder Oliver!
- Père Oliver?
Peder Oliver babamın dönüşünden Tanrı'nın sorumlu olduğunu söyledi.
Selon le père Oliver, mon père est revenu grâce à Dieu.
- Peder bakmasına yardım ediyormuş.
Je pense que Père..., aidait.
- Peki ya Peder?
Et Père?
Peder Geoghan'a hemen geleceğimi söyle.
Vous pouvez dire à Père Geoghan que je ne vais pas tarder.
Peder'i cemaatten çıkaracağıma ve bunların bir daha yaşanmayacağına dair sana bizzat söz veriyorum.
Et je vous donne ma garantie personnelle... que je vais faire sortir Père de la paroisse... et cela n'arrivera plus jamais...
- Ne demek Peder.
- Bien sûr Père.
- Peder Porter, aynı olay.
- Oui, Père Porter.
- Peder Dominic de geliyor mu?
- Et Père Dominique vient?
Yeri gelmişken, şu birlikte çalıştığını söylediğin Peder Barrett hakkında yazılar okuyorum.
En passant, j'ai lu sur ce prêtre,... Père Barrett. T'as été impliqué dans son affaire?
Wester'da, Peder David Holly'nin kurbanı olmuştum.
J'ai été la proie de David Holly. À Wester.
Beni, Peder Shanley ile tanıştıran oydu.
Elle m'a présenté au Père Chantley.
Peder Shanley, dördüncü rahipimiz olabilir.
Il semble que le Père Chantley pourrait être un 4ème prêtre.
Peder Shanley aleyhine davalara baktınız mı peki?
Et vous avez géré des affaires pour lui?
Peki ya Peder Ronald Paquin?
D'accord, et Père Ronald Paquin?
Jim, Peder Barrett'a iyilik olsun diye yardım ettiğini söylemiştin.
Jim, tu as dis que tu avais aidé Père Barrett pour lui faire une faveur.
- Peder Hurley ya da Peder Gale'i tanıyor musun?
Vous connaissez Père Gale ou Père Hurley?
- Peder Paquin siz misiniz?
- Vous êtes Père Paquin?
- Size kim tecavüz etti Peder?
- Père, qui vous a violé?
Peder Talbot'u nereye göndermişlerdi Sacha?
Sacha, ils l'ont envoyé où Père Talbot?
Aslında ona Peder Ether diyecektim.
Le manager de Frank Sinatra, ou arrangeur, ou quoiqu'il était, a dit :
- Yaşayacak mı Peder? - Buraya kadar.
C'est fini.
Peder Oliver ne zaman dönecek biliyor musunuz?
Savez-vous quand le père Oliver reviendra?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]