Pedi translate French
85 parallel translation
Ortada mürekkep şişesi ve emme pedi,... sol tarafta kalem tablası,... sağ tarafta da takvim ve kalem vardı.
L'encrier et le sous-main au centre. Le plumier à gauche. Le calendrier et la plume, à droite.
Alt takımlar tam, bir de kadın pedi var, değil mi Sophia?
Mais, on dirait de petites couilles et une queue sous un tampax, hein, Sophia?
- Kalp pedi!
- Des lanières!
Lap pedi.
Compresse.
Kanama iki gün içinde bayağı azalacak ama yine de pedi kontrole devam et, tamam mı?
Les pertes de sang vont vite diminuer, en moins de 2 jours... Mais continue de surveiller ta serviette.
- Lap pedi. Sol karıncık parçalanmış.
- Le ventricule gauche est déchiré.
Size daha büyük bir sızıntı pedi getireceğim.
Bonjour. Je vais vous chercher une compresse plus grande.
Mark, hijyenik pedi uzatabilir misin, lütfen.
Passe les lingettes.
Pedi ben koymuştum.
C'est moi qui lui ai mis les serviettes.
Burada çalışmıyorum, fakat Pedi, 7'de.
Je ne travaille pas ici... mais la "Ped" ;
- "Pedi" mi?
"Ped"?
Ben sadece kız kardeşimin pedi geri geldi, ve ikinci l düşünce Onu tekrar bakıyordu için.
Je reviens de chez ma sœur, et j'ai cru que j'étais encore en face d'elle.
Kirk'ün yeni Stars Hollow bisiklet taksisinde ilk yolculuğu size teklif ettim. Alacağınız da bu.
Je vous ai offert le premier trajet du nouveau Pedi-taxi de Stars Hollow, et c'est ce que vous aurez.
Bisiklet taksideyken zaman akıp geçer.
Le temps paraît plus long quand on est en pedi-taxi.
Adet görmeye yeni başlamış... Onlara tampon ve pedi nasıl kullanacaklarını gösteriyormuş. Aynen bugün öğrendiğimiz gibi.
Elle venait juste d'avoir ses règles, et elle leur apprenait à utiliser les tampons et les protections, comme je vous l'ai appris aujourd'hui.
Pedi kapatır mısın?
Pouvez-vous éteindre les palettes?
Şu lanet pedi değiştirsem iyi olacak.
Il vaudrait mieux que je change ce putain de tampon.
Fark etmez. Sana manikür ve pedikür yapacağım.
Je vous fais une Mani-pédi et on discutera.
Manikür ve pedikür anlamsız gelmeye başladı.
Tout d'un coup manu-pedi l'air si vide.
Bir limuzin bütün kızları alıyor, SPA'ya, Margi-Marti-Pedi-Partisine götürüyor.
Une limousine conduira les filles à une soirée margi-marti-pédi.
Neden Margi-Marti-Mani-Pedi-Partisi yapmıyoruz?
Pourquoi pas une soirée margi-marti-manu-pédi?
Senin yüzünden dört manikür pedikür seansı kaçırdım. Ayak tırnağı batması. Çok pis ve zor iş.
Tu m'as fait rater quatre mani-pedi, long ongle de pied, vraiment coquin, compliqué...
Saat 11 de manikür-pedikür randevum var, ve waffle larımı hazırlamalısın.
Rachel, debout! J'ai une manu-pédi à 11 h, et tu dois préparer mes gaufres.
Marketin dağıtım elemanı bu ay kadın pedi almadığını söyledi.
Le livreur de l'épicerie m'avait dit que tu n'avais pas acheté de tampons.
Mani, Pedi, benim için dans edin.
Mani, Pédi, dansez pour moi!
Mesanenin bir tarafına üç laparotomi pedi koyarız.
Bourrage trois couches de part et d'autre de la vessie.
Temizle, kapat ve bir baskı pedi uygula.
Nettoyez et fermez-la, collez un pansement dessus.
Manikür mü pedikür mü?
Mani-pedi?
Bazen beni hayat boyu süren kadın pedi reklamındaymışım gibi hissettiriyorsun.
Parfois, tu me donnes l'impression de vivre dans une sorte de pub sans fin pour des tampons.
Hayat boyu kadın pedi reklamı da ne?
Une pub sans fin pour des tampons?
EKG pedi.
C'est une électrode.
Ansik-lo-pedi.
- Encyclopédie. - Encyclopédie.
Güzellik seansıma geç kalıyorum.
Je suis en retard pour mon mani-pedi-spray-tan.
Manipedi.
Un mani-pedi.
Biri oyuncak dükkanına, diğeri kuyumcuya,... birisi mobilyacıya, ve "Lee'nin mani-pedi Evi."
Des magasins de jouets, de bijoux, de meubles, et... "Onglerie Lee".
Ve ayrıca oğlunun "Lee'nin mani-pedi Evi" ne bir kargosu olduğunu da biliyoruz.
Il a importé de la marchandise pour l'Onglerie Lee.
Kadın mani-pedi salonunda çalışıyordu. Bir müşterisinden kapma ihtimali yok mu?
Elle pourrait les avoir attrapés par un client?
Evcil hayvan dükkânı daha yakındı. Ben de birkaç tane çiş pedi aldım.
L'animalerie était plus proche, j'ai pris les plus petites couches.
- Âdet pedi alabilir miyim?
Vous pouvez me donner une serviette, s'il vous plaît?
Burada sadece bir paket kadın pedi bırakmış ki onları da çoraplarımın içine doldurmayı düşünüyorum.
Tout ce qu'elle a laissé, ce sont des serviettes hygiéniques Que j'ai envie de fourrer dans mes chaussettes
Dedim ki, sana kadın pedi almak için hemen eczaneye gidiyorum.
J'ai dit que j'allais au drugstore pour t'acheter des tampons.
Daha önce de böyle bir tıkanıklık görmüştüm. Böyle küçük bir köpekte genelde ya bulaşık süngeri ya da bayan pedi olur.
J'ai déjà vu ça avant, pour un petit chien, c'est souvent une éponge ou plutôt, un tampon.
Sanki bayan pedi değil, Pastırmadan yapılmış atıştırmalık.
Tes tampons sont pas en cuir, ni enroulés dans du bacon.
Ve omuz pedi kullanıyordum.
Je portais des épaulettes.
- Kadın pedi... gibi mi?
Tu veux dire... des serviettes hygiéniques?
Mani, Pedi, Sexpun
Mani, Pédi, Sexpun?
Kadın pedi.
Une serviette hygiénique.
Pekala, karın pedi.
Gaze.
"Lee'nin mani-pedi Evi" ne bir gönderiniz varmış.
Vous livrez "Onglerie Lee".
Mani-pedi yaptıracak mısınız?
Manucure et pédicure?
Kadın pedi.
Tampon...