Pero translate French
100 parallel translation
Pero Barbero, ne yazdın öyle?
Barbero, c'est tout ce que tu as trouvé!
Pero he olvidado mucho.
Pero he olvidado mucho.
Pero F. de Quieros, Tuamotu'nun güneyinde seyrederken, gemi günlüğünde "beyaz tül" den bahseder.
Pero F. de Quieros, dérivant au sud des Tuamotu, parle dans son journal du "Voile blanc".
Portekizce ismi "Honto La Pero", İtalyanca ismi "A Chutera Pikita",
C'est un grive à gorge brune ; mais en portugais c'est un... en italien un... "
Pero erkektir.
Pero est un mâle.
Uyan, Pero!
Réveille toi, Pero!
Pero... Guzina.
Pero Guzina...
- biraz daha et suyu, Pero?
Pas problème. De la sauce?
Pero... ben kişisel olarak etnik soykırmın karşısındayım.
Pero. Je suis foncièrement contre la purification ethnique.
"kucağında okşa beni ninniler söyle bana." - meraba, Pero.
Quand moi pas manger, ma mère pas manger
- meraba, Otessa.
- Salut, Pero. - Salut, Otessa.
Pero, izin ver elini sıkayım ve ailemize hoşgeldin diyeyim sana.
Pero, venez ici. Bienvenue dans la famille.
bravo zevkti özür dilerim benim ingilizce iyi değil karım ben çok mutluyuz
Félicitations, Pero. Merci bien. Désolé mon anglais pas bon.
savaşta bulundum ve bir çok insanın öldürüldüğünü gördüm insanları öldürdüm çocukları kadınları öldürdüm onlar dediler ki, "Pero, git, öldür.. pero!"
J'ai vu des gens mourir. J'ai tué des gens. Des enfants et des femmes.
dediler, " herkes öldürüyor.
"Tue, Pero. " Tout le monde tue.
sen pero, sen de öldür. "
Tu dois tuer. "
Bundan böyle adın Pero! Pero!
Maintenant, tu t'appelles Pero!
Buradan gitmeliyiz Pero.
On ferait mieux de partir, Pero.
Tamam mı Pero?
D'accord, Pero?
Ama bu Vic'in kolyesinden kalın.
Pero c'est plus épais que la chaîne de Vic.
Pero'yu tanıyor musunuz?
Vous connaissez Pero?
Bana "Pero o gün geldiğinde yanımda ol" dedi. Son dakikalarımda... Ölüm beni avucuna aldığında...
Pero, j'aimerais tellement que tu sois là quand je vais partir quand la Mort viendra me prendre avec sa grande faux.
O para benim. Sorun istemiyoruz... - Sorun mu dedin?
Pas d'embrouilles, mon petit Pero.
Sen Pero Mahlovic'sin değil mi?
C'est Pero Maholovic, toi, non?
Pero Mahlovic sen şanslı bir adamsın.
Pero Maholovic, t'as une chance inouïe.
- Evet, tek bir adamla buluşamam Pero. O zaman sanki evli biriymişim gibi olur.
Je ne peux pas fréquenter qu'un seul homme... ça serait comme si j'étais marié ou à la colle quoi...
Pero Mahlovic. 122 İvanhoe
Pero Maholovic, 122 Rue Ivanhoé.
- Pero!
- Pero.
Ben de dedim ki artık Pero var. Bunlara katlanmak zorunda değilim.
Je me suis dit... tu vois, maintenant t'as Pero, t'as plus à tout endurer comme avant...
Pero! Anahtarları geri vermemiş.
Pero, elle a gardé les clés...
Bowling maçını kaçırmanı istemem. Sen ister misin Mico?
Pero vous manquerait, n'est-ce pas?
Yo olamaz! Pero!
- Oh non, Pero!
Pero! Sanırım onları ön kapının üstünde bıraktım.
J'ai dû les laisser sur la porte d'entrée.
Pero pişmanlık kolay gelmez.
Mais la rédemption ne s'obtient pas aussi facilement.
"Kız yalancının tekiydi, kız göründüğü gibi değildi." diyor... pero en cambio le robe su vida
"C'était une menteuse, elle n'était pas qui elle prétendait". ... pero en cambio le robe su vida
Ama ben bundan daha fazlasıyım.
Pero soy mas. * * Mais je suis plus.
Ama şimdi çok kızmaya başladım.
Pero ahora me estoy enojando.
- meraba, Pero.
- Salut, Otessa.
canım annem... güzel annem...
- Salut, Pero.
Pero.
Pero...
bu Pero.
Je vous présente Pero.
Pero, size sormayı unuttum.
Pero, j'oubliais...
Pero... dindar mısın?
Etes-vous croyant?
ne iş yaparsın, Pero?
Que faites-vous, Pero?
neyse boşver, Pero.
Peu importe.
Pero, bi hayalin var mı?
Tu as un rêve?
Pero, bak!
Viens voir!
01 : 38 : 39,914 - - 01 : 38 : 42,214 ben sanmıyorum, Pero... etnik temizlik gibi büyük iddialar..
Mais je ne pense pas que l'idée de la purification ethnique prendrait ici.
Pero... farklı.
Pero différent.
Bueno, quien juega? De que tenemos este honor? Pero quiero saber...
Un peu de politique?
Daha uzun, atletik.
Pero más grand, atlético.