English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ P ] / Pieces

Pieces translate French

167 parallel translation
Mesela bu adam 3 odalı bir daire kiralıyor.
Suppose un trois-pieces :
3 tane odaya ne gerek var?
Trois pieces?
Bu bölgede kimse yok ki, siyah veya beyaz fark etmez haftalık üç gümüş dolara çalışmaya gönüllü olmasın.
Il n'y a pas un homme de la region, blanc ou noir... qui ne donnerait pas son bras droit pour trois pieces d'argent par semaine.
İlk defa bir veznecinin gümüş dolarlarımın alırken istekli olmadığını görüyorum.
Jamais vu quelqu'un d'aussi lent a prendre mes pieces d'argent.
Bir yerini kanatmadan seni parçalara ayirir.
Elle peut te mettre en pieces sans meme te faire saigner.
Burada tam 60 altın var.
Il y a 60 pieces d'or, la-dedans.
Ne aptalım. Bu döneme ait başka parçalarınız var mı?
Avez-vous d'autres pieces de cette periode?
Çok anlamam ama sanırım bazı aletler çok ilginç.
Je n'y connais pas grand-chose mais je crois qu'il y a des pieces intéressantes.
- Evet, güzel parçalar var.
Oui, il y a de belles pieces.
Küf kokusu, duvar ve odaların kokusu.
L'odeur du moisi des murs, des pieces. Y'avait plein d'enfants qui venaient jouer dans ma jungle.
Parçalarını değiştiriyoruz.
Des pieces détachées.
Her yeri talan ettiler.
Ils ont tout mis en pieces.
Ve işte The Average White Band ve şarkıları "Pick Up The Pieces".
Voici "Pick Up The Pieces" d'Average White Band.
27 yyl sonra, ben bu unutulmu? köye döndüm..... bellek aynanyz kyrylyp parçalary etrafa yayyldy?
Après 27 ans, je suis retourné dans ce village oublié..... pour tenter de rassembler d'après toutes ces pieces éparpillées...
Tanığı oda oda dolaştırmak zorundayız.
Nous ferons passer Ie temoin par toutes Ies pieces, une a une.
Bunu ben yaptım dediğimde ne kadar saçma olursa seninki de o kadar saçma olur.
Pas de pieces a conviction. Si je m'accusais, ce ne serait pas plus vraisemblable.
Sadece 50 sente, yarım dolara!
Pour 50 cents, 5 pieces de 10 cents, 10 pieces de 5 cents..
Elise ile kalabileceğimiz iki odalı bir daire bulacağım.
Je vais tâcher de trouver un petit deux-pieces ou je pourrai prendre Elise Pour le travail, pas de probleme
Elice ile kalabileceğimiz ufak bir yer kiralayabilirim.
Et puis, je pourrai louer un deux-pieces ou je vivrai avec ma fille
Hastalığın devam ediyor mu Pieces?
Toujours malade, l'Épave?
Hep bu Pieces olayı zaten.
Marre de ces surnoms.
- Pieces Polymeros.
L'Épave Polymeros.
Pieces'a cüzzamlı dedi!
Il a traité l'Épave de lépreux!
"Pieces of string too small to use."
"Fils trop courts pour tout usage".
- En iyi işlerimden biri.
Une de mes plus belles pieces.
En iyi parçalarımın fotoğraflarını getirdim.
Je vous ai apporté les photos de mes plus belles pieces.
Mustang parçaları bakıyorum.
Je suis la pour les pieces de Mustang.
- "Reese's Pieces" gibi. Şirin.
- Comme "Reece Tourne." Joli.
Efsanevi Sikkeler Çalındı
VOL DE PIECES CHINOISES
PARLAK YENİ DÜŞMANLAR - "Kader Bağlar"
ANCIENNES PIECES CHINOISES Liées au karma
Yolcuların şansına, Nashville ve Five Easy Pieces filmlerinin yıldızı Karen Black de uçaktaydı.
Mais heureusement, Karen Black, l'actrice de "Nashville" et "Five easy pieces" était à bord.
Katip bu fotoğrafları... savcılığın 2 numaralı kanıtları olarak kaydetsin.
Je demande de marquer ces photographies : "Piéces á conviction 2A á 2D", pour mémoire.
Sana 500 altın para veririm.
- Je vous en donne 500 en piéces d'or.
Uydurmuştum.
J'ai inventé cette histoire de toutes piéces.
Lütfen açıklarmısın. Hiç beşlik veya onluk var mı?
- Vous avez des piéces?
8.5 dolar bozuk para biriktirebildik.
On a économisé 8,5 $ en piéces de monnaie.
Sokak köşelerinde ağla, sana bozuk para atarlar.
En pleurant dans la rue. On te jettera des piéces.
Altı ay boyunca bu sekiz büyük odalı dairede tek başıma yaşadım.
Pendant six mois, j'ai vécu seul dans ces huit grandes piéces.
- "profesyonelliğe sığmaz."
- "les piéces á la défense."
Savcılığın, dava öncesinde bize sunulması gereken bilgileri sakladığını düşünüyorum.
Je ne suis pas certaine que le ministére public ait divulgué toutes les piéces.
İşte biraz bozukluk.
Voilà quelques piéces.
Sadece gelmem için bana altın olarak 50 dolar ödeyeceğinizi söylemiştiniz.
Vous aviez promis 50 $ en piéces d'or rien que pour me présenter.
Quigley'i getirene ödül olarak 25 kilo altın vereceğim.
50 $ en piéces d'or à celui qui raméne QuigIey. Tu peux t'entraîner.
Bay Marston, arkadaşlar, Quigley'i öldürene 90 kilo altın ödülü vereceğinizi duymuşlar da, hayret içindeler.
Les hommes se demandent... pour celui qui tue QuigIey... Ies 200 £ en piéces d'or, Ia récompense que vous annoncez.
Senaryolarda ve tiyatrolarda ise yüksek sesle okunur.
Et dans les scénarios et les piéces, il se lit á voix haute.
Haydi gel Pieces!
Grouille-toi, l'Épave!
Biraz önce bir odaya baktım, bir şey neredeyse kafamı uçuruyordu.
J'ai passé la téte dans une de ces piéces. et j'ai failli étre décapité.
Birkaç dakika önce, sorunlar yaşayan bir uçağın Seaheaven üzerinde uçarken bazı parçalarını düşürdüğü görüldü. Biliyorum.
Un avion en difficulté a perdu quelques piéces au-dessus de Seahaven il y a quelques instants.
Tek kuruşuna kadar.
Les deux piéces de deux francs.
Parçalara ayırın.
Mettez-Ies en pieces!
320 metre yüksekliğinde. 15.000 parça çeliği tek tek birleştirmişler.
320 métres de haut. 15000 piéces métalliques, soudées une par une.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]