Pike translate French
813 parallel translation
Yukarılarda, uçaklar daire çiziyor, dalıyor, pike yapıyor.
Dans le ciel, les avions tournent, plongent, spiralent et font des boucles.
Ve bu keşif gezisine verdiği destek için teşekkürlerimi ilet.
Remerciez-le pour l'expédition Pike qui,
- Hayır, Pike.
- C'était Pike. - Et alors?
- Hayır, Pike!
- Non, Pike!
Oh, hayır, hayır. Pike's Pale biraları onun. En kaliteli biradır.
Pike's Pale. "La meilleure ale de Yale".
Altı tane Pike's Pale, acele tarafından.
Six autres Pike's Pale, et que ça saute.
Pike's Pale bitiyor.
On n'a plus de Pike's.
Pike's Pale istiyorlar. En iyi birayı.
Ils veulent la meilleure ale de Yale.
- Dört tane Pike's Pale.
- 4 Pike's Pale.
- Siz nasıl isterseniz. Adım, Pike.
C'est le moins que je puisse faire.
- Onu herkes biliyor.
- Mon nom est Pike.
- Hopsie Pike.
- Hopsie Pike.
Bay Pike, bir yıldır ormandaymış.
M. Pike a passé un an sur une rivière.
- Yani Pike'ı mı?
- Tu parles de Pike?
Pike doğru adam.
- Non, non. C'est le bon McPike.
Her saniye 14 kişi, bir şişe Pike yuvarlıyor.
Chaque seconde qui passe, 14 personnes boivent une bouteille de Pike.
Ben, Bay Pike'dan sorumluyum.
Je protège le fils, vous voyez. Le fils Pike.
Olaya el koyarsa, buradaki işin bitti demektir. - Ona göre.
Le vieux Pike agira et vous aurez des problèmes.
Bay Pike'ın onların ağına düştüğünü görürsem, aramızda kalmak kaydıyla tanınmış profesyonel kumarbazların fotoğraflarını gösterme olanağım var. Ama, onların gemimizde bulunduğunu kabul ettiğimi de sanmamanız gerekir.
Si je découvrais que M. Pike était en danger de se faire voler, j'aurais peut-être des photos, confidentielles, bien entendu, de quelques joueurs professionnels les mieux connus.
Dün gece para kaybetmediyseniz, onun içine bakmamanızı öneririm.
Si vous n'avez pas perdu d'argent hier, M. Pike, il serait mieux que vous ne regardiez pas.
Gurur duymalısın, Bay Pike.
Vous devez être fier de vous, M. Pike.
- Söylesene Pike'ları tanıyor musun?
Vous connaissez les Pike?
"... tanışma yemeğine gelmez misiniz? "
Lady Eve Sidwich Point d'interrogation R.S.V.P. JANET PIKE
Evet, ben Bay Pike.
Oui, c'est M. Pike qui parle.
- Bay Charles Pike, haşmetmaap.
- M. Charles Pike, madame.
Bay Pike ile görüşebilir miyim lütfen? O telefonda.
Puis-je parler à M. Pike, s'il vous plaît?
Bay Pike ile görüşmek istiyor.
Elle est au téléphone. Elle veut parler à M. Pike.
- Bay Pike, size şunu tavsiye ediyorum...
- M. Pike, je vous conseille...
- Elbette, Bay Pike.
- Oui, M. Pike. - Allons.
Hoşça kal Pike County, bir süreliğine gidiyoruz
Oh, chante, au revoir au comté de Pike Adieu pour un temps
tanklar, pike bombardıman uçakları. Böylece İngiltere, Fransa ve benim ülkem gibi demokratik ülkeleri hazırlıksız yakalamak istiyorlar.
Leurs chars, leurs bombardiers, etc., pour attaquer l'Angleterre, la France et mon pays, avant qu'ils ne soient prêts au combat.
Eski araba yolu üzerinden Pike's Hole'a gidiyorlar.
Et la route de la diligence.
- Pike's Hole.
- De Pike's Hole.
Hikayeni değiştirmek ister misin?
Voici un homme qui vient de Pike's Hole.
Ama herhalde Pike's Hole, gidip kontrol edemeyeceğiniz kadar uzakta değil.
Pike Hole n'est pas loin. Renseignez-vous.
- Ya da beni Pike's Hole'da birilerine sorun.
Ou allez à Pike's Hole!
Pike's Hole'den, Larry Kinkaid'in yanından geliyorum, doktor oradaydı. - Onu vuranları da yakaladık
Je l'ai laissé avec le médecin et son agresseur est arrêté.
"K Paine, 58 Pike Sokağı, Chelsea 32099." Bir telefon numarası daha var :
"K. Paine, 58 Pike Street, Chelsea, 3-2099."
Pike Sokağı 58 numaraya bir taksi gönderin, lütfen?
Un taxi pour le 58, Pike Street.
"Saat 1.10 civarı Pike Sokağı 58 numaradan bir yolcu almışsın." Doğru mu?
Prise en charge au 58, Pike Street, vers 1 h 10, c'est ça?
Parkta bir güvercini gözlerine kestirdiler mi üstüne pike yaparlar.
Quand ils repèrent un pigeon dans le parc, ils tombent dessus.
Pike yaparak gördüğüm ilk yere, sokağın ortasına indim.
J'ai piqué et je me suis posé où j'ai pu... Une rue.
Sakin ol, Pike.
Calme-toi, Pike.
Senin tarzınla, Pike.
Tu as carte blanche, Pike.
Bekle, Pike. Ahıra girene kadar bekle.
Laisse-les entrer dans la grange, Pike.
Savaş gemisine doğru pike yaptım.
J'ai plongé en piqué sur la cheminée du cuirassé.
- İki Pike's Pale.
- Deux Pike's Pale.
Bir Pike, korkunun ne demek olduğunu bile bilmez.
Un Pike ne connaît pas la peur.
Pike'lı tatlı Betsy'yi hatırlıyor musun?
Oh, te souviens-tu de la douce Betsy de Pike
- Bu adam da Pike's Hole'dan.
Attention.
- Hoşgeldin. Pike.
Salut, Pike!