Pinkie translate French
131 parallel translation
Ne kadar heyecanlı değil mi, Pinkie?
N'est-ce pas excitant, Pinkie?
Atım tıpkı babana benzemiyor mu Pinkie?
Tu ne trouves pas que mon cheval ressemble à ton père?
Kahverengi at benimki değil miydi Pinkie?
Je n'avais pas le cheval brun, Pinkie?
Bir kuş, Pinkie.
- C'est un oiseau, Pinkie.
Benim de uykum geldi, Pinkie.
- Moi aussi, Pinkie.
Oh, Pinkie!
Pinkie!
Pinkie.
Pinkie.
Pinkie atları hazırlayacak.
Partez. J'ai dit à Pinkie de préparer vos chevaux.
- Pinkie bizi bulur.
- Pinkie sait oû nous trouver.
Pinkie adında bir siyahi ve Stinkie adında bir katır eşliğinde.
Elle était guidée par un bronzé nommé Pinkie et une mule appelée Stinkie.
- Benim, Pinkie.
- C'est moi, Pinkie.
- Pinkie yaptı.
- Pinkie l'a fait.
Selam, Pinkie. Zee.
Salut, Pinkie.
Pinkie, ona de ki...
Et, Pinkie, dis-lui...
Çabuk, Pinkie.
Dépêche-toi, Pinkie.
Pinkie doktor çağırmaya gitti.
Pinkie est parti chercher le médecin.
Ama, Pinkie yapar onları, sevgilim.
- Ça va. Mais Pinkie va s'en charger, chéri.
Kahve?
Pinkie, apporte du café.
Pinkie taşıyamadıklarımızı getirir.
Pinkie nous suivra avec ce qu'on ne peut pas porter.
- Pinkie?
- Pinkie?
- Şahitler bu karara varmadı!
Assise, Pinkie!
Otur Pinkie!
J'ai écouté, moi!
"Otur Pinkie."
Assise, Pinkie!
- "Pinkie" mi?
- Pinkie?
Devam edebilir miyiz?
Poursuivons! Pinkie?
İtirazınız neydi Pinkie?
Maître? Cette objection?
Beni denemeye kalkma Pinkie.
- Non, Pinkie!
- Bana "Pinkie" deme.
- Pas de Pinkie!
- Pinkie'nin Pizzacı dükkânı.
- Pizza chez Pinkie.
Pinkie, Greenie, Brownie?
Roso, Verdo, Bruno?
Bunu Pinkie'den kaptı.
Pinkie l'a contaminée.
Bir diğer haberimiz, 60'ların radikal eylemcisi Jahfree Neema bugün Pinkie Kreşinden çocuğunu kaçırmak suçlamasından mahkûm edildi.
Jahfree Neema, radical des années 60 a été reconnu coupable d'avoir kidnappé sa fille de la crèche Pinkel.
Haydi. Pembecik.
Allez, Pinkie.
Yürü, Pembecik.
Allez Pinkie!
Beni Bay Pembe ile tanıştırmadan önce para dolu bir çanta ilgini çeker mi, diye sormak istiyorum?
Écoutez, avant que vous me présentiez à M. Pinkie, je parie qu'une mallette remplie de fric ne vous intéresse pas?
Gördün mü? Sen de düşünmeliydin.
Je crois entendre Pinkie.
- Oh, Pinkie.
Pinky...
Sıkılmaktan biraz daha ötesi sanırım, Pinkie.
- C'est qu'il me faudrait bien plus d'un sou, hélas.
Ah, işte buradasın, Pinkie, buldum seni.
Oh, vous voilà, Pinky! Je vous ai retrouvé.
Pinkie, adama iyice baktın mı evlat?
Pinkie, tu l'as bien vu, mon garçon?
Sen bir ayakçısın Pinkie.
Tu es un messager, Pinkie.
Pinkie, fotoğraf işini halledebilirsin değil mi evlat?
Pinkie, tu retrouves la photo, d'accord mon garçon?
- Ben, Pinkie.
- Je suis Pinkie.
- Teşekkürler Pinkie.
- Merci, Pinkie.
Cennet de var Pinkie.
Et un paradis aussi, Pinkie.
Evet, Pinkie.
Oui, Pinkie.
Yanlış bir şey mi yaptım Pinkie?
J'ai fait quelque chose de mal, Pinkie?
Bu o, Pinkie.
C'est lui, Pinkie.
Merhaba, Pinkie.
Bonjour, Pinkie.
Teşekkürler, Pinky!
Merci, Pinkie.
Oh, Davis, teşekkür ederim. Ben teşekkür ederim, Pinkie.
Davis, merci.