English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ P ] / Pm

Pm translate French

379 parallel translation
John Huberman ve kızı Alicia arasındaki konuşmalar... 9 Ocak 1946 6 : 00 pm, Miami Beach, Florida.
Conversation entre John Huberman et sa fille Alicia, à 18h30, le 9 janvier 1946, à Miami Beach, Floride.
İlk yardım ekibini çağırın hemen.
appelez la PM et les secours.
Dün geceden beri kayıpmış.
Elle a disparu depuis hier soir.
Bu üç taç, yıllardır kayıpmış. Ben diyorum ki, majesteleri, uzun bir sefer ayarlayabilirsek onları bulmamız mümkün olabilir.
Les couronnes sont introuvables depuis des années... mais je me dis qu'en organisant une expédition adéquate... il serait tout à fait possible de les trouver.
Karşılaştığımız inzibatta bu yönü gösterdi.
Et les PM nous ont fait prendre cette route.
Karşılaştığınız inzibatta bir terslik var mıydı?
Les PM étaient O.K.?
Mühendis değillerdiler, inzibattılar.
Ils n'étaient pas du génie. C'étaient des PM!
Amerikan inzibat kılığında Almanlar Our Nehri'ni kontrol ediyor.
Des Allemands déguisés en PM tiennent le pont sur l'Ahr.
Amerikan inzibat kılığında Almanlar Our Nehri'ni kontrol ediyor.
des Allemands déguisés en PM tiennent le pont sur l'Ahr.
Kayıpmışsın ve polis bilgi istiyormuş.
Vous avez disparu et la police veut des informations.
Bak bu çocuğun 85 doları kayıpmış.
Il lui manquait aussi 85 $.
2466 pm'de haritasız bir güneş sistemi.
Système solaire non répertorié à 2466 pm.
Kayıpmış.
Il a disparu.
Gördüğüm ve yaptığım şeyler hiçbir şey değiştirmediyse, hiçbir şey daha küçük, daha büyük, daha yaşlı veya daha akıllı değilse, son dört gün bir kayıpmış.
Si toutes les choses que j'avais vues et faites n'avaient rien changé, si rien n'était plus grand, plus petit, ou plus vieux ou plus sage, alors, ces quatre derniers jours avaient été gâchés.
İşte başbakan daha fazlası için geri geliyor.
Et voici le PM qui vient chercher sa ration.
Başbakanın PPS'ine sabah olmayabilir dedim o yüzden yarın öğlen başbakan için makbul.
J'ai dit à l'AP du PM que c'était R.A.S. pour le matin ". Ce sera O.K. pour le soir.
Bir şeyler kayıpmış.
Quelque chose avait disparu.
- Çok ayıp ama. - Ayıpmış!
- Ce n'est pas décent.
PM bunu duyacak olursa beni uçurumdan aşağıya asar.
Si le Premier ministre a vent de cette histoire, il me pendra haut et court.
Bütün lanet olası şeyi yöneten adamla 2.00 PM randevusu nasıl olur demek istiyorum.
Je veux dire, aimerais-tu une entrevue à 14 heures avec l'homme... qui est en tête de toute la compagnie?
PM'ye Akıntı Operasyonunun başarısız olduğunu söylemek zorundayız.
On doit annoncer l'échec de l'opération au Premier ministre.
Kayıpmış.
Elle a disparu.
Sadece kayıpmış.
Elle a disparu.
- Evet.
PM.
Bu gece herkes güzel bir inzibatla yatmadı mı?
Certains n'ont pas eu de belle PM?
Bizi inzibatlar getirince Stillman çok bozuldu.
Stillman a craqué quand les PM nous ont ramenés.
10 : 30 pm : İtfaiye araçları güvenli yerlere sevk edildi.
22 : 30, les camions de pompier sont placés à l'abri.
Siz Başbakanın yanında iken operasyon merkezinden bir çağrı aldım efendim.
Pendant votre visite chez le PM, j'ai reçu un appel de la base.
Komutanım, ben dışarıda inzibatları beklerim.
Je vais attendre la PM.
3 : 00.
3h : 00 Pm.
Arkadaşınız için endişeleniyorsanız, neden polisi aramıyorsunuz? Aradım. Teknik olarak kayıpmış.
Pardon, mais si vous êtes inquiète pour votre ami... appelez la police. J'ai appelé.
AM-PM veya Gas'n'Sip'te takılan adamlar gibi olmalıyım.
Comme ceux qui traînent dans les supérettes du coin.
5 yıllık dönem için, Başbakanın gereken özellikleri taşımadığını düşünüyorlar.
Ils ne pensent pas que le PM a ce qu'il faut pour un terme complet de cinq ans.
Yaşlı bir Yahudi kadın, makineli tüfeği var.
Une vieille juive sympa avec un PM, OK?
Makineli tüfeklere ait faturaların bodrumunda ne işi olabilir?
Qu'est-ce qu'elle en fout... de la facture de ces PM dans cette cave?
Match Game P.M'de başka bir ünlüye ihtiyaç yok mudur.
Match Game PM n'a pas besoin d'une autre star?
Elaine Ronkey ile Chicago PM,
Il fait Chicago PM...
Ruth kayıpmış...
Ruth a disparu.
Ve bir ambulans kayıpmış.
Il manque une ambulance.
Harley kayıpmış.
Harley est porté disparu.
Bridget'ın evinde ölü bir çocuk bulmuşlar... ve Bridget de kayıpmış.
Ils ont trouvé ce jeune, mort, chez Bridget. Elle a disparu. On dit partout que c'est toi.
Sutter Cane kayıpmış.
Sutter Cane a disparu.
AM / PM'e uğrayıp Karides Nagıtlardan alacağım.
Je vais aller au 24 / 24 bouffer des McNuggets aux crevettes
- Ne olduğunu söyleyeyim. Bahse girerim ki, AM ile PM'i karıştırmıştır.
À mon avis, il s'est gouré dans le réglage des heures.
- AM'le PM'mi karıştı?
Le réglage des heures? C'était pas le réglage des heures.
5 yıl boyunca kayıpmış, kaçıp da birisi onu yol kenarında bulana kadar.
Elle a disparu pendant cinq ans, s'est enfuie et fut découverte sur la route.
- Minimart'ta çalışıyorlar.
Au AM / PM du coin.
Dört hafta kayıpmış. Dosyaya böyle geçirilmiş.
Elle a disparu pendant des semaines.
Alt kattaki kadın kayıpmış.
La voisine du dessous a disparu.
Evet, ama iki gündür kayıpmış.
Elle a disparu depuis 2 jours.
Eğer sonuç verirse- -
Ils ont été volés... tous les PM de la facture. J'ai eu le Fichier-armes.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]