English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ P ] / Portal

Portal translate French

424 parallel translation
Bay Portal size haber veremedi, çünkü adresiniz yoktu.
M. Portal n'avait pas votre adresse...
Nasılsınız Bay Portal?
Et vous, M. Portal?
KBCR Haber Bülteni, Güney'in en kapsamlı haber portalı Başkan, 100.000 yedek askeri acil göreve çağıran bir kararname imzaladı.
Ici les informations sur Radio KBCR, le Président a signé aujourd'hui une ordonnance pour le rappel immédiat de 1oo ooo réservistes.
Bir konuşma yapıyordu.
Hier, il a parlé devant le portal.
Portal hangisiydi?
Qui est Portal?
Affedersiniz, sizi Profesör Portal'la tanıştırmak istiyorum.
Pardon, je vous présente à M. Portal.
Profesör Portal.
Professeur Portal.
Portal'in Lyon'da yaptığı işin yanında.
A côté du travail de Portal à Lyon...
Portal onunla çalışmamı teklif etti.
Portal me propose un poste.
Bayan Brückner. Kitap diyor ki, yapı mono portal. Orta Çağlardan beri burası tek giriş ve çıkış.
Mlle Brückner, d'après ce livre, aucune porte n'a été ajoutée depuis le Moyen Âge, c'est donc le seul moyen de sortir.
Mösyö Potel ve bu kağıtlar denizotundan yapılmış.
Henri de Portal tenait une usine de papier à Laverstoke.
- Portal hipertansiyon.
- Hypertension portale.
- Portal baypas mı?
- Dérivation portale?
Kirotik dokuyu del ve portal damara girip yeni bir akış yolu aç.
Percez le tissu cirrhotique et pénétrez dans la veine portale.
- Portal basınç azalıyor.
- La tension portale baisse.
"Zamangemisi güvenlik portalını." dene.
Essayez "portail de sécurité temporel".
Portal sıkıştırma başladı.
Cοmpressiοn de pοrte engagée.
Portal deliği % 50.
Réductiοn d'οuverture de pοrte ‚ 50 %.
Portalın çevresindeki plazma insanı parçalara ayırır!
Le plasma qui entoure la porte réduirait un homme en miettes.
Efendim, bir kayma akımı olayı ile karşılaştık.
Monsieur, détection d'un portal de sortie du couloir.
Öfkeyi, kurbanları aşırı şiddet kullanana kadar onları kızdırmakta bir portal olarak kullanır. "
"exploite la colère afin que ses victimes " commettent un acte de violence grave. "
Şimdi iblis boyutumun sisli portalını açıyorum,... gidip orada centilmence öleceğim!
J'ouvre le portail brumeux de ma dimension démoniaque pour m'y allonger et mourir.
Dünyaya dönmek için portal olarak kullanabileceğin su görmüyorum.
Je ne vois aucun portail d'eau pour retourner sur Terre.
Her odada bu kapılardan 6 tane var ve bunlar birer portal.
Chaque piece comporte six portes.
En sonunda Dr. Ego kendi portalının tadına baktı.
Au moins, le docteur Ego a goûté à son propre piège.
Portalın açıldığı yer orasıydı.
Le portail y menait.
- Öncelikle bir portal açmamız gerekmiyor mu?
- Il faut pas ouvrir un portail?
- Hayır. İlk önce şu portalı açan o.ospu çocuğunu bulacağız.
On va trouver le salopard qui a ouvert le portail.
Açıldığını gördüğün portal bir portal değildi.
Le portail que tu as vu n'était pas un portail.
Quor-toth'a açılan hiçbir portal yok.
Aucun portail ne mène à Quor-toth.
Portalı daha da genişleterim ve hayal bile edemeyeceğiniz bir dünyaya yutulursunuz.
Je peux élargir le portail et vous serez aspirés par ce monde.
Sadece burada açılan portal görmek istemiyorum.
Je veux éviter que des portails s'ouvrent.
İkincisi Fred'in bir kaç saat önce bir portal açarak Profesörünü öldürmeye....... çalıştığından haberim yoktu.
Deuxièmement... je ne savais pas que Fred avait essayé de tuer son professeur... en ouvrant un portail.
Beş yıllık dayanılmaz işkence bir yana, eğer portal tarafından emilmeseydim bağıl dizi teoremimin farkına varamyacaktım.
Cinq années de torture, si je n'avais pas été aspirée... je n'aurais pas découvert ma théorie sur la compactification des cordes.
- Bu konuya gelmeden önce tam sen dışarıya süzüldükten hemen sonra Fred'in üzerinde....... bir portal açılmasını nasıl açıklayacaksın?
- Avant ça... comment se fait-il qu'un portail soit apparu au-dessus de Fred... - juste quand tu es sortie? - La tragédie frappe Martine?
Angel ve ben portal ve demonlarla ilgili şeyleri hallederiz. Sorun değil.
Angel et moi allons nous occuper des portails démoniaques.
Portalı onun açtığını tahmin etmek hiç de zor değil.
On pourrait penser qu'elle a ouvert le portail.
Tam önlerinde bir portal açtı.
Il a ouvert ce portail devant leurs yeux.
Kendi portalı tarafından emildi.
Il a été aspiré par son propre portail.
" Sözlü anlatılara vücudunu diğer boyutlara açılan büyük bir portal olarak kullandığı söyleniyor.
"La tradition orale parle d'un géant dont le corps a servi " de portail pour d'autres dimensions.
Ne zaman zannetsen, birisi bir portalın içindeki deliğe düşüyor. - Charles.
Quand tu crois, quelqu'un a la tête percée ou tombe dans un portail.
- Bir çeşit portal. Tam değil.
- Ça a l'air d'un portail.
Ki, bir zaman portal nedir? Bu mu?
C'est une faille temporelle?
Peki, yapman gereken tüm bizi buraya dökülüyor portalı bulmak. Iyi şanslar.
Il ne te reste plus qu'à retrouver le portail qui nous a amenés ici.
Belki de ayrılmalıyız, portal daha hızlı bulabilirsiniz.
On devrait se séparer pour retrouver le portail.
Merhaba Bay Portal. Nasılsınız?
Bonjour, M. Portal, comment allez-vous?
Hem böylece Portal'la da görüşebileceğim.
J'irai voir Portal.
Her odada bu kapılardan 6 tane var ve bunlar birer portal.
C'est rare d'avoir une 2e équipe quand il n'y a qu'un décor.
Portal...
Le portail...
Bir portal.
Un portail.
Gunn, sen ve ben, Fred ve Wesley portal büyüsünü yaparlarken canavarı meşgul edeceğiz.
Gunn, toi et moi on occupe la Bête suffisamment longtemps pour que Fred et Wesley ouvrent le portail Mojo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]