Portsmouth translate French
131 parallel translation
Önsöz - Kraliyet gemisi Bounty 1787 kışında Güney Denizinin keşfedilmemiş sularından Tahiti'ye gitmek üzere Potsmouth limanında beklemekteydi.
En décembre 1787... le Bounty mouille à Portsmouth avant de partir pour Tahiti... dans les eaux inexplorées de la Grande Mer du Sud.
Portsmouth, İngiltere, 1787
Portsmouth, Angleterre 1787
Bağışlayın efendim. Portsmouth'da fıçıyı siz açtınız. Bay Maggs peynirleri çıkarttırdı.
Je vous demande pardon... à Portsmouth, on a ouvert ce fût sur votre ordre... et M. Maggs a descendu des fromages.
Maggs peynirleri sizden habersiz almıştır ama yalnızca emirlere uyan bir adamı cezalandırdınız.
M. Maggs a dû s'en débarrasser à Portsmouth à votre insu... mais pourquoi traiter ainsi ceux qui lui ont obéi?
Unutmayın, işiniz Portsmouth Limanında demirleyince bitecek.
Votre travail sera terminé... quand on jettera l'ancre à Portsmouth!
Bay Bligh, Portsmouth'da kırbaç altında ölen denizciyi unutmadım.
M. Bligh... j'ai en mémoire le mort que vous avez fait fouetter.
Portsmouth'u görecek miyiz?
- On ne reverra jamais Portsmouth?
Portsmouth'u göreceğiz Fletcher Christian'ın da diğerleriyle birlikte bir serenden sallandığını göreceğiz.
- Nous reverrons Portsmouth. Et Fletcher Christian pendu en haut d'une vergue... avec chacun des pirates.
Burası Tahiti değil.
C'est pas Tahiti, c'est que Portsmouth!
Londra'da birine adresini soran bir mektup yazdım.
J'ai écrit de Portsmouth à une personne de Londres... pour avoir ton adresse.
Portsmouth.
Portsmouth, par ma barbe.
Peki niye Plymouth, Southampton, Portsmouth gibi yükleme limanlarında kullanılmadılar?
Bombardons les ports : Plymouth, Southampton, Portsmouth.
- Emredersiniz efendim. - Portsmouth şileplerinden ne haber?
Que savez-vous des remorqueurs de Portsmouth?
Evet, tabii ki. Buradaki gözlemci adam Portsmouth'dan ayrılmadan önce seni onları alırken gördüğünü söylüyor.
Cet homme observateur, ici présent, dit qu'il vous a vu les voler avant notre départ de Portsmouth.
- Homurdanmayı kes! Portsmouth ya da Horn Burnu, bir denizci için hepsi bir.
Portsmouth ou le cap Horn, c'est du pareil au même pour un marin.
Asla büyük büyük babam olmadı ve bunu 35,60 sterline Portsmouth pazarından aldım.
je n'ai jamais eu d'arrière-grand-père et je l'ai acheté au marché de Portsmouth pour la somme de 35,6.
- Portsmouth Donanma Cezaevi'ne.
- Prison navale de Portsmouth.
Dinle bu herifi Portsmouth'a en fazla iki günde götürürüz.
Dis donc... on peut mener ce gars à Portsmouth en deux jours. Même pas.
Bu adamlar seni Portsmouth'a götürecek.
Ces mecs t'emmènent...
Bahse girerim, Portsmouth'da olmaktan da iyidir.
Je parie que c'est même mieux qu'être à Portsmouth.
Portsmouth'tan tahliyeme ne dersin?
Etre relâché de Portsmouth.
- Portsmouth'ta kaçta olmamız gerek?
- Faut être quand, à Portsmouth?
Portsmouth buradan bir buçuk saat.
Portsmouth est à une heure et demie d'ici.
Portsmouth'ta hiç şansı yok, biliyorsun. Biliyorsun, değil mi?
Il tiendra pas le coup, à Portsmouth... tu t'en rends compte, pas vrai?
Portsmouth'ta bir gemi buluruz.
Nous trouverons un navire... à Portsmouth.
- Portsmouth'a.
- Portsmouth.
Gemiyi Portsmouth'a çevirin.
Cap sur Portsmouth.
Rotayı Portsmouth'a çevirin Bay Martin.
Cap sur Portsmouth, M. Martin.
Deniz Alayı'nda Emma Hamilton'a gönderiniz. " Tanrım!
"Quai de la Marine, Portsmouth." Bon sang!
Portsmouth'dan geldi, bugünü benimle geçirecek.
Elle est venue de Portsmouth, passer la journée avec moi.
Yazı Portsmouth'da geçiriyor.
L'été à Portsmouth.
Portsmouth'dakiler.
Des gens de Portsmouth.
O Portsmouth'da kaldı.
Elle est restée à Portsmouth.
Burada Norfolk'dan... Portsmouth'tan...
Il y a ici des garçons de Norfolk.
James ırmağı kıyısından...
Portsmouth.
- Bu benim kocam acele ile Portsmounth'tan buraya geldi.
A toute vitesse de Portsmouth.
Portsmouth'tan arıyorum Rae.
J'appelle de Portsmouth, Rae.
- Adın ne Portsmouth'lu dostum?
- Comment vous appelez-vous?
Siz geçen baharda Bayan Harville ve çocuklarını Portsmouth'dan Plymouth'a getirmemiş miydiniz?
N'avez-vous pas conduit Mme HarviIle et ses enfants de Portsmouth à Plymouth?
Harekat sırasından başladı.
Ça a commencé à Portsmouth quand on a embarqué.
Portsmouth'ta bir kaç içki atabileceğimiz bir yer var.
Il y a un bistrot à Portsmouth, on prendra quelques verres.
Mistral ( Portsmouth, NH ), Bermuda'ya doğru ilerliyor.
Le Mistral ( Portsmouth ) Cap sur les Bermudes
Merhaba John. Portsmouth'dan bir arkadaşımı bizimle kalması için çağırdım.
J'amène un marin de Portsmouth pour loger avec nous
" Sevgili Bay Plaisted Nisan 15'de Portsmouth'da olacağım eğer sizinle odanızda görüşebilirsem müteşekkir olacağım.
Cher monsieur Plaisted Je serai à Porthsmouth le 15 avril et vous serais reconnaissante de m'accorder un entretien dans l'après-midi
Evet. Birkaç saat için kıyıya dönmek ve Portsmouth'daki adliye sarayına bir göz atmak istiyorum.
J'aimerais retourner au palais de justice chercher une trace de cet entretien
Bu zorlu sınavdan hayatta kalarak çıktıktan sonra tanrının elinin üzerimde olduğuna inandım.
Tu peux accompagner John à Portsmouth J'ai tout ce qu'il me faut ici Ma femme est ici
Eğer acele edersen, John'u Portsmouth'a doğru açılmadan yakalayabilirsin. Bu adada ihtiyacım olan her şey var.
Je suis heureux de rester ici à préparer les filets en pensant à ma chance
Ceketimi al. Teşekkür ederim.
John, ne vas pas à Portsmouth sans ma liste
Portsmouth'da şerefine içeceğim!
Je boirai à ta santé à Portsmouth.
Portsmouth, Aralık, 1787.
Portsmouth, décembre 1787.
John listemi almadan Portsmouth'a gitmeyeceksin değil mi?
Quelle joie d'avoir de la compagnie