Posey translate French
48 parallel translation
Çavuş Posey mi?
Le sergent Posey?
Çavuş Posey.
Sergent Posey!
Jesu, merdiven bul Çavuş Posey zavallı hayvana binebilsin.
Jesu, allez chercher une échelle pour que le sergent Posey puisse remonter sur cette pauvre bête.
Çavuş Posey oy veremez. O, oy pusulasına parmak bile basamaz. Ya sen?
Je parie que Posey n'est pas capable de faire une croix sur un bulletin de vote.
Peki Posey.
Très bien, Posey.
- Bak, sivil... - Posey.
- Écoutez-moi, monsieur le civil...
Posey.
- Posey.
Çavuş Posey sana eşlik edecek.
Le sergent Posey vous accompagnera.
Üç günde dönmezsen Posey onları buraya getirecek.
Il veillera sur eux et sera chargé de les reconduire ici. Après 3 jours. C'est clair?
- Merhaba, Posey.
- Bonsoir, Posey.
Çavuş Posey!
Sergent Posey!
Haydi Posey.
Venez, Posey.
- 4 Posey.
- Quatre, Posey.
Posey, S.
" POSEY, Samson :
Pekala Posey, Apaçi bilgini görelim.
Posey, tu es bricoleur.
- Haydi, Posey. Çabuk.
Posey, dépêche-toi!
Posey, sadece bir gösteri.
Ce n'est qu'un exemple.
Posey, kılıfı var. Zarar vermez.
C'est sans danger dans le fourreau.
Posey, seni neden hapsettiler?
Pourquoi t'a-t-on bouclé?
Haydi, Posey. Sapla bana, acıtmayacak.
Frappe-moi, c'est simple.
Haydi, Posey. Şu bıçağı tam şuraya sapla.
Allez, plante le couteau là.
Haydi, Posey. Sapla ona! - Sapla!
Finis-en, Posey.
- İndir onu aşağı!
- Allez, Posey!
Posey. Ne biçim bir ad bu!
Posey, quel nom!
- Seninle konuşacak, Posey.
- Il veut seulement te parler.
Haydi, şurada Posey!
Tous en rang!
Posey bile onlara katıldı.
Même Posey s'y est mis.
- Posey, unutma, yaralısın.
- Tu es blessé, Posey, rappelle-toi.
- Posey, unutma, yaralısın.
Souviens-toi que tu es blessé!
- Posey 5. ve 7. noktaları korur.
En douceur, Posey garde son secteur.
Çabuk. Posey'nin başı dertte!
Dépêchons-nous!
Onu gömdün ama öldürmedin.
Donc Marty Potter est Marvin Posey.
Tıpkı Posey gibi, gerdanının etrafında bir halka çenendeki kıllarına dokunmayacak bir halka.
Je sens dans l'air un parfum mortifère... et pas par la barbiche de votre petit menton.
Proje, Bay Posey'in gözetiminde tamamlanacak, bu arada siz ikiniz...
M. Posey est chargé de superviser les travaux pendant que vous deux...
Bunu kafana onlar mı soktu? Posey'ler ha?
Ce sont eux qui t'ont mis ça dans la tête?
Kendini kandırma Posey.
Ne vous méprenez pas, Posey.
Beyaz bir adamın ayağına meyve suyu döktü. Hem de Frank Posey'in. Tanrı aşkına!
Elle a déversé du jus de tabac sur un homme blanc... sur Frank Posey, pour l'amour de Dieu.
Hep Parker Posey beni oynamalı diye düşünmüşümdür.
J'ai toujours pensé que Parker Posey devrait jouer mon rôle, mais bon...
Buster Posey oyuna giriyor ve iç köşede bir top kaçırıyor.
Posey entre et prend un strike dans le coin.
Posey üçüncü kaleye doğru bir atış yapıyor ve bu kadarı yetiyor.
La flèche de Posey en 3e base conclut le match.
Nard Dog, Plop ve Clarker Posey namı diğer Clarkwork Orange.
Nard Dog, Plop et Clarker Posey, alias l'Orange Clarkanique.
Böyle sormuştu ve ismi de Sean Posey.
Et son nom? Sean Posey
Sean Posey trajedisinin hayatını mahvetmesine izin verdi.
Sean Posey a laissé une tragédie gâcher sa vie.
- Posey.
Posey!
- Ne yaptın Posey?
- Parle, Posey!
Onu öldürdü!
Marvin Posey, un de mes meilleurs employés.
Çünkü annem arkadaşıyla konuşurken benim için kukla oynatır.
Marvin Posey, police!
Asla durmak yok!
- Parker Posey!