English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ P ] / Pret

Pret translate French

510 parallel translation
Şunu da unutma sana yardım etmeye hazır bir şekilde her zaman yanındayım.
"Et souviens-toi que je suis toujours la... pret a t'aider."
- Her şeyi hazırlamıştık.
Tout est pret!
Zan, annem kombünezonun hazır olduğunu söyledi.
Zan, elle dit que ton cotillon est pret a etre ajuste.
- Alexandra, kahvaltın hazır.
- Alexandra, ton dejeuner est pret.
- Hazırsa anne.
- S'il est pret, maman.
Üç aylık borç olsa, yada dört aylık.
Un pret pour trois mois, peut-etre quatre.
Leo'nun arkadaşından tahvilleri alacağız.
Nous prendrons le pret de l'ami de Leo.
Tahvillerin onlarda kalmasına izin vereceğim, sana ödenmek üzere borç olarak.
Je leur laisse les obligations, comme un pret de ta part.
Borç, yatırım değil.
Un pret, pas un investissement.
Borç ise geri ödenir.
Un pret n'est que rembourse.
Baksana, Oscar. Leo'yla senin yaptığına yemin bile edecek.
Ecoute-le, Oscar. ll est pret a tout blamer sur toi et Leo.
- Gerçekten de yazmak istiyor musun?
- Tu te sens vraiment pret a écrire?
Toplum onun için henüz hazır değildi.
Le public n'était pas pret pour ça.
EMANETÇİ 20 GÜZEL KIZ
PRET SUR GAGE 2O MAGN I FIQU ES FILLES
- Sürü pazara götürülmeye hazir mi?
- Pret pour emmener le bétail?
- Kesinlikle.
- Pret.
Hazir oldugunuzda, sizi asker yaparim.
Le jour ou vous serez pret a etre soldat, vous le deviendrez.
Su mangasi gitmeye hazir efendim.
Le groupe pour l'eau est pret a partir.
- Çekme aracı hazır. - Sağ ol.
Le tracteur est pret, commandant.
Affedersiniz komutanım, aşçının disiplin sorgusuna hazır mısınız?
Excusez-moi, commandant. Etes-vous pret a punir le cuistot?
- M.A. alarmı bitti mi?
- Le dispositif d'alerte est pret?
- Hazır, efendim.
- Il est pret, commandant.
Sen temizlenene kadar yemek hazır olur.
Le dîner sera pret des que tu seras lave.
Onu kendi ellerinle vurmak için her şeyi yaptığını da unutmadım.
Je n'oublierai pas que vous etiez pret a tirer sur Debbie.
Hazır mısın?
Tu es pret?
- Hazırım.
- Pret.
Her şey hazır efendi.
Tout est pret, Effendi.
Biz hazır olmadan harekete geçmek istemedim.
Je voulais etre pret a son attaque.
Dünya yolcuları güler yüzle karşılar. Dostane, hizmet etmeye hazır... Nereden geldikleri ya da neden seyahat ettiklerini çok merak etmez.
Le monde a l'air souriant pour les passagers gentil, pret à rendre service pas trop curieux de savoir d'où ils viennent ou pourquoi ils voyagent
Her şey hazır.
Tout est pret.
Sevgilim, hazır mısın?
Es-tu pret?
- Evet efendim, her şey hazır.
Tout est pret?
Acil durumlara hazırlıklı olmak için idman yapıyorum.
rien qu'un entrainement, pour etre pret en cas d'urgence.
Saygılar, Müdür Bey. Her şey hazır. Bu taraftan lütfen.
Tout est pret, M. Ie Divisionnaire.
Eğer bu sizi üzüyorsa, ben de bir sözleşme imzalamaya hazırım.
Si ca vous chagrine, je suis pret moi aussi..
Öyleyse, geliştirmesi için hazır mısınız?
Alors, seriez-vous pret.. .. a les lui cultiver?
Ben hazır olduğumda, Parker.
Quand je serai pret, Parker!
Kurşun yeterince sıcak mı dökmek için?
Peut-étre qu'iI est amoureux? On peut verser Ie plomb, iI est prét?
Senin için, bugün yaşamımı ziyan etmeye hazırım. Ama yarın...
Je suis prét a perdre ma vie pour toi aujourd'hui.
Çok dehşet haberlerim var. Tekrar ediyorum, şaka yapmıyorum.
AI UN SCOOP GÉNIAL BIENTÔT PRÊT À PARAÎTRE
GAZETE OYUNUNUN "KARANLIK ÇAĞLARI" NDA "BÜYÜK HABER" İÇİN BİR MUHABİR CİNAYET HARİÇ HER ŞEYİ YAPABİLİRDİ.
AUX PREMIERS TEMPS DU JOURNALISME... UN REPORTER, POUR AVOIR UN SCOOP ÉTAIT PRÊT À TOUT, HORS LE MEURTRE.
Unutma, altıya çeyrek kala.
Mon frere doit me trouver a la maison... pret et les bagages faits. N'oubliez pas, six heures mois le quart.
Belki uzun süre sonra.
II n'est pas prét.
Beyler.
- Le cafe est pret, monsieur. - Messieurs.
Buna karşılık ödünç verir misiniz?
Me feriez-vous un prét contre ceci?
Burada milyonlarca, milyonlarca yıldır saklı olan altını çıkarmağa hazırız.
On est prét à dénicher l'or qui se cache ici depuis des millions d'années.
"Siyah devrimi" gibi palavralarla alabildiğini almaya çalışıyorsun.
Vous êtes un de ces petits malins de nègres beaux parleurs... prét à saisir tout ce que vous pouvez, avec votre Pouvoir Noir... et toutes ces autres bêtises, qui créent des ennuis.
Şimdi söylemeye hazırım.
Maintenant, je suis prét à le dire.
- Her şey hazır...
- Tout est prét pour- -
Bunları hazır tutun.
Tenez-vous pret a rapporter ca.
HAZIR
PRÊT

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]