Ps4 translate French
35 parallel translation
Ama ben PS4 istiyorum, sikik Xbox değil.
- Mais je veux une PS4 pas une saloperie de Xbox.
Bir kısmımız PS4, diğer kısmımız Xbox alırsa beraber online oynayamayız.
- Si certains d'entre nous utilisent la PS4 et les autres la Xbox, on ne pourra pas jouer en ligne ensemble.
Evet, hadi hepimiz PS4 alalım.
- D'accord Allons tous chercher des PS4.
PS4 isteyenler bize katılsın.
- Ceux qui veulent des PS4, rejoignez nous.
PS4, Xbox'ın sunduğu tv, oyun, filmler arasında benzersiz geçişe sahip değil.
- Stan, la PS4 n'a pas la transition en douceur entre jeux, films, et tv comme sur la Xbox One.
PS4 kolları dokunmatik arabirimli.
- La manette de la PS4 a une interface tactile.
Sana PS4'ün daha iyi olduğunu söylemiştim ama asla beni dinlemek istemedin, Kyle.
Je t'ai dit que je pensais que la PS4 était mieux, mais t'as jamais voulu m'écouter, Kyle.
Kara Cuma'da Xboxları isteyenlerin tarafına mı yoksa PS4ler için savaşan bize mi katılacaksınız?
Vous êtes avec ceux qui veulent une Xbox, ou vous joindrez-vous à nous pour le Black Friday et vous battrez-vous pour des PS4?
Biliyorsun PS4 daha iyi bir seçim.
Vous savez que la PS4 est un meilleur choix.
Tabii ki PS4 tarafında olcağız.
Bien sûr qu'on est pour la pS4.
PS4'ün ucuzlaması ve daha iyi hale gelmesi için bekleyeceğiz.
On va attendre que la PS4 soit moins chère, plus abordable.
VHS'nin karşısında Betamax'a ne olduysa aynısı PS4'e olacak.
La PS4 sera comme la Betamax comparée au VHS.
Bakın, biz sadece PS4 oynamak isteyenlere inandıkları şey için savaşmalarını söylüyoruz.
On demande juste aux gens qui veulent jouer sur PS4 de se battre pour ce en quoi ils croient.
Kazanan konsolun PS4 olmasını sağlayacak yeni liderimiz bize katıldı.
Notre nouveau chef nous a rejoint pour aider à s'assurer que le système sera la PS4.
PS4 isteyenler bize katılsın.
Tous ceux qui veulent une PS4, rejoignez-nous.
Görünen o ki Microsoft'un gemisini durdurarak dağıtımı engelledi.
Apparemment, il a empêché Microsoft d'assiéger l'expédition de PS4 jusqu'au centre commercial.
Hepimiz PS4 oynayacağız.
On jouera tous sur des PS4.
PS4 almak hiçbir şey almamaktan iyidir diye yani?
Alors mieux vaut une PS4 que rien... c'est ça?
Eğer PS4 oynamak istiyorsanız, o zaman ben de istiyorum.
Si tu gagnes un jeu sur PS4, alors moi aussi.
Evet, sanırım mantıklı ama Butters ve Scott Malkinson PS4 alamayacak.
Ben, ouais, j'imagine que ça le fait, mais Butters et Scott ne pourrons pas obtenir leur PS4.
Yakında hepimiz PS4lerini alacak.
Bientôt nous aurons tous nos PS4.
- Kyle, biliyorsun ki Playstation kolları berbat.
Kyle, le controleur PS4 craint, et tu le sais.
Bu çocuklar PS4lerini alacak.
Ces enfants auront leurs PS4.
Çünkü Xbox One ile PS4 arasında karar vermeye çalışıyorum.
Parce que j'essaye de me décider entre une Xbox One ou une PS4.
İlk başta PlayStation vardı, yani PS1 sonra PS2, PS3 ve şimdi de PS4.
Alors, au début il y a eu la PlayStation, aussi appelée PS1 puis PS2, PS3 et maintenant PS4.
Tamam, PS4 daha köşeli ve şık bir görünüme sahip.
Okay donc, la PS4 est Plus anguleuse et plus fine.
Ama PS4 de yeni GDDR 5 bellek kullanılmış Xbox One'da ise eski DDR3 bellek var.
Toutefois... la PS4 utilise la nouvelle GDDR5 RAM, Tandis que la XboX ONE utilise toujours la mémoire conventionnelle DD3.
PS4 kollarının ışıklı olduğunu söyledim mi?
Est-ce que je t'ai signalé que les manettes de la PS4 s'allument?
Anket yapıyorum, PS4 mü, Xbox One mı?
Petit sondage : PS4 ou XboX ONE?
- PS4.
PS4.
O zaman tura PS4, yazı da Xbox One.
Alors pile c'est PS4, face c'est Xbox One.
Diğer taraftan, Xbox One'ın kamerası daha iyi ama PS4'ün de diski çıkarılabiliyor.
D'un coté, la XboX ONE a un meileure caméra... mais la PS4 a un disque dur amovible.
Dylan, PS4 tüm bağladım.
Hé! Dylan, la PS4 est branchée.
PS4'ün başındaydım, saate baktım ve sekiz saattir Overwatch oynadığımı fark ettim.
Je suis devant la PS4, je regarde l'heure, et ça fait huit heures que je joue à Overwatch.
PS4'ün kolları daha çok hoşuma gidiyor.
- Je préfère la manette de la PS4.