Qe translate French
32 parallel translation
"Kimin yaptığı hakkında bir fikrim var... ve çıkıp onları yakalayacağım"
J'ai mon idée qe qui a fait ça, et par où chercher.
Senin neyin var?
Qu'est-ce qe t'as?
Ve bu sefer de iyi bir fikirle geldin.
Je pense qe tu as bien pensé!
Otobüsler 84 kişilik... tuvalet diye bağırsan bile... ama Okyanus hatları, binlerce! Düşünüyorum da QE 2'yi almalısın...
On peut asseoir 84 personnes dans un bus, mais les transatlantiques ont de la place pour mille!
( Kıraliçe Elizabeth 2 gemisi ) Arkasına bir gülen yüz koysan 950'yi patlatırsın. Ne kadar kötü olabilir?
Vous achetez le QE ll, y peignez un sourire, 950 dollars par tête, non?
- Ne istiyorsun ya sen?
- Qe veux-tu de moi?
Tanrı şahidimdir ki...
Qe Dieu m'assiste.
Ne yapacağım?
Qe puis-je faire?
Bilmiyorum, sence?
Qe veux-tu que je te dise?
Doğruyu söylemek gerekirse, QE2'den beri tekneye binmemiştim.
En fait... je ne suis pas monté sur un bateau depuis le QE ll.
Sizin farklı olduğunuzu düşünmüştüm, ama siz hayvansınız!
Je croyais qe vous étiez différents mais vous êtes que des animaux!
Sen olmasan ne yapardım?
Qe ferais-je sans toi?
Öldüğünü söylediler. Ama geleceğini biliyordum.
Les autres ont dit qe tu étais mort, mais je savais que tu reviendrais!
Bilmiyorum Shirley.
Qe ne sais pas, Shirley.
- Ne diyorsun sen ya?
Oh, qe quoi parlez vous?
Çünkü buna bir son vermek zorundayım.
Parce qe je dois régler cette merde.
Bu konuda sen ne düşünüyorsun Francesca?
Qe pensez-vous de cela, Francesca?
Sanmam, üzerinde yazmıyor, koyu renkli.
Non. Vous pensez ce qe je pense?
Ayrıca senin kartalın kendisi olduğunu da görüyorum.
Mais je vois aussi qe tu es l'aigle.
Astrid için en iyisi bu diyorsan, tamam. Ama ben yokum.
Si tu crois qe c'est mieux pour Astrid, alors fais-toi plaisir, mais je suis désolé.
Yüksek IQ'ya sahip insanların genelde düşük EQ'ları olur.
Les gens avec un QI élevé ont souvent un QE très bas.
Dahilerin düşük EQ, duygusal zekaları olur. Dolayısıyla bizimle iletişimde zorluk yaşarlar.
Les génies ont un QE, ou quotient émotionnel bas, d'où leur difficulté à se connecter avec nous.
Seninle tanışmam gerekiyordu.
Et qe je devais vous rencontrer.
Kavga ediyorduk ve bana onu affetmezsem kendini öldüreceğini söyledi.
On était en train de se disputer, et elle m'a dit qe si je ne l'avais pas pardonné, elle se serait suicidée.
- Bizim gördüğümüzü görmeni.
- Qe tu puisses voir ce que l'on voit.
New York Limanı'nında takıldın kaldın sanıyordum.
Je croyais qe tu avais coulé dans le port de New York.
- Düşük duygusal zekanın nedeni belli oldu.
Maintenant ça explique le petit QE.
- Düşük duygusal zeka da neymiş?
Qu'est ce qu'un petit QE?
IQ'nun yerine EQ.
Ton QE au lieu de ton QI.
Hem kim bilir belki de en sonunda kibar normal bir insanoğlu olmaya başlar.
D'ailleurs, c'est un bon exercice de QE pour Walter, et qui sait? Peut être qu'il va finalement agir comme un humain poli et normal
- QE neyde?
Le Q.E. quoi?
Bana güveniyorsun, değil mi?
Est-ce qe tu me fais confiance?