Quantum translate French
156 parallel translation
Genelde iki kullanımlı setle sınırlandırılmıştık, bunlardan biri, gezegen seti adını verdiğimiz, uzaklarda dağların olduğu izlenimini veren, mekanın üç köşesinden gökyüzünün görüldüğü set.
Scott est arrivé où je veux aller. Scott a participé à un tas de séries en tant que guest, co-star, ou même héros de la série comme dans Code Quantum. Il a aussi fait des films.
Kuantum etkileri, genel görecelilik, alan teorisi ve erken dönem işlerinin kabul görmesi gibi harikalar.
L ´ effet Quantum, la relativité générale, la théorie des champs, et la confirmation de ses premiers travaux.
Bu Kuantum Girdabı.
C'est le Quantum Vortex.
Amiral şimdi siz bu heyete Kuantum Sıçraması Projesi'ni Tanrı'nın mı kontrol ettiğini söylemeye çalışıyorsunuz?
Amiral, essayez-vous de dire à ce comité que Dieu... a pris le contrôle du projet Code Quantum?
- Kuantum sıçramaları Dr.Beckett'ta hafıza kaybına neden oldu.
Les voyages du projet Code Quantum ont laissé... des traces d'amnésie partielle chez le Dr Beckett.
Bir başka deyişle, sizin söylediklerinizden başka kuantım sıçramasıyla ilgili elimizde birşey yok.
En d'autres termes, on a juste votre parole... que les voyages du Code Quantum se soient réellement produits.
Ve eğer değişikli olmazsa sizde Kuantum Projesini bir başarısızlık olarak sayıp sesizce emekliliğinizi beklemeye dönecek misiniz?
S'il n'y a pas de changement... admettrez-vous que le Code Quantum est un échec... et prendrez-vous votre retraite?
Heyet Kuantum Projesi için talep ettiğiniz yıllık 2.4 milyar $ parayı bir yıl daha verecektir.
Le comité a décidé que votre requête de fonds de 2,4 milliards de dollars... pour le projet Code Quantum- - serait approuvée pour une année supplémentaire.
Sezon 1 - Bölüm 1 2 :
CODE QUANTUM
Projemiz bu işte, Quantum Leap ( Kuantum Atılımı )!
C'est notre projet... Le saut quantique!
Sen. Kutantum Atılımı senin projen, Sam.
Toi. Code Quantum, c'est ton projet, Sam.
Süper iletken kuantum parazit aracısı-SIKPA
"Superconducting Quantum Interference Device."
Eğer yanlışım yoksa 4. sınıf bir quantum düzenine bakıyoruz.
Si je devine juste, nous avons là une singularité quantique de type 4.
Ben Captain Kathryn Janeway yıldız gemisi voyager'ın aptanından quantum garpliğinin yanındaki gemiye.
Appelez-les. Le capitaine Kathryn Janeway appelle le vaisseau près de la singularité.
Quantum parçacıkları, nötronlar, gluonlar, mezonlar, kuarklar.
Les particules quantiques, les gluons, les quarks.
Laboratuvardaki kaza, şu quantum bombardımanı. Sizi fiziksel olarak değiştirdiğini mi düşünüyorsunuz?
L'accident du labo, les particules, cela vous a affecté physiquement?
Rotayı 185 mark 278 e ayarlayın. Quantum torpidoları beklemede, tam yayılım.
Préparez les torpilles quantiques, pleine puissance.
Quantum torpidoları beklemede, tam yayılım.
Préparez les torpilles quantiques, pleine puissance.
Bize göre Shinji nin vücudu onun Ego sınırında kayboldu ve o giriş kapsülünde quantum formunda duruyor
Le corps de Shinji a perdu toute consistance physique. Il flotte dans l'Entry Plug sous forme quantique.
Ve Tiffany'yi gördüm. 8 yaşında beyaz bir kız, kenar mahallede, gece canavarlar arasında, elinde quantum fizik kitabı?
Puis j'ai vu Tiffany... une petite blanche dans le ghetto... tard le soir, des livres de physique à la main...
Biz buna quantum fiziği diyoruz.
On appelle ça la physique quantique.
Bana sizin quantum fiziğini yalayıp yuttuğunuzu mu söylüyorsun?
Avez-vous dépassé la physique quantique?
Quantum fiziğine göre bu mümkün.
En physique quantique, c'est possible.
Evet, fakat... Bizim merak ettiğimiz quantum akışı...
Parce qu'on se demandait si le flux quantique...
Quantum akışı diye bir şey yok. Yedek yok.
Il n'y a pas de flux quantique, ni de moteur auxiliaire.
Görüyorsun, Misty... Zaman manipülatörüm bazı aksiyomlar göstererek, quantum teorisini haklı çıkarıyor.
Vous voyez... elle fonctionne avec des axiomes, en partant de la théorie des Quanta!
Bir quantum tekliği.
Une singularité quantique.
Kuvantum değerleri ölçümlendi.
Marqueurs quantum étalonnés.
Althücre kuvantumu.
Quantum subcellulaire.
Ütopya, çelişki, kuantum.
utopique, énigme, quantum
Bay Fry, görünen o ki kuantum akışına göre olması gereken birşey gerçekleşmedi.
Un événement qui devait se produire n'a pas eu lieu... en raison d'une fluctuation du quantum.
Solucan deliğinin quantum ( atom altı ) parçacıklarından oluşmuş bir ufuk çizgisi.
c'est un champ gravitationnel formé de particules quantiques.
- Quantum fiziği.
- La physique quantique.
Çokluevren halkları seni... 123 taammüden cinayetten... ve yasadışı kuvantum tünellerini kullanarak paralel evrenlere... 123 kez izinsiz yolculuk etmekten suçlu buldu.
Les habitants du Multivers vous ont déclaré coupable de 123 meurtres au premier degrés et de 123 voyages non autorisés vers des univers parallèles à l'aide de tunnel quantum illégaux.
Biz oyunu 3-D verilerdeki quantum parçacıklarına ulaşmak için kullanıyoruz.
Ce jeu extrapoIe Ies donnees 3D en particules quantiques...
Benegas Yarışları gururla sunar. Yeni 627 Kuantum prototipi!
Benegas Racing est fier de présenter son nouveau prototype 627 Quantum!
Son aldığım verilere göre Harper'ın en son girdiği yerler Quantum ve nötron tabanlı platformlar
Je pense que les données que détient Harper proviennent des archives militaires.
Galiba Buck Rogers'ın zaman makinesini kullanıp ilkel okyanusa düştüğü evrimsel teoriyi anlatmak yasakmış.
La loi interdirait de dire que la théorie de l'évolution est basée sur le retour dans le passé de l'acteur de Code Quantum.
Biz burada bizim bildiğimiz quantum fiziğinin çok ötesinde birşeyden bahsediyoruz.
Il s'agit de physique quantique qui nous dépasse.
- Bu berbat. Adam sanki bir quantum fizikçisi.
C'est un physicien des quantum.
Quantum fenerleri hala kolda takılı mı?
Les balises quantiques sont-elles montées sur le bras du grappin?
Trip bir takım oluştur iki tane quantum işaretçisine ihtiyacım var.
J'ai besoin de 2 balises quantiques. Elles devront être positroniques et avoir une sortie de 200 gigawatt chacune.
saygısızlık etmek istemem efendim, bu quantum mühendisliğindeki bu seviye benim öğrendiğim herşeyin ötesinde siz bunu nasıl oldu da biliyorsunuz?
Comment diable savez-vous ça? - Vous vous souvenez de Daniels?
Quantum işaretçisini geliştirme yeteneğini, bunlar söylenebilrise bana o diskleri nerde bulacağımı bildiğimin nasıl olduğunu söyle.
Et tandis qu'ils y sont, ils pourraient aussi m'indiquer comment j'ai su où trouver ces disques.
Atılganın uzaysalkoordinatları elimde ama Quantum ayrıştırıcısı olmadan gemiyle senin ayrıldığın gün bağlantı kurmak zor olucak.
J'ai toujours les coordonnées spatiales de l'Entreprise. Mais sans discriminateur quantique Cela va être difficile de contacter le vaisseau le jour où vous êtes parti.
- Evet her kürsüde Quantum ayrıştırıcısı vardır.
- On avait des discriminateurs quantiques sur tous les bureaux.
Lanet! Burada şu "quantum" boku olayı var!
C'est de la physique quantique, mec!
Sadece quantum fiziği ve taş devri mimarisi hakkında dokümanlar.
La physique quantique et l'architecture à l'âge de pierre.
Sorun kuantum değişkenlerinde. Her dengelemeye çalıştığımda... uzaysal değişim dereceleri uyumsuz atlıyor.
Le problème vient des variables quantum, à chaque fois que j'essaie de compenser, des radiations spatiales donnent un énorme show.
Sezon 1 - Bölüm 9 :
CODE QUANTUM
Bunun quantum mekaniğiyle ilgisi olması lazım, Ama esasen,
Il s'agit de mécanique quantum.