Queenan translate French
29 parallel translation
Sadece ben ve Yüzbaşı Queenan aracılığıyla haberlerini alacaksınız.
Queenan ou moi-même vous tiendrons au courant.
Ayrıca, Queenan gibi aşağılık bir polis bozuntusu mu seni polislikten çıkarıp peşime saldı, bilemiyorum.
Je me demande si un flic comme Queenan est capable de te faire virer de la police pour te foutre dans mes pattes.
Queenan Birim'deki her şeyi bölümlere ayırıyor ki doğru olan da bu.
Queenan a tout compartimenté à l'UES, ce qui est excellent.
Queenan'ın muhbirlerine doğrudan erişimimiz var mı?
Peut-on contacter les taupes de Queenan?
Tekrar ediyorum, içerideki bir adamı alışverişi teyit edene dek harekete geçmek yok. Anlaşıldı mı?
Je répète, on ne bouge qu'une fois la transaction vérifiée par l'informateur de Queenan.
Haber Queenan'ın muhbirinden geldi.
C'est un tuyau de la taupe de Queenan.
Queenan'ı telefona çağırmazsan uçağa biniyorum.
Passez-moi Queenan ou je prends l'avion.
Queenan bir cenazeye gitti.
Queenan est à un enterrement.
- Queenan nerede?
- Où est Queenan?
- Queenan ne cehennemde?
- Où est Queenan, bordel?
Queenan'ın gizli dosyalarına erişemem. İspiyoncuları Dignam'la idare ediyor.
Seuls Queenan et Dignam ont accès aux fichiers des taupes.
Queenan her şeyi birimlere ayırıyor.
Queenan compartimente tout.
Yüzbaşı Queenan'ın şu andan itibaren sürekli izlenmesini istiyorum.
Faites suivre le capitaine Queenan, dès à présent.
Ne demeye yüzbaşı Queenan'ı izliyoruz?
Pourquoi suit-on Queenan?
- Hoşuma gitmiyor. - Queenan'ın Costello'nun köstebeği olduğunu düşünmem için gerekçelerim var. Doğru gelmiyor.
- Ça me fait bizarre, c'est tout.
Bence şu anda Queenan'la buluştu.
Queenan est avec lui.
Anlaşılan Queenan hepsiyle buluşuyor.
Queenan les reçoit tous.
Queenan o binaya neden girdi biliyor musun?
Savez-vous ce que Queenan faisait là - bas?
İçişleri'ne Yüzbaşı Queenan'ı izlemelerini söyledim.
Ils obéissaient à mes ordres.
Queenan'ı kendi muhbiri öldürdü. Bunu düşünmek için nedenim var.
Mais tout porte à croire que c'est la taupe de Queenan qui l'a tué.
Gizli bir dosyada bilgileri var. Yüzbaşı Queenan'ın da vardı.
Il garde ses infos dans un dossier verrouillé, comme Queenan.
Queenan öldü.
Queenan est mort.
Ama Queenan öldü. Şimdi erişim imkânım kalmadı.
Avec ça, je suis sur la touche.
Queenan'ın birimini devralıyorum.
J'ai repris l'unité de Queenan.
- Queenan'ın adamı.
- Celle de Queenan.
Queenan'ın öldüğünü öğrenince beni aradı. Artık benim emrimde.
Il a appelé quand il a appris la mort de Queenan.
Queenan'ın telefonundaki arama kayıtlarından.
Je me suis servi du portable de Queenan.
Queenan'ın dosyalarına erişemem. İspiyoncuları Dignam'la idare ediyor.
Seuls Queenan et Dignam ont accès aux fichiers des taupes.
- Saat 3'te. Queenan'ın öldüğü yerde.
- 15 h. Là où Queenan est mort.