English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ Q ] / Quested

Quested translate French

47 parallel translation
- Hindistan'a ilk gidişiniz mi, Bayan Quested?
Premier voyage en Inde, Mlle Quested?
Sanırım Ronny ile Lake District'de tanıştınız, Bayan Quested?
Vous avez rencontré Ronny dans la région des lacs, je crois, Mlle Quested.
Bayan Quested halasıyla birlikteydi, Ronny de benim yanımdaydı.
Mlle Quested était avec sa tante, et moi avec Ronny.
Bayan Moore, Bayan Quested, içki almaz mıydınız?
Mme Moore, Mlle Quested, prenez un verre. – Prenez deux verres.
- Ve yanındaki de Bayan Quested.
– Et Mlle Quested qui l'accompagne.
Bayan Moore, Bayan Quested, Profesör Godbole.
Mme Moore et Mlle Quested. Professeur Godbole.
Evet, Bayan Quested, Bayan Moore ile ilk karşılaşmamızda ay ışığı vardı.
Vous savez, Mlle Quested, la première fois que j'ai vu Mme Moore, c'était au clair de lune.
Basitçe söylemek gerekirse, Bayan Quested, hayat üzerinde bir sürü hâresi olan bir çarktır.
En termes simples, Mlle Quested, la vie est une roue aux nombreux rayons, un cycle continu de vie :
- Bayan Quested ile evlensenize.
– Épousez donc Mlle Quested.
O zaman Bay Fielding'e Bayan Quested kalmadı.
Alors pas de Mlle Quested pour M. Fielding.
Korkmayın, Bayan Quested.
Ne vous inquiétez pas, Mlle Quested.
Bayan Quested?
Mlle Quested!
Bayan Quested?
Mlle Quested?
Bayan Quested!
Mlle Quested!
Bayan Quested ve Dr. Aziz'i gördünüz mü?
Avez-vous vu Mlle Quested et le Dr Aziz?
- Bayan Quested nerede?
– Où est Mlle Quested?
Bayan Quested neden Bayan Callendar'la gitti?
Pourquoi est-elle partie avec Mme Callendar?
Şey, sanırım o zamandı, arabanın sesini duydum tepenin kenarına koştum ve Bayan Quested'i araca binerken gördüm.
Et puis... Je crois que c'est à ce moment-là que j'ai entendu la voiture. J'ai couru jusqu'au bord et j'ai vu Mlle Quested monter.
Bayan Quested, Dr. Aziz'i tecavüze teşebbüsle mi suçluyor?
Mlle Quested accuse le Dr Aziz de tentative de viol?
- Bayan Quested şu anda nerede?
Où est Mlle Quested à l'heure actuelle?
Bayan Quested'i görme olasılığım hiç mi yok?
Je suppose qu'il m'est impossible de voir Mlle Quested.
Bayan Moore, Bayan Quested'i neden Chandrapore'ye getirdi?
Pourquoi Mme Moore a-t-elle emmené Mlle Quested à Chandrapore?
- Teşekkür ederim, efendim.
Nous sommes ravis des bonnes nouvelles concernant Mlle Quested.
Bu yılın 3 Nisanı'nda Bayan Quested ve dostu Bayan Moore Hükümet Okulu'nun müdürünün evine çaya davet edildiler.
Le 3 avril de cette année, Mlle Quested et son amie, Mme Moore, ont été invitées à prendre le thé à la résidence du principal du collège d'état.
İşte burası tutuklunun Bayan Quested ile ilk karşılaştığı yer genç bir kız, İngiltere'den yeni gelmiş.
C'est là que le prisonnier a rencontré Mlle Quested, une jeune femme tout juste arrivée d'Angleterre.
Konuşmama tutuklunun mağaralara düzenlediği geziyi Bayan Quested'e sarkıntılık yapmak amacıyla önceden tasarlamış olduğunu belirterek başlamak istiyorum.
Je commencerai, Votre Honneur, en réaffirmant que le prisonnier a proposé d'aller visiter les grottes dans l'intention préméditée de faire des avances à Mlle Quested.
Tutuklu ilk mağaraya Bayan Quested ve rehber ile birlikte girip hizmetçiler ve köylüler tarafından ezilip sıkıştırılan diğer yaşlı hanımı geride bırakarak amacına ulaştı.
Le prisonnier a atteint son objectif en entrant dans la première grotte avec Mlle Quested et le guide, laissant cette dame âgée à l'arrière où elle a été entourée et bousculée par serviteurs et villageois.
Ve şimdi Bayan Quested'i çağırıyorum.
J'appelle Mlle Quested à la barre.
Evet, Bayan Quested sizi Bayan Moore'nin sandalyesine yığılmış halde bulduğunuz o ilk mağaradan çıktığınız ana geri götürmek istiyorum.
Maintenant, Mlle Quested je voudrais que nous revenions au moment où vous êtes sortie de la première grotte pour trouver Mme Moore effondrée sur sa chaise.
Bayan Quested, bu sabah savunmanın İngiliz adaleti hakkındaki hakaretini duydunuz.
Vous avez entendu ce matin l'affront porté à la justice Anglaise.
Pekâlâ, Bayan Quested tutuklu ve rehberle birlikte tepeye tırmandınız.
Maintenant, Mlle Quested, vous avez commencé à gravir la pente avec le prisonnier et le guide.
Bayan Quested, siz ve tutuklu mağaralara kadar çıktınız.
Mlle Quested, le prisonnier et vous avez continué jusqu'aux grottes.
Bayan Quested, tutuklu sizi takip etti, değil mi?
Mlle Quested, le prisonnier vous a suivie, n'est-ce pas?
Dr. Aziz mağarada asla peşimden gelmedi. Ah, Bayan Quested.
Le Dr Aziz ne m'a jamais suivie dans la grotte.
Bayan Quested, benimle konuşun ve unutmayın, yemin ettiniz, Bayan Quested.
Mlle Quested, adressez-vous à moi. Et rappelez-vous que vous êtes sous serment.
Suçlamayı geri alıyor musunuz, Bayan Quested?
Retirez-vous votre accusation, Mlle Quested?
- Bayan Quested az önce kötü bir haber aldı da.
Mlle Quested a de mauvaises nouvelles.
Özür dilerim, Godbole, fakat Bayan Quested çok üzgün.
Je m'excuse, Godbole, mais Mlle Quested est bouleversée.
Bayan Quested bir gemi bulur bulmaz ayrılacak.
Mlle Quested partira dès que possible.
Fakat Bayan Quested'e Hindistan'ı yeterince gezdirdim.
Désolé, Godbole, mais j'en ai assez de montrer l'Inde à Mlle Quested.
Bayan Quested tanıştırdı bizi.
Mlle Quested nous a présentés.
" Sevgili Bayan Quested bugün Işık festivali bu mektubu sizden af dilemek için yazıyorum.
Chère Mlle Quested, ce soir, c'est le Festival de la lumière et je vous écris pour vous demander pardon.
- Biz de başhekimin Bayan Quested ile ilgili raporunu dinliyorduk.
Certains ne se sont pas levés.
Bayan Quested?
Mlle Quested.
Bayan Quested.
Mlle Quested.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]