English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ Q ] / Quittez

Quittez translate French

2,495 parallel translation
Şehri terk edin. Bana gittiğiniz yeri söyleyin.
Quittez la ville, tenez-moi informé.
Yanından ayrılmayın. Gözünüzü üzerinden sakın ayırmayın.
Ne la quittez pas des yeux.
Bekleyin.
- Ne quittez pas.
Hey, 10 saniye içinde okul sınırlarından dışarıya çıkacaksın, yoksa Tucson polis departmanını kıçına öyle bir takarım ki, keşke kız olsaydım dersin.
Quittez la propriété de l'école d'ici dix secondes, sinon je vous envoie la police de Tucson au cul, et ça vous fera souhaiter d'être une fille.
Cadde Melekleri'ne, o lanet kıçlarınızı tekmelettirmeden, sahnemi terkedin.
Maintenant, quittez mon théâtre avant que mon équipe de sécurité, les Anges de la 2e Avenue, vous expulse.
Birini seçin ve onunla göz teması kurun.
Choisissez une personne et ne la quittez pas des yeux.
Emerson Cod.Lütfen hatta kalın.
Emerson Cod. Ne quittez pas.
Lütfen hatta kalın.
Ne quittez pas.
Nick'in yanindan ayrilma yeter.
Ne quittez pas Nick.
Sensiz nasıl yaşarım? Şimdi beni terk edersen?
Comment pourrais-je vivre sans vous, si vous me quittez maintenant?
Öylece evi terk ediyorsun.
Vous quittez la maison.
"Gerçekte kimi terkediyor?"
"Qui quittez-vous?"
Belki de kendini terkediyorsun, karını değil.
C'est peut-être vous que vous quittez, pas votre femme.
Gözünüzü ondan bir saniye bile ayırmayın.
Ne le quittez pas des yeux une seule seconde
Alo. Bayım, bir saniye bekleyin.
Ne quittez pas, monsieur.
Ya ödeyin ya da evi boşaltın! "
Payez maintenant ou quittez les lieux! "
Yarıyol istasyonuna ulaştığınızda,.. ... Pegasus geçit sisteminden çıkmış olacaksınız ve burada benzer bir makro sayesinde Samanyolu Geçit Sistemine ve oradanda SGC'ye geçeceksiniz.
Une fois à la Station spatiale intermédiaire, vous quittez Pégase et entrez dans le système de la Voie lactée où une macro, conçue par votre serviteur, vous transférera vers le SGC.
Defol benim gezegenimden.
Quittez ma planète.
Oh Bay Parson bekleyin, beni şimdi terketmeyin içimde düşüyorum gibi bir his var içimde düşüyorum gibi bir his var
Monsieur le prêtre, ne bougez pas, ne me quittez pas J'ai l'impression de tomber De tomber amoureuse de toi
Sen sadece dansı bırakmadın, sen partnerin Taani'yi de bıraktın.
Vous n'avez pas quitté la danse, vous quittez votre partenaire Taani.
Lütfen, onları çıkar.
- Quittez-les, s'il vous plaît
- İfşa oldun, Rangefinder.
Quittez la Russie immédiatement, ou il sera trop tard. Vous êtes démasquée.
Evden çıkın.
Quittez la maison.
Londra'da kalmayın, şehri terk edin.
Ne restez pas à Londres. Quittez la ville.
Eğer masanızdan kalkarsanız, geri gelmek için zahmet etmeyin.
Si vous quittez votre bureau, pas la peine de revenir.
Qin Quan, karımı ve oğlumu alıp Fuoshan'dan ayrıl.
Qin Quan, prends ma femme et mon fils, et quittez Fuoshan.
Bir saniye lütfen.
Ne quittez pas.
Lütfen sokaklardan uzaklaşın ve içeri girin.
S'il vous plaît, quittez la rue et à couvert.
- İyi. Onlara yakın ol.
Ne les quittez pas des yeux.
Anton şimdilik rıhtımda kalsın ama gözünüz sürekli üstünde olacak.
Je vais garder Anton sur la sellette pour l'instant. Mais ne le quittez pas des yeux.
Masadan uzak dur, benden uzak dur izin ver erkek adamlar bu işi halletsin.
Quittez la table, m'approchez pas et laissez les hommes finir le boulot.
Şimdi masadan kalk.
Maintenant, quittez la table.
Evimi terk etmeni istiyorum.
Quittez ma propriété.
Bombay seni yaratır çalıştırır ve terk etmez.
Bombay vous déniche, vous met sur le trottoir, et vous le quittez plus.
Devam ettiğini duydum.
Comme ça, vous nous quittez.
Gözünüzü bu pisliklerden ayırmayın.
Quittez pas ces roseaux des yeux.
- Yani, hiç bu evden çıkmıyor musun?
- Vous ne quittez jamais la maison?
Lütfen beklemede kalın.
Ne quittez pas.
Bekle.
- Ne quittez pas.
Sadece şehri terkedin ve benim onlarla anlaşmayı denememe izin verin.
Quittez la Cité et laissez-moi négocier.
Dünyanızı terketmek yok Atlantis dışında başka bir uygarlıkla iletişime geçmek yok.
Ne quittez pas votre planète, pas de communication avec d'autres civilisations qu'Atlantis.
Bir saniye. Çağırayım.
Ne quittez pas, je vous le passe.
Şehir dışına mı çıkıyordun Bay Reston?
Vous quittez la ville, M. Reston?
Kaybolduğu hafta GWA'dan ayrıldın.
Vous quittez la GWA la semaine où elle disparaît.
Ama şehri terk etme.
Mais ne quittez pas la ville.
Şehri terk etmeyin.
Ne quittez pas la ville.
- Şehirden ayrılmayın.
Ne quittez pas la ville.
Üssü ve ülkeyi terkediyorsun.
Vous quittez la base et le pays.
Beni bırakmayın, efendim. Beni bırakmayın, efendim.
Ne me quittez pas, monsieur.
Bayım, koridordan ayrılamazsınız.
M., vous ne quittez pas ce couloir.
Öğle arasında elimde olsun dedim. Hayır, öğle arasına kadar dedin.
Et quittez Karen.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]