Radovan translate French
57 parallel translation
Radovan, sen hatırlayabildin mi? Dün görüşecek miydik?
Radovan, tu te souviens si on avait un rendez-vous hier?
Radovan benimle gelirse, 50,000'i getirebilirim.
Si Radovan viens avec moi maintenant, Je peux te ramener 50,000.
Radovan gidip getirir.
Radovan va les chercher.
Radovan Karadjic'ten izin belgesi al. böylece Sırp hattını geçebiliriz.
Karadzic nous autorise à passer derrière les lignes serbes.
'Boşnak Sırp lideri, Radovan Karadzic tarafından. 'ITN'e bu kamplar için giriş izni verilmiş.
ITN a été autorisée à visiter les camps par Radovan Karadzic, le leader des Serbes de Bosnie.
Radovan Karadjic tehditleri için fazla beklemedi.
Radovan Karadzic n'a pas attendu pour mettre sa menace à exécution.
Radovan Karadjic'le buluştuktan sonra Saraybosna havalimanını açtı ve büyük ölçekli insani yardımı başlattı.
Après une entrevue avec Radovan Karadzic, il a ouvert l'aèroport de Sarajevo pour lancer une action d'aide humanitaire à grande échelle.
Rado Belgrat'a zamanın Yugoslav Hükümeti için çalıştı.
- Radovan. - Dit "Rado". Il a travaillé pour les Renseignements yougoslaves.
- Radovan'dan haber var mı?
Des nouvelles de Radovan?
Bir saniye...
M. Radovan, juste un mot.
Dediler ki : "Radovan kimin sorumlu olduğunu biliyor mu"
"Il sait, Radovan, qui a le dernier mot?"
Radovan, dostum benim.
Radovan, mon ami.
Radovan burada mı?
Rodovan est là?
Radovan para istiyor.
Rodovan veut son fric.
- Radovan Karadzic ve Ratko Mladic -... ABD'yi, Birleşmiş Milletleri, AB'yi, NATO'yu, Lahey Savaş Suçluları Divanı'nı ve medeni dünyada, onları aradığını iddia eden herkesi atlatmaya devam ediyorlar.
Cependant, les deux hommes les plus recherchés, Radovan Karadzic et Ratko Mladic, sont toujours en liberté malgré le fait que les USA, les Nations Unies, l'Union Européenne, l'OTAN, La Haye et tous les pays civilisés affirment être toujours à leur recherche.
Radovan Karadzic, kaçak olduğu son on yıl içerisinde iki kitap ve bir tiyatro oyunu yayınladı.
Au cours des dix années qu'a déjà duré sa fuite,
Belki de, Uluslararası Topluluk bir yaz kumpanyası tiyatrosu açabilir diye Fakat büyük olasılıkla, Osama Bin Laden'i "aramakla" çok meşguldürler.
Radovan Karadzic a publié deux livres et une pièce de théâtre. La communauté internationale devrait peut-être songer à fonder un théâtre d'été... mais sans doute est-elle trop occupée à "traquer" Ossama Ben Laden.
Radovan mi?
Radovan?
- Radovan mi?
Radovan?
Kaptan Piyasa'nın Radovan Kristic olduğunu düşünüyor muyum?
Si je pense que Radovan Kristic est Captain'Industry?
- Radovan...
Ra.. Radovan.
Radovan Kristic.
Radovan kristic.
Radovan Kristic.
Radovan Kristic.
Radovan Kristic eğer Kaptan Piyasa'ysa, evet, herkes ona çalışır.
Euh, eh bien, si Radovan Kristic est Captain'Industry, Oui, parce que tout le monde travaille pour lui.
Radovan Kristic, Kaptan Piyasa değil.
Radovan Kristic n'est pas Captain'Industry.
Radovan başımın etini yiyor ve dışarıdaki herfilerin nasıl davrandığını görüyorsunuz.
Radovan me lâche pas, et t'as vu ces chiens à la porte...
Radovan da seni sordu.
Radovan veut te parler. Il est très en colère.
Radovan onun en kısa zamanda bulunmasını istiyor.
Radovan veut qu'on le retrouve vite.
Radovan'a çalıştığın sürece.
Tant que tu bosseras pour ces nuls, tant que tu seras avec Radovan, tu seras un minable.
O kadar kolay değil, Radovan.
Ce n'est pas si simple que ça, Radovan.
Radovan.
Radovan.
- Abdul, Radovan'la durum ne alemde?
Abdul... On en est où, pour Radovan?
Radovan ve politikacılar, uluslararası kanallara yalakalık mı yapacaklar?
Radovan et les politiciens vont lécher le cul des médias?
- Deneyecek misin Radovan? - Evet.
Tu vas essayer, Radovan?
- Radovan!
Radovan!
Radovan, kimyagerim.
Radovan, le chimiste.
- Bay Radovan...
- M. Radovan...
Radovan'a göz kulak ol, yeter.
Occupe-toi de Radovan.
Hastanede Radovan'ı koruyamadım ama.
Je n'ai pas été assez forte pour protéger Radovan à l'hôpital.
- Radovan'ı orada tutuyor olmalı.
- C'est là qu'elle doit détenir Radovan.
Radovan'ı boş ver.
Laisse tomber Radovan.
Ya Radovan?
Et Radovan?
Radovan, lütfen.
Radovan, je vous en prie.
- Radovan.
Radovan.
Radovan!
Radovan!
Radovan aradı.
Ça roule.
Radovan'ın mekana gidiyoruz.
On doit t'amener voir Radovan tout de suite.
- Binin!
- C'est Radovan.
- Radovan yaptı.
Radovan.
- Radovan.
Radovan!
Bir şeyler duydum.
Radovan, j'ai entendu quelque chose.