Radyasyon translate French
2,104 parallel translation
Geminin önemli yerlerini yalıtmak için kalkanlar kurduk. Ve hepimizde radyasyon dedektörleri var.
On a des écrans pour protéger les endroits importants et on a tous des détecteurs de radiation.
Çoğunlukla çeşitli radyasyon türlerinin ürettiği rastgele bir ses,.. ... ama Kadimler o sonsuz bilgeliklerinde yapay kalıpları çekip çıkaran bir program yaratmışlar.
Des sons aléatoires générés par diverses formes de radiations, mais les Anciens, dans leur sagesse infinie, ont créé un programme pour détecter les motifs artificiels.
Radyasyon zehirlenmesi olabilir.
Il pense que ça pourrait être un empoisonnement par radiation.
- Giysilerinde radyasyon olup olmadığını kontrol etmeliyim.
Alors je dois examiner les radiations sur tous tes vêtements.
- Radyasyon ölçüm cihazım.
Le badge de radiation.
- Radyasyon saptanmadı.
Aucune exposition détectée.
Abby elbiselerimde radyasyon izi araştırıyor. - Düşündüğümüzden uzun sürdü.
Abby examine les radiations sur mes vêtements, et ça prend plus de temps que ce que nous pensions, alors...
Roy kusmaya başlayınca radyasyon seviyesine baktık. Normal sınırlardaydı.
Quand Roy a dit qu'il avait des vomissements, on a vérifié les niveaux de radiation.
- Radyasyon.
Radiation.
- Radyasyon cihazlarınızı görmeliyim.
J'aurais besoin de vos badges de radiation.
Giysilerinde radyasyon izi yoktu. Yine de test etmemiz iyi oldu.
Il y avait seulement des traces de radiation sur tes vêtements, mais je suis contente de les avoir testés.
- Radyasyon düşük seviyede.
Le niveau de radiation est bas.
Radyasyon miktarı o kadar fazla değil.
Le niveau de radiation n'est pas très haut.
Dairesine gidip belirtilen eşyalarda radyasyon araştıracağız.
On commencera par son appartement, on y cherchera ces objets pour vérifier leur niveau de radiation.
Radyasyon yoğunluğu Teğmen Sanders'ın terinde en yüksek seviyede.
Les plus forts niveaux de radiations sont dûs à la concentration de la sueur du lieutenant Sander.
Teğmen Sanders'ın lenfositleri azalmaya devam ediyor. Radyasyon seviyesi de geldiğinden daha yüksek.
Les lymphocytes du lieutenant Sanders continuent d'augmenter et son niveau de radiation est plus élévé que quand il a été admis.
Doktor, Teğmen Sanders'ın radyasyon seviyesinin arttığını söyledi.
Le médecin a dit que le niveau de radiation du lieutenant Sanders augmente.
Poligondaki çöp kutularında radyasyon seviyesi düşüktü.
Nous avons analysé les bennes à ordures au stand de tir, mais les niveaux étaient bas.
İsteğin üzerine test sonuçlarını gözden geçirdim. Teğmene radyasyon bulaştığı anlaşılınca getirilen eşyalarını inceledim.
Comme tu l'as demandé, j'ai relu les résultats des tests effectués sur le personnel de l'agence après la confirmation que le lieutenant ait été exposé.
Çok fazla radyasyon içeriyor.
il y a trop de radiations.
Radyasyon.
Radiation.
Yeah, radyasyon var, kirlenme.
Ce sont les radiations, les dioxines.
Radyasyon % 5000 dolaylarına çıktı.
Augmenté les radiations de 5000 %.
Ama yüksek dozda radyasyon.
De hautes doses.
İki defa paraplatin, Docetaxel ve platinol tedavisi ve eşzamanlı olarak radyasyon tedavisi mi?
Deux traitements au Paraplatin, du Docetaxel et du Platinol et un traitement par radiations?
Yarım kiloluk biri için çok fazla radyasyon olur.
Trop de radiations pour une personne de 500 grammes.
Bu sadece, bilirsin, garip, bilirsin, evlilikten, uh, bahsetmek... hem de biz, bilirsin, radyasyon zehirlenmesinden korunmayı denerken.
Mocassins. Il a percuté le sol à peu près, à 200 Km / h. Comment ses chaussures vous indiquent ça?
Radyasyon bağışıklık sistemini yok etti.
Les rayons ont détruit son système immunitaire.
Radyasyon zehirlenmesi olabilir.
Un empoisonnement aux radiations.
Vücudundaki tüm kemikleri kırılsa bile radyasyon hastalığına yakalanacak kadar x-ışını alamaz.
Il pourrait s'être brisé tous les os sans avoir eu assez de radios pour causer une maladie due aux radiations.
Radyasyon zehirlenmesi tüm semptomları açıklar.
L'empoisonnement aux rayons X explique tous les symptômes.
Radyasyon işe yaramadı mı?
La radiation n'a pas fonctionné?
Radyasyon yapabileceğimiz en kötü şeydi.
La radiation était la pire chose qu'on pouvait faire.
Ama radyasyon yüzünden senin bir bağışıklık sistemin yok.
Mais votre système immunitaire est inexistant à cause de la radiation.
Yeterince güçlü bir Gama radyasyon patlaması Dalek ve insan genetik kodlarını birbirine bağlayabilir ve uyuyan tüm bedenleri uyandırabilir.
Un souffle assez important de radiations gamma peut raccorder les codes génétiques des Daleks et des humains, et sortir tous les corps de leur sommeil.
Radyasyon birkaç dakika içinde Dünya'ya ulaşmış olacak.
Les radiations atteindront la Terre dans quelques minutes.
Radyasyon Dünya'ya ulaşmadan birkaç dakikamız var!
On a que quelques minutes avant l'éruption solaire!
Gama radyasyon isabet etmeden Dalekenium'u uzaklaştırmalıyım.
Je dois enlever le Dalekanium avant la radiation gamma
Çünkü benim radyasyon hakkında bir teorim var.
Parce que j'ai une théorie sur les radiations.
Bu bölgenin havadan yapılmış radyasyon taramasını içerecek.
Il contiendra un scan aérien des radiations de toute la zone.
Havadan yapılmış radyasyon taraması verileri.
Des données de relevés aériens de radiations.
Radyasyon mu?
De radiations?
Radyasyon mu?
Des radiations?
Herhangi bir söz vermiyorum, ama önereceğim radyasyon ve kemoterapi sürecinin başarılı olduğunu söyleyebilirim.
Sans rien vous garantir, je peux vous dire que les rayons et la chimiothérapie que je vais vous suggérer ont déjà fonctionné.
Teyzemde şu izlerden biri vardı. Radyasyon hedef noktalarından.
Ma tante avait une marque comme ça sur elle, pour diriger les radiations.
daha fazlası olursa, gözlerinizi radyasyon ile yakarlar.
Une surcharge et ça vous grille les yeux avec des radiations.
Ben... Radyasyon giysisi içerisindeyim.
Je porte une combinaison antiradiations.
Aman tanrım, Radyasyon Ünitesinde bir sızıntı var!
Mon Dieu, une fuite dans l'unité de radiation.
Sana Radyasyon Laboratuarını göstereyim.
Je te montre le laboratoire de radiations.
- Burada radyasyon yok.
130 quoi?
* ( Işıklı radyasyon yayan lusiferin üzerine etkiyen enzim. )
Exact. Vous l'avez rencontrée chez Cal.