Rahatsız ettiğim için özür dilerim translate French
795 parallel translation
Rahatsız ettiğim için özür dilerim, efendim, ama dün gece hiç uyudunuz mu, efendim?
Excusez mon intrusion, monsieur, mais avez-vous dormi la nuit dernière?
Rahatsız ettiğim için özür dilerim ancak korkuyorum. - Ne oldu?
Je suis désolée de vous déranger, mais j'ai très peur à cause de ces chiens?
Rahatsız ettiğim için özür dilerim.
Désolé de vous déranger.
Sizi boş yere rahatsız ettiğim için özür dilerim.
Je regrette de vous avoir dérangé pour rien.
Rahatsız ettiğim için özür dilerim Majesteleri. Sanırsam grand dük askerlerinden birini burada düşürmüş.
Excusez-moi, Majesté, mais le grand-duc a perdu l'un de ses soldats.
Sizi bu saatte rahatsız ettiğim için özür dilerim Bay Madeleine ama çok önemli bir durum söz konusu. - Nedir?
Je suis désolé de vous déranger à cette heure, Monsieur Madeleine... mais j'ai un devoir - un devoir urgent.
Rahatsız ettiğim için özür dilerim.
Désolés de vous déranger.
Bu saatte rahatsız ettiğim için özür dilerim ama planımızı değiştirmeliyiz.
Désolé de vous déranger, Herzoff, mais nous devons changer nos plans.
Nasılsınız efendim? Pazar günü rahatsız ettiğim için özür dilerim.
Navré de vous déranger un dimanche.
- Rahatsız ettiğim için özür dilerim. - Ben...
Navré de vous avoir dérangée.
Bu saatte sizi rahatsız ettiğim için özür dilerim, Doktor. Fakat orada birileri Frankie'nin cesedi ile oyun oynuyorlardı. ve onun ölmüş olduğundan emin olmak zorundaydım.
Désolé de vous déranger si tard, mais un petit farceur s'est amusé avec le corps de Frankie et je devais m'assurer qu'il était bien mort.
Rahatsız ettiğim için özür dilerim, Helen.
Pardonnez mon intrusion.
Sizi rahatsız ettiğim için özür dilerim Bay Lermontov ama benim için önem arz eden bir durum var.
Excusez-moi de vous déranger, mais c'est très important.
O halde, rahatsız ettiğim için özür dilerim.
Alors excusez-moi de vous avoir dérangés.
Rahatsız ettiğim için özür dilerim bayan.
Désolé de vous importuner, madame.
- Rahatsız ettiğim için özür dilerim...
Je m'excuse du dérangement...
Rahatsız ettiğim için özür dilerim efendim.
Désolé de vous déranger, monsieur.
Tekrar rahatsız ettiğim için özür dilerim. Fakat ofisinizden arıyorlar.
Désolé d'insister, c'est encore votre journal.
Hayır, Ed. Rahatsız ettiğim için özür dilerim.
Excuse-moi de vous avoir dérangés.
Sizi uçakta rahatsız ettiğim için özür dilerim.
Je vous ai dérangé, en avion.
Rahatsız ettiğim için özür dilerim Rosalie, tedirgin olduğum için geldim.
Excusez-moi de vous deranger. Je suis venue car je suis inquiete.
Rahatsız ettiğim için özür dilerim.
Je suis Sheppard Henderson.
Rahatsız ettiğim için özür dilerim. Yangın çıktı sandım da.
Je croyais que la maison flambait.
Seni rahatsız ettiğim için özür dilerim Bay Starrett.
Navrée de vous avoir dérangé, M. Starrett.
Rahatsız ettiğim için özür dilerim şunları kızıma getirdim.
- Désolée de vous déranger. - J'amène ceci pour ma petite fille.
Sizi rahatsız ettiğim için özür dilerim. Bizi buradan çıkarabilir misiniz?
Désolé d'interrompre un si doux moment, mais pouvez-vous nous aider?
Rahatsız ettiğim için özür dilerim.
Excusez-moi de vous avoir dérangés.
Seni rahatsız ettiğim için özür dilerim, ama müsteşar... mektubu derhal işleme koydu.
Pardonne-moi de te déranger, mais ta lettre au sous-secrétaire d'Etat a eu du succès.
Rahatsız ettiğim için özür dilerim ama giriş kapısını açamadım.
Désolé de vous déranger. Je ne pouvais pas ouvrir la porte.
Rahatsız ettiğim için özür dilerim, Dave ama...
Excusez-moi de vous interrompre.
- Rahatsız ettiğim için özür dilerim, Bay Züppe ama Kont İspanya Konsolosu'na telefon etmemi istedi.
Oui? Désolé de vous déranger, mais le comte veut parler au consul d'Espagne.
Seni rahatsız ettiğim için özür dilerim.
Navrée de t'avoir ennuyée.
- Rahatsız ettiğim için özür dilerim. - Yok canım!
- Mara est un ange.
Rahatsız ettiğim için özür dilerim.
Désolé pour le dérangement.
Rahatsız ettiğim için özür dilerim.
Désolé déranger à cette heure.
Sizi rahatsız ettiğim için özür dilerim.
Désolé de vous avoir importunée.
Günaydın efendim, rahatsız ettiğim için özür dilerim.
Bonjour, monsieur, desole de vous deranger.
- Rahatsız ettiğim için özür dilerim, Şef Mattocks ama Muriel Everett şimdi aradı.
Désolée de vous déranger, mais Muriel Everett vient d'appeler.
Sizi rahatsız ettiğim için özür dilerim.
Désolée de vous déranger.
Rahatsız ettiğim için özür dilerim.
Désolée de vous déranger.
Teşekkürler. Rahatsız ettiğim için özür dilerim.
Excusez-moi de vous déranger.
Rahatsız ettiğim için özür dilerim.
Désolée de vous avoir dérangé.
Rahatsız ettiğim için özür dilerim, madam.
Désolé de vous avoir importunée.
Rahatsız ettiğim için özür dilerim ama acaba Herr...
Excusez-moi de m'être introduit chez vous... mais ai-je le plaisir de m'adresser à Herr...
Sizi bu ayrıntılarla rahatsız ettiğim için özür dilerim.
Désolé d'avoir à vous embêter avec ces détails.
Rahatsız ettiğim için çok özür dilerim Bayan Kingsmill.
Désolé de vous déranger, Mme Kingsmill.
Rahatsız ettiğim için özür dilerim.
- Veuillez m'excuser.
Sizi rahatsız ettiğim için çok özür dilerim.
Pardon de vous avoir deranges.
Rahatsız ettiğim için çok özür dilerim, efendim.
Navré de vous déranger.
Söylediklerimin saçma geldiğini biliyorum sizi rahatsız ettiğim için de özür dilerim fakat benim ciddi sorunlarım var.
Je sais que ça peut paraître absurde et je suis désolé de vous embêter mais j'ai certains problèmes.
Rahatsız ettiğim için özür dilerim.
Excusez mon intrusion.