English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ R ] / Rapper

Rapper translate French

89 parallel translation
Herkes rap'ten şikayetçi
Rapper c'est nul Disent les bonnes gens
Ben yaşlı bir nineyim ama hoplayıp zıplayabilirim. Bayılana kadar dans ederim hatta arada hip-hop yapıp her zaman şarkı söylerim.
Je suis une mamie dans le vent qui peut swinguer, rapper, danser toute la soirée et faire un grave goûter.
Merak etmeyin. "Rapçi Ronnie Reagan" kasetimi yanıma almıştım.
Heureusement, Reagan va rapper pour nous!
Jeriko One ve'Replay'adıyla bilinen James Polton olduğu belirlendi.
Le rapper Jeriko One et son musicien James Polton... dit Replay.
Bu o, dangalak rapçi. Sen şu adi rapçisin.
C'est toi, ce rapper de merde.
Bu iyi.
Tu as lancé la balle. Maintenant, tu vas la f rapper.
Neden topa vuramıyorsun?
Contente-toi de f rapper la balle.
Gelsene. Haydi başla.
Approche, viens rapper.
Tavşan, bana kafiye yapmayı öğret.
Apprends-moi à rapper.
O bir beyaz, o bir hiç.
Rien de mal à être fermier, mais ça sait pas rapper.
Ben doğduğumdan beri rapperım.
Je suis un rappeur, c'est tout.
- Hayır, gerçekten. Her konuda.
- Je peux rapper sur n'importe quoi.
- Shondra Malibu Belediye Fuarında herkes rap yapabilir.
- Shondra... tout le monde peut rapper à la Fête de Malibu.
Repçi olamazdım, deniyordum, nasıl bilmiyorum, çok iyi değildim.
Je faisais de mon mieux, mais je n'arrivais pas à rapper.
Rapçi çocuk Taye, neden burada olduğunu düşünüyorsun?
Rapper Boy Taye, pourquoi es-tu ici d'après toi?
- Sana rap yapalım demiştim.
- On aurait du rapper.
Dinle, şu anda büyük bir Hollywood partisindeyim ve çok sevdiğin o beyaz "rap" çı çocukla tanıştım.
Je suis à une grosse soirée à Hollywood. J'ai rencontré le rapper que t'aimes bien. Eminem?
Beden dersinde Koç Rosallis, dahili telefon... sisteminden rap söylemene izin verirdi.
Le prof de sport te laissait rapper dans l'interphone.
Rap yapmaya devam
Faut rapper
- Hey, zenci kal.
- Génial! - Yo! Continue à rapper!
Hey Curley Hadi rap yap Jimmy Early ile
Curly, on va rapper avec Jimmy Early!
- Sadece deniyordum dostum. - Sen rep yapamazsın.
Tu ne sais pas rapper!
Şan okuduğum ne iyi olmuş! Suni Cruise'la ilgili rap yapayım diye!
J'ai bien fait d'apprendre le chant pour rapper sur Suri Cruise.
Açık mikrofon gecemizde sunuculuk yapardı.
- Rapper lors des soirées karaoké.
Sen rap'e bayılırsın!
Tu adores rapper!
Seninle rap yapmak istiyorum.
Je veux rapper avec toi.
Aktör ya da rapçi olmamı istemiyor.
Elle ne veut pas que je devienne un acteur ou un rapper.
Bu apartmandaki her genç, kendini geleceğin rapçisi...
Tout les jeunes de ce quartier pensent qu'ils peuvent devenir le nouveau rapper...
Seni rap yaparken izledim.
Je t'ai vu rapper.
Bu saçmalık. - Düşün bir. Rap yapamıyor.
- Écoute, il ne sait pas rapper.
Ben rap söyleyemem dostum ama senin için söylüyorum!
Je ne peux pas rapper, mec, mais je le fais pour toi!
Gördün mü, Bret? Rap yaparsan böyle şeyler gelir başına.
Tu vois ce qui se passe quand tu commences à rapper.
Sonra içlerinden biri mikrofonu kaptı ve rap yapmaya başladı. Bu arada diğeri de enstrüman sesi çıkarıyordu.
Un a pris le micro, a commencé à rapper pendant que l'autre battait le rythme.
Yine 26. Cadde'nin kendini repçi sanan kızlarından biri işte.
C'est juste une autre fille de la 26ème qui pense savoir rapper.
Rep yapabildiğimi biliyorum ben.
Je sais que je peux rapper.
Görünüşü bana benziyor. Benim gibi rep yapıyor. Ama benimle kıyaslanamaz.
Je veux dire, elle me ressemble, elle peut rapper comme moi, mais elle n'est pas moi.
Arabalardan ve mücevherlerden başka şeyleri anlatacaktı.
Elle voulait rapper sur autre chose que les bagnoles et les bijoux.
- Samimi bir şarkı olacak.
- Rapper sur des choses vraies.
Ya Brooklyn'li sıradan çocuk olursun ya da o çocuk hakkında rap yaparsın.
Tu peux être le négro moyen de Brooklyn... ou tu peux rapper sur le négro moyen de Brooklyn.
Sözlerimi duyunca Bütün dünyan değişti
Ton monde a changé quand tu m'as entendue rapper
- Sohbet etmek için falan.
Ou rapper. Merci.
Sağlam dur güzel bayan Ben de coşayım böyle
Petite nana, fais-toi langoureuse Et je vais le rapper comme ça
Blogumda, rap yapmayı bırakmanız için yalvaran bir forum olduğunu biliyor muydunuz?
on vous prie d'arrêter de rapper?
Dayanamam sanma Bütün gece eğlenirim
Ne me sous-estimez pas Je peux rapper à volonté
Rep yapmayı kes. Albümünüzü alacağım.
Arrêtez de rapper, j'achèterai l'album.
- Rapçi Young Boxer benim için yardım konseri verecek.
Le rapper Young Boxer va faire un concert pour récolter des fonds.
Rap yapmaya başlamayacaksın değil mi?
Tu vas pas commencer à rapper.
Durun, sizinle rap yapmama hiç izin vermiyorsunuz.
Attendez, vous ne me laissez jamais rapper avec vous.
Rap yapacak bir şeyin olmadığı için insanları yumrukluyorsun.
Tu frappes les gens, parce que tu ne sais pas sur quoi rapper.
Ayrıca, rap müzik yapabiliyor.
En plus, il sait rapper.
# O bir beyaz, o bir hiç.
Rien de mal à ça, mais il peut pas rapper.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]