Rashid translate French
239 parallel translation
Rashid'in annesi.
La mère de Rashid.
Bu beyler, Rashid'i görmeye gelmişler.
Ces messieurs sont venus voir Rashid.
Acaba eşiniz, yani Rashid'in babası da burada mı?
Le pêre de Rashid, votre mari, est-il ici lui aussi?
Rashid, hiç sizin yapmak istemediğiniz şeyler yapar mı?
Rashid vous fait-il faire des choses contre votre volonté?
Rashid?
Rashid?
Rashid.
Rashid.
Bu da Rashid'in kan hücresi.
Une cellule du sang de Rashid.
Neden Rashid'i öldürdüler?
Pourquoi ont-ils tué Rashid?
Rashid'in ölümü sayesinde, öldürülebileceğinizi anladılar.
Et sa mort leur a appris que vous êtes vulnérables.
Sen gittikten sonra, bakışlarını Rashid'in cesedine diktiler.
Aprês votre départ, ils ont regardé le cadavre de Rashid.
Orjinali 1799 yılında, Nil Deltası'ndaki Raşit kasabasının sağlamlaştırılmasında çalışan bir Fransız askeri tarafından bulunmuştu. Arapça öğrenmeye tenezzül etmeyen Avrupalılar,... bu taşa "Rosetta" adını vermişlerdi.
L'originale fut découverte en 1 799... par un soldat français qui travaillait... dans la ville de Rashid, sur le delta du Nil... ville que les Européens, qui refusaient d'apprendre l'arabe... appelaient "Rosette".
Rashid.
Yo, Rashid!
Ben de Rashid. Rashid Cole.
Moi, c'est Rashid.
Rashid olmasın?
Vous voulez dire Rashid?
şimdi Rashid'e kendini iyi hissettirecek bir şey söyle.
Dis un truc gentil à Rashid pour qu'il se sente mieux.
- Rashid'den haber alamadın, değil mi?
Pas de nouvelles de Rashid?
Evet, Rashid bebeğim.
Allez, Rashid.
Rashid mi?
Rashid?
Paul. Rashid. şomas. Her neyse.
Paul, Rashid, Thomas.
Bunlar da dostlarım, Bay Chong Raşit Abdül ve Haham Meyer.
Voici mes adjoints, M. Chong... Rashid Abdul et le rabbin Meyer.
Selam Rashid.
Bonjour, Rachid.
Rashid, lütfen bunu doktora ver.
Rachid, s'il te plaît, donne ça au docteur.
- Rashid!
Rachid...!
- Rashid'i tanıyor musun?
Tu connais Rachid? Un petit peu...
Rashid'in babası bir süre onlarla kalmama izin verdi.
Le père de Rachid a dit que je pouvais habiter chez eux.
Rashid'in babasıyla konuştum.
J'ai parlé avec le père de Rachid...
İçeri girin, Bay Rashid.
Entrez, M. Rashid.
Rashid Dhar ve Imran Nazir.
Rashid Dhar et Imran Nazir.
Beş, Ahmed Ibrahan Abassi olarak Rashid Dhar ile buluşanı tespit etti.
MI5 a identifié l'homme qui était avec Rashid Dhar. C'est Ahmed Ibraham Abassi.
Rashid Dhar, terörist şüphesi nedeniyle seni tutukluyorum.
Rashid Dhar, je vous arrête sous la présomption de terrorisme...
Varillerde ne vardı, Rashid?
Qu'est-ce qu'il y avait dedans, Rashid?
Orada ne var, Rashid?
Qu'est-ce qu'il y a là-bas, Rashid?
Raşit gördü.
Rashid l'a vue.
Hayır, ama Rasheed geçit yolunun sınırında araçlar görmüş.
Non mais Rashid a localisé des véhicules à l'extrémité de la voie d'accès.
Liste. Bak ne diyeceğim? Rashid Mohammed ile birlikte kalmalıydın.
Tu aurais dû rester avec Rashid Mohammed.
- Herneyse kızım, Rashid iyiydi, tamam mı?
Rashid était correct. D'accord?
Kenya, ben Rashid.
Kenya, c'est Rashid.
Dr Rashid'i ara, yanık sorunu var burada.
Appelez Dr Rashid. Il y a un cas de brûlure.
Dr. Rashid'le görüsmeye.
Rencontrons Dr Rashid.
Ve onun takımı.. bu Dr Rashid.
Et son équipe.. C'est Dr Rashid.
Cüzdandaki kimliğine göre adı Raşit Mahmut. Cleaves Mills ikametli.
Sa montre l'identifie comme étant Rashid Mahmud, habitant à Cleaves Mills.
Bence Raşit kendisini öldüreni tanıyordu.
Je pense que Rashid connaissait la personne qui l'a tué.
Sopayla vurularak öldürülen ve cesedi bu sabah, buradan sadece bir kaç kilometre ötede bulunan genç adam, Raşit Mahmut'un evinin hemen önündeyim.
Je me tiens devant la maison de Rashid Mahmud, le jeune homme dont le corps frappé à mort a été trouvé ce matin à quelques kilomètres de là.
Raşit'in bildiğiniz bir düşmanı var mı?
Est-ce que Rashid avait des ennemis? que vous connaissiez?
Raşit, görüyor musun?
Tu vois, Rashid?
- Rashid.
Qui?
Rashid Cole.
Rashid Cole.
Size öyle mi söyledi?
Il a dit qu'il s'appelait Rashid?
Raşid'i hatırladın mı?
Rashid.
Rashid'i çağırcam. - Hayır.
Non.
- Bu boku sana Rashid mi verdi?
Elle est bonne... Elle provient de Rachid?