English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ R ] / Ration

Ration translate French

334 parallel translation
Ne ziyafet!
Quel festin! Double ration pour tous.
Öğlene kadar yiyeceğin bu.
C'est votre ration jusqu'au déjeuner.
On gün yarım tayın.
10 jours de demi-ration.
Yarım tayınmış.
Demi-ration!
Ters rüzgarlar - balık avlamaya çalıştık başarılı olamadık yine ekmekte kesinti yaptık
Vents contraires. Pêchons continuellement et sans succès. Ration de pain à nouveau réduite.
"İçme, banyo yap. Başarıyı yakalarsın." - Olamaz!
Ce sera ta ration quotidienne. " Vingt gallons de lait par jour?
Doğruca yedi türlü yemek ve yedi garson ve şampanya
Sept plats, double ration et du champagne!
İstihkakını üzerinde yaşamıyor musun?
Tu vis au-dessus de ta ration.
Sadece iki günlük erzak alabilirsiniz. Fazlası olmaz.
Un jour de ration, pas plus.
Bu civardan patates düşkünü birisi.
La ration de patates.
Ve bu akşam herkese iki porsiyon yemek verilecek.
Et ce soir, double ration pour tout le monde!
Jimmy, bir tayın at buraya.
Jimmy, une ration.
Hollis, bir yemeğine iddiasına varım ki oraya ilk biz varacağız.
Je parie une ration K qu'on sera les premiers!
Az istihkak istemiyorum.
Je ne veux pas une ration de survie.
İstihkak kitabımı yayınlamayacaklarmış, ben de sebebini soruyorum.
Ils m'ont sucré ma ration d'alcool. Je veux savoir pourquoi.
# Kumanyanız karşılığında, benden size...
A vous pour votre ration
Bize ödemeyecekler ama sonuçta bize yemek vermek zorundalar.
mais la ration. L'autre jour, elles ont soutenu les clandestines.
Bira sevdiğini umarım.
La ration de bière est arrivée.
Ben payımı istiyorum, hiçbiriniz de bana öyle bakmasın!
- Je veux ma ration! Et ne fais pas tes yeux noirs.
- Su hisseni almıştın Carter.
- Tu as déjà eu ta ration, Carter.
Lostromo, herkese iki misli rom.
Double ration de rhum pour tous.
Higgins'e söylerim onlara koruyucu aşı yapar. Verdiğinin iki katı balık yağı içirir. Bolca da ıspanak yedirin.
Je dirai à Higgins de les vacciner et de doubler leur ration d'huile de foie de morue et d'épinards.
Bununla, sadık hayvanlarınızı daha çok çalıştırıp daha az yemeleri için sizi cesaretlendiriyorum.
Ceci devrait vous encourager à exiger d'eux un rendement encore meilleur... pour une ration encore moindre.
Atları da sulayın.
Double ration pour les chevaux.
Biraz buğday ve bir gün izinle çözülemeyecek sorun yok.
Rien qui ne puisse être résolu par un ration de grains et un jour de repos.
Çavuşla bir anlaşma yapmıştım. Ben ona içki hakkımı veriyordum... o da bana yiyemeyeceği yiyecekleri veriyordu.
J'échangeais ma ration d'alcool avec le sergent du mess contre bien plus de nourriture qu'elle ne valait.
Ne gönderebilir ki? Elindekilerin hepsi askeri teçhizat.
Tu parles, avec sa ration du troufion.
Kuru yiyecek.
Ma ration.
Herkese daima eşit vermiyor muyum?
Je ne donne pas sa ration juste à chacun?
Biraz kuru üzüm yiyip çay içelim.
Et dîner. Avec une double ration de raisins secs.
Savaşın en kesif yerinde yoldaşların sana hastaneye götürmen için 5 günlük yiyecek verdiler.
En plein combat, tes camarades te donnent 5 jours de ration pour aller à l'hôpital.
Fazladan bir kova yulafa ne dersin?
Pour une double ration d'avoine?
Bana başka bir tayın verin.
Donnez moi une autre ration!
15 gün hücre cezası ve 3 hafta yarım tayın.
15 jours d'isolement et 3 mois à demi-ration!
Sen hâlâ yarım tayın alıyorsun, değil mi?
Tu n'as toujours droit qu'à une demi-ration?
Eksikliği faili meçhul hırsızlık gibi kaydedin ve adamların peynir istihkakını açık karşılanana kadar durdurun.
Inscrivez le manque comme un vol non résolu et suspendez la ration de fromage - jusqu'à ce que le déficit soit comblé. - Comme vous voudrez.
Bazen ölmeden mezara girmişim hissi kaplıyor her yanımı. Ve sen bunun beni sıktığının farkına bile varmıyorsun daha fazla istiyorsun..
J'ai pas encore les pieds dans le trou, mais ça vient, et je m'aperçois que j'ai pas eu ma ration d'imprévu, et j'en redemande!
Tayınınız.
Voici votre ration!
- Taşıyıcılar paylarını aldılar mı?
IAN : Est-ce que les porteurs ont eu leur ration?
Sıradan kumanyanız efendim.
Votre ration habituelle.
Su için kavga etmelerini mi istiyorsun?
Vous voulez qu'on se batte pour la ration d'eau?
- Azığın tamam mı?
- La ration vous va?
Peki ya benim yemeğim?
Bon, et ma ration?
Tüm mürettebat için çift porsiyon dondurma istiyorum.
Double ration de glace pour tout l'équipage.
Caddeyi geçip kendime iki porsiyon kremalı Bermuda soğanı ısmarlayacağım.
Je vais traverser, m'offrir une double ration de velouté d'oignon.
Bu ne, peki?
Ça, c'est la moitié d'une ration.
Yarım tayın et, oğlum.
- La moitié d'une ration?
Hadi, Mills.
Mais à l'intérieur, sous cette chaleur, une double ration est nécessaire.
Tayın haftada bir geliyor.
La ration doit durer une semaine.
Tayın?
La ration?
Bu yiyecek karneniz.
Cela vous donne droit à une ration de plus par semaine :

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]