Raw translate French

Bir tek Von Sternberg'in Kara Toprak filmi için rol dağıtımı yapılıyor.

En fait, le vrai casting c'est "Raw Earth" de Von Sternberg.

Mesela bu film gibi, "T-Men". Ve yine aynı yıl çektiği "Raw Deal".

Dans 5 ou 10 min, nous partirons vers un nouveau pays.

/ / Yourmoves are soraw / /

/ / Your moves are so raw / /

/ / Yourmoves are soraw I've got toletyouknow / /

- Vendu! / / Your moves are so raw. l've got to let you know / /

- / / Yourmoves are soraw / /

/ / Your moves are so raw / / [Cris]

Elimizdeki görüntülerin yepyeni, ham...

- J'ai créé une image raw de...

Ve baterist Raw'ın sırtından birdenbire o dikenli şey filizlendi ve endustriyel müziğin ötesinde bu trash-noise funk müziğini yapmaya başladılar.

Des espèces d'épines sont sorties du dos de Raw, le batteur... et ils ont commencé à jouer de la musique industrielle, pseudo-funk.

KIM, Rae - Won...

KIM, Raw-Won

Ertesi gece, Samantha Raw'a gitmek için bizi ikna etti, ortamın sıcak, ve yemeğin olmadığı yer.

La soirée suivante, Samantha nous persuada d'aller chez Raw, un endroit très chaud où la nourriture ne l'était pas.

- Raw'a hoş geldiniz.

- Bienvenue chez Raw.

Raw'daki şu garson. Bu gece onunla yatacağım ama henüz haberi yok.

Le serveur de chez Raw ne le sait pas, mais je couche avec lui ce soir.

Ve Samantha, Raw'daydı - işi pişirmeye hazırdı.

Samantha, elle, était à Raw, prête à faire mijoter sa proie.

Raw'daki garson, yıllardır yaşadığım en iyi seks olarak da bilinir.

C'est le serveur de Cru. Plus connu comme meilleur coup depuis des années.

Eddie Murphy'nin "Acemi'de" giydiği, mor, deri tulum mu?

Tu veux dire la combinaison en cuir violette que portait Eddie Murphie dans'Raw'?

Şimdi neden Eddie'nin "Acemi" dediğini anlıyorum.

Maintenant je sais pourquoi Eddie appelait ça "Raw". ( raw = à vif )

RAW dosyası desteği de çok kullanışlı. JPEG dosyalarındakinin aksine neredeyse hiç kalite kaybı olmadan resimlerin pozlamasıyla oynayabiliyorsun.

Et avec l'option raw-file, je peux retravailler le cliché sans pour autant sacrifier la qualité de l'image comme avec les JPEG.

Raw Skin kanalında sıradaki program :

Tout de suite sur Raw Skin :

Efendim, RAW istihbarat teşkilatından Tyagi çağrıldı.

Monsieur, Tyagi de l'intelligence service est là.

Ben Raw'daki Eddie Murphy gibiyimdir. Halbuki onlar benim.. "Afacanlar Yuavada" ki Eddie Murphy olmamı istiyor.

Je suis Eddie Murphy dans Raw et pas Eddie Murphy dans École paternelle.

Kulağın Iggy Pop ve Stooges'un sert sounduna alışınca diğer her şey kulağına fazlasıyla narin geliyor sanırım.

Quand tu es habituée à écouter "raw power" de Iggy et des Stooges, Tout le reste a l'air plutôt précieux en comparaison.

- Raw Dog.

"Raw Dog"? Non, bordel!

Çiğ mi? Kızarmış mı?

Raw oeufs frits ou?

Şişeler ve hediye olarak Kafe Raw'dan hediye çeki.

Les bouteilles et les chèques cadeaux du Café Raw.

Lisbeth Salander'in alacağı cezayla ilgili ortada belirgin bir şey yok. Şimdi de RAW işin içine dahil oldu.

Il n'a aucune pertinence par rapport aux charges contre Lisbeth Salander et RAW les a confisqué.

Ve Raw Rock'un sakatlarıyla ilgili son durum hakkında ne biliyoruz?

On a le dernier rapport médical de Rural Rock?

Raw * Mouth gibi bir internet sitesi alırım.

Appeler le site web quelque chose comme Mouth Cru.

Gus, hani şu, "Monday Night Raw" biletleri ayarlayan bir adam vardı. Onun hareketini mi yapsak? Kirano mu?

On a encore le numéro du gars de la Poste?

Çeviri : dennydevito Hâlid Renard

Sync by : Geeksub Trad FR : J2NL-TEAM-RAW

Hindistan'da RAW, ve Pakistan'da ISI.

La RAW de l'Inde et l'ISI du Pakistan.

Bak, sence RAW bize bu kadar verir mi?

Juste ça... La RAW nous donnera-t-elle ça un jour?

Sen beni RAW'a aşçılık becerilerim için aldın.

J'ai souvent l'impression que vous ne m'avez embauché à la RAW que pour mes talents culinaires.

RAW ajanıyım, demek geliyor.

Je suis un agent de la RAW! Un espion!

Ben ISI'denim... ve sen RAW'dansın.

Je suis de l'ISI... Tu es de la RAW.

RAW ondan önce de vardı ondan sonra da devam edecektir.

La RAW fonctionnait avant lui... et continuera de fonctionner même après lui.

Efendim... Hindistan ve Pakistan'ın ISI ve RAW'a ihtiyacı kalmadığında biz de kaçmayı bırakacağız.

le jour où l'Inde et le Pakistan n'auront plus besoin de la RAW et de l'ISI... ce jour-là, nous reviendrons.

Ajan Tiger ve ajan Zoya, RAW ve ISI'ın arananlar listesinde.

l'agent Tiger et l'agent Zoya ont été notés disparus. Dans les dossiers de la RAW et de l'ISI...

RAW ve ISI onları tüm dünyada arıyor.

La RAW et l'ISI les ont recherchés partout à travers le monde.

Şu baklayı çıkarır mısın, Raw Dog?

Est-ce que tu pourrais cracher le morceau?

Hadi Raw Dog!

Amène-toi, Rodogue!

Bu da Raw Dog.

Et lui en clown, c'est Rodogue?

Asıl Raw Dog seni kafandan vuracak şu tozdan alsan iyi olur.

À ta place, j'amènerais la poudre, sinon c'est Rodogue qui va te trouer le cul! Ah!

Siktir git, Raw Dog.

Ta gueule, Rodogue!

RAW'dan alınan bilgilere göre o, yakında Mumbai'ya geliyor.

D'après les infos transmises par RAW.. .. Il sera à Mumbai très bientôt.

RAW ve Interpol bizim hareketlerimizi izliyor.

RAW et Interpol nous surveillent de près.

Raw dizisinde gardiyanların üzerine daima idrar ve dışkı karışımı püskürtüyorlar...

Raw, ils aspergent les surveillants avec un mélange d'urine et d'excréments, donc...

Geç! "Bu oyun tamamen değersiz" " It is only Violet Nordstrom's savage and raw portrayal of the mother,

"Cette pièce est pratiquement sans aucun mérite.' " Il n'y a que le portrait sauvage et cru de la mère par Violet Nordstrom, "

Yüksek kalite çekerim, babalık.

Je photographie en format RAW.

Raw Hill kasabası.

C'est une région montagneuse

TMZ sunar, Johnny Chase ile Raw Emotion.

emotion brute avec Johnny Chase.

Sıkıştırmamız öyle güçlü ki raw hızını hesaba katarsak onca dosyayı şu ana kadar imkansız olarak görülen bir oranda sildik.

Montre que notre compression est si incroyablement puissante que nous avons pu supprimer ces fichiers à un débit impensable... si on parle de vitesse pure.

Kafe Raw da ne?

C'est quoi ce Café Raw?