Reacher translate French
94 parallel translation
John Reacher.
John Reacher.
Sen karısını araştır, ben, Reacher ile Lorman bağlantısı hakkında konuşacağım.
Tu pourrais voir l'épouse. Je vais parler à Reacher du lien avec Lorman.
Ajan Reacher, her şeyi olduğu gibi bırakmamızı istedi.
L'agent Reacher demande de ne toucher à rien.
Bunun için arkadaşın Reacher'ı mı aradın?
Alors, vous avez appelé votre ami Reacher?
Biz, er, şimdi gitmeliyiz, Reacher.
Nous devrions partir maintenant, Jeanlon.
Bu sefer gerçekten işten bahsetti Reacher.
Cette fois, c'était du sérieux.
Reacher Gilt.
Jeanlon Sylvère.
Bir adam Gilt'i aradı ve avukatları bu krizi Reacher Gilt?
Un certain Sylvère et son troupeau d'avocats ont volé les clac au nez de mon père grâce à la crise.
Yani, Posta Ofisinin teslim ettiği her mesajda Reacher Gilt'in cebinden para çıkıyor.
Chaque message distribué par votre Poste lui fait perdre de l'argent.
Şebekeler finansal güçlüğe girdiğinde, onlara tek yardım edebilecek olan Reacher Gilt idi.
Quand les clac ont périclité, la seule personne à pouvoir les aider fut Jeanlon Sylvère.
Reacher'ın tüm yarım kalmış işleriyle ilgilenirim.
Je m'occupe des gêneurs de Jeanlon.
Burası Reacher Gilt'in posta ofisi değil ki kapatasın.
Ce n'est pas à Jeanlon Sylvère de fermer la Poste.
Reacher Gilt ile ortak bir yanımın olduğunu kim düşünebilirdi?
Qui l'eût cru? J'ai un point commun avec Sylvère.
Öyle bile olsa sanıyorum Reacher Gilt'in işini bitirebilirim.
Cependant, je peux faire tomber Sylvère.
Reacher.
Jeanlon!
Senin işin Reacher Gilt'in, posta ofisini tekrar yakabilecek konumda olmamasından emin olmak.
Votre travail est de vous assurer que Jeanlon Sylvère ne puisse plus incendier à nouveau la Poste.
Böylece Reacher Gilt'in zaferi kesinleşir.
Ainsi, Sylvère est sûr de gagner.
Reacher Gilt'i indirebilecek tek insanın sen olduğunu sanıyorsun.
Vous pensez être le seul à pouvoir le faire tomber.
Bütçeye hiçbir maaş zammı yansıtmadım, Reacher.
Je n'ai budgété aucune augmentation.
Reacher Gilt'i tek başına indirmek için gerekenden fazlasına sahipsin.
Vous êtes tout à fait capable de faire tomber Sylvère seule.
Biz gönderim yaptığımız sürece, Reacher Gilt tek bir dolar bile kazanamaz.
Tant que nous émettons, Jeanlon Sylvère n'empoche rien.
Reacher Gilt'in tüm clacks ağını devretmesi.
Jeanlon Sylvère nous remette les clac.
İstifa mektubumu Reacher Gilt'in yüzüne fırlatmayı istemediğim gün geçmiyor.
Chaque jour, je voudrais balancer ma démission à la tête de Sylvère.
"Ve Crispin Horsefry, Reacher Gilt tarafından ölene dek sopalandı."
"Et Crespin Hippobisque, battu à mort... " par Jeanlon Sylvère. "
"Reacher Gilt'in gizli işlerinin tüm kayıtları."
"La liste complète des malversations de Jeanlon Sylvère."
Reacher Gilt'i tutuklayın.
Arrêtez Jeanlon Sylvère!
Tamam, şimdi senin sıran Reacher.
S'il se réveille. À vous.
Bay Reacher, orada durun.
M. Reacher.
- Helen Rodin, Jack Reacher.
- Vous défendez Barr?
- Siz Jack Reacher mısınız?
- Helen Rodin, Jack Reacher. - Jack Reacher?
Evet, Reacher'dan haberim var.
Eh oui, je suis au courant pour Reacher.
Neden ortalıkta çok gezindiğini anlıyorum, Reacher.
J'ai pas forcé. Je commence à comprendre vos allées et venues.
Adı Reacher, bir nevi üst düzey askeri inzibat.
Reacher. Un flic militaire top niveau.
Reacher, biraz daha açık olabilir misin?
Soyez plus clair.
Reacher, benim işim jüriye mantıklı bir şüphe sunmaktır, nokta.
Mon rôle se limite à faire douter le jury.
- Kurbanın patronuna göre Reacher sabah onun iş yerinde görülmüş.
Reacher a vu la victime à son travail ce matin.
- Hayır, onlar Reacher'a saldırdı.
- C'est lui qu'ils ont agressé.
Reacher bu öğleden sonra Jeb Olivers'ın yerinden üç adamı daha hastanelik etti.
Il a encore amoché 3 hommes chez Jeb Oliver.
Helen, Reacher'ın yerini biliyorsan bize söylemelisin.
Si vous savez où est Reacher, dites-le.
O isimde Wimbledon Kupası'nda atış yapan bir adam görmüştüm. On yıl önce falandı.
J'ai vu un Reacher tirer à la Wimbledon Cup il y a 10 ans.
Eğer Jack Reacher haklıysa... Benim hayatım... Kızının hayatı...
Si Jack Reacher a raison, ma vie, la vie de ta fille, est en danger, à présent.
- Reacher'la mı görüşüyorum?
Reacher?
Lütfen, Reacher, Ben...
S'il vous plaît, Jeanlon...
Kayıtlar tutulmalıdır, Reacher.
Nous devons tenir les registres.
Jack Reacher da kim?
C'est qui, Jack Reacher?
Jack Reacher, Jack olarak doğmuş.
Jack Reacher.
Nasıl bulacağız bu Reacher'ı?
Comment on le trouve, ce Reacher?
Burada sizi görmek isteyen Jack Reacher adında biri var.
Jack Reacher pour vous.
- Demek sen Savcı'nın kızısın.
- Jack Reacher.
Ama işin aslı kız benim Jack Reacher dememi bekliyordu yani kim olduğumu biliyordu.
Elle s'attendait à "Jack Reacher". Elle savait qui j'étais.
Biraz paslanmışsınız Bay Reacher.
Vous êtes rouillé, M. Reacher.