Reef translate French
61 parallel translation
Dünya adı verilen küçücük bir yerden gelen küçücük ve sadece hayal edilebilen bir evrenin sonsuzluğundan ışıldayarak onları çağıran soru işaretlerine doğru devasa bir adım atmış olan yaratıklar.
De minuscules êtres venant d'une minuscule planète appelée Reef... Ayant fait un pas de géant dans la conquête de l'univers afin de savoir jusqu'a quel point celui-ci est complexe, mystérieux, vaste. et inimaginable.
Fire Adası, Crab Key, Morgan's Reef.
- Île de Feu, Caye aux Crabes, etc. - Vous avez inspecté minutieusement?
Güzel, değil mi?
- C'est Silver Reef.
- Silver Reef mi?
Silver Reef?
Sahil koruma, araştırmaya Watley'nin güneyinden başlayıp, Arcom Kayalıklarını dolaşarak yaklaşık bir saat içinde Spivey Point'e varmış olacak.
La garde côtière a amorcé des recherches... au sud de Watley... près d'Arcom Reef... et devrait arriver près de Spivey Point... dans environ une heure.
White kayalığının açıklarında tekneyle ava çıkardı.
Il opérait un bateau depuis Whitely Reef.
Zamanının çoğunu Mavi Sakal denilen mercan kayalıklarında geçiriyor.
Il passe beaucoup de temps dans un endroit appelé Bluebeard Reef.
Reef şundan bir fırt çeksene.
'Rif, t'en veux pas une taffe?
Dayan. Lawson kayalığında petrol sızıntısı.
Marée noire à Lawson Reef.
40 yaşındaki Liberya tankeri Dakar dün gece 24 : 05'te Lawson kayalığına oturdu ve binlerce varil ham petrol dökerek bu orkaları ve diğer hayvanları tehlikeye attı.
Le Dakar, pétrolier libérien... s'est échoué sur Lawson Reef... à 0 h 05, rejetant des milliers de litres de pétrole brut... qui mettent en danger ces orques et la faune locale.
Tanrım. Lawson kayalığında durum kötüleşiyor.
La situation empire à Lawson Reef.
Evet. 36 Reef Yolu, Kendall.
36 Reef Road, à Kendall.
Sahil koruma, araştırmaya Watley'nin güneyinden başlayıp, Arcom Kayalıklarını dolaşarak bir saat içinde Spivey Point'e varmış olacak.
La garde côtière a amorcé des recherches... au sud de Watley... près d'Arcom Reef... et devrait arriver près de Spivey Point... dans environ une heure.
Coral Reef yakınlarında oturan biri değil. Doğru.
Je parie qu'il n'habite pas à Coral Reef.
Sırada Marty Grimes, Reef Ryan ve radikal Tony Alva var.
Viendront ensuite Marty Grimes, Reef Ryan et le formidable Tony Alva,
Şimdi de Reef Ryan, deneme kayışında.
Reef Ryan, pour un run de présentation,
Reef Ryan'dan güzel bir hareket.
Beau backside de Ryan,
Aman tanrım. Reef ile Tony çarpıştı.
Reef et Tony se sont percutés!
Ambulans lazım, Handy Mini Market, 5320 Reef Caddesi.
Oui, j'ai besoin d'une ambulance, Handy Mini-mart, 320 Reef Drive.
Yarım saat içinde benim için kan örneği alabilecek birine ihtiyacım var.
Reef a prévenu. Premier étage, c'est indiqué.
Dr. Reef. Evet, bize haber vermişti.
Mais vu que vous insistez...
Seni Mercy Reef'de dalarken görmüştüm.
Je t'ai vu plonger du côté de Mercy Reef.
Mercy Reef Tempest Key'in 25 mil dışı.
Mercy Reef A 40 Km de Tempest Key.
Mercy Reef hastenesine doğru gidiyoruz.
Nous nous dirigeons vers l'hôpital de Mercy Reef.
Mercy reef üzerinde keşif yapacaksınız.
Vous allez survoler Mercy Reef.
Sahil güvenlik Reef dışlarında, kimliği belirsiz bir adam * bulmuşlar.
Les garde-côtes y ont repêché un inconnu.
Mercy Reef üzerinde seyir halindeyim, burada hiçbir şey yok beyler.
Je survole Mercy Reef, il n'y a rien du tout par ici, les gars.
Ben Tom'un oğluyum, bu sabah Mercy Reef açıklarında bulunan adamla ilgili aramıştım.
C'est le fils de Tom à l'appareil. C'est au sujet de l'homme qu'il a repêché ce matin vers Mercy Reef.
Sizi Mercy Reef açıklarında, genç bir sahil güvenlik teğmeni buldu.
Tu as été trouvé à Mercy Reef, par un jeune garde-côte.
Yeni bir araba, büyük bir ev... 'Reef Shore Marina'da bir tekne ve güzel bir eş.
Une voiture neuve, une grande maison, un bateau ancré à la marina et une femme ravissante.
Merhamet Kayalıkları'na.
- A Mercy reef.
Doğru, Merhamet Kayalıkları.
- Ouais, Mercy reef.
- Köy meydanına kadar! Ateş resife kadar! Harika!
Je vois même Fire Reef!
"Büyük Barrier Reef'de tüplü dalış."
"Plongée sous-marine sur la Grande Barrière de Corail".
İyi tarafından bak, ikinizi great barrier reef'e gönderebilecek kadar fazla uçuş mili var.
Vois les choses du bon côté. Elle a sûrement assez de miles pour vous envoyer voir la Grande barrière de corail. C'est l'heure.
Vizcaya Reef oteli.
Hôtel du Vizcaya Reef.
Sen şu yukarıda, resif ormanının yanında yaşıyorsun.
Tu vies en amont près du reef foris.
Wheetly Vakfı, Cayman Resif Vakfına Araştırma Tekneleri Hediye Etti
La Fondation Wheetly fait le Don de Bateaux au Cayman Reef Trust
Aynı zamanda Cayman Resif Fonuna büyük bir bağışta bulunacağız.
Un don important ira aussi au Fonds Cayman Reef.
Gelirin büyük çoğunluğu Cayman Resif Vakfına gitti ve başkanı ile yakında onun karısı olacak seksi kadın tarafından özensizce idare edilecek.
L'un des plus gros bénéficiaires c'est le Cayman Reef Trust, administré sans tutelle par son président, ton serviteur, et sa future femme sublime.
Los Muertos Kayalıklarının yakınlarından acil yardım çağrısı aldık.
Nous avons un signal de détresse près de Los Muertos Reef.
Los Muertos Kayalıkları.
Los Muertos Reef.
Scranton Los Muertos Kayalıkları etrafında avlanıyor Kaptan Calderon'un iki tekne ve...
Scranton naviguait près de Los Muertos Reef, Le Capitaine Calderon pense que la cause était aussi l'attaque de deux sauveteurs et une femme, Rita Valdez.
Vulamanzi Point'i ayrıca Banana Reef'i.
Vulamanzi Point et Banana Reef.
Burada, sörf kasabası Jeffrey's Bay Phantom Reef'deki Roxy takımı seçmelerine hoş geldiniz hanımlar.
Les filles, bienvenue aux essais Roxy de Phantom Reef, à Jeffrey's Bay, la ville du surf.
Magic Reef Bar'da bir kadını soruyordu.
à chercher une femme.
Peggy Reef'i gördün mü?
Tu a vu Peggy Reef?
Montauk Highway'deki, Tipton's Reef'i mi diyorsunuz?
Vous parlez du Tipton sur l'autoroute de Montauk?
Kız kardeşinle öğle yemeği yemiş. Tipton's Reef'de uzun bir yemek hem de.
Il a déjeuné avec votre soeur à Tipton's Reef.
Yahut orada değildin.
- Ou peut-être que tu n'étais pas à Mercy reef.
Bu da Lost Cough
Voici Reef, de Lost Cauze.