Resepsiyon translate French
458 parallel translation
Fred. Aşağıya inip resepsiyon memuru ile konuştum.
je me suis assurer qu'elle est partit Avec lui
Ben Senf, Grand Hotel'in resepsiyon görevlisi.
lci le portier du Grand Hôtel.
Biri buradan düşse resepsiyon görevlisine ne olur... bunu hep merak etmişimdir.
Que deviendrait ce portier... si quelqu'un lui tombait dessus?
Resepsiyon için her şey hazır diyor.
- Qui? Madame Pomponi. Elle dit que tout est prêt pour la réception.
Resepsiyon lütfen.
La réception, s'il vous plaît.
Resepsiyon.
Réception.
Resepsiyon.
Les admissions.
Tören için 94, resepsiyon için 506 kişi.
- Arrête. 94 à la cérémonie, 506 à la réception...
St. Margaret'te düğün, Piskopos Manners, resepsiyon.
Église Ste Margaret, évêque, réception...
- Resepsiyon nasıl?
- Tu me reçois?
Washinton'da birden fazla deniz teğmeninin teyzesi resepsiyon verecek olan New York'lu bir kızla son bir kaç gün içinde nişanlanacak olması olağan dışı bir raslantı olurdu, değil mi?
Quelle coincidence ce serait de voir deux lieutenants de la Navy se fiancer, ici, à une New-Yorkaise - dont la tante donne une fête.
Alo. Resepsiyon.
Réception...
Resepsiyon zaten Çarşamba gecesinden önce olmayacağı için, sandalyeleri bu öğleden sonra değil de yarın getirmelerinin uygun olup olmadığını soruyorlar.
Ils voudraient livrer les fauteuils d'apparat demain plutôt qu'aujourd'hui. La réception n'étant que mercredi.
Küçük bir düğün. - Küçük bir düğün ve küçük bir resepsiyon.
Nous devons partir.
Resepsiyon ünitesi ve kilise ünitesi diye.
Trous de cigarettes des invités.
Her resepsiyon ünitesi şampanya, ikram servisi, bahşişler çiçekler ve ilave sigorta maliyetleri de dâhil...
Le résultat obtenu fut 3 dollars 75.
Resepsiyon için bu eve yalnızca 150 kişi davet edilecek bir kişi bile fazla değil.
Mais le 151e qui franchira mon seuil le repassera promptement. Ce ne sont pas mes amis. Je voulais un mariage simple.
- Resepsiyon hakkında...
Tout le monde en commande.
Eşyalarınızı kaldırması için bir kamyon kiralayın resepsiyon bittiğinde de onları geri getirtin.
C'est pas grave. Il faudra les enlever. C'est simple.
Resepsiyon, partiye dönüşmüştü.
Cela devenait une surprise-party.
Ethel Chauvenet onuruna çay partisi ve resepsiyon veriyorum.
Je donne une réception pour Ethel Chauvenet.
"Resepsiyon, çaylı davet" diye yazıyor,
"Réception, discussion et thé..." c'est marqué ici...
Aynı gece 4 Mart 1944'te bir Türk Bakan, diplomatlar topluluğu onuruna bir resepsiyon düzenlemişti.
Le même soir, le 4 mars 1944 un ministre turc donna une réception pour le corps diplomatique.
- Resepsiyon güzel miydi efendim?
- Plaisante réception, monsieur?
Resepsiyon Bay ve Bayan Blaine'in malikânesinde
Réception chez M. et Mme Blaine à 20 heures
Aynı akşam, elçilikte, kendi ülkesinin büyükelçisi tarafından onuruna resmi bir resepsiyon ve balo düzenlendi.
Ce soir-là, à l'ambassade de son pays, une réception officielle et un bal furent donnés en son honneur par l'ambassadeur de son pays en Italie.
Resepsiyon görevlisine rüşvet verdim ve mesajlarını kopya ettim.
Alors j'ai soudoyé la réceptionniste de son hôtel. J'ai la liste de ses communications.
Ardından, bahçede yemek ve resepsiyon verilecek.
Une réception est prévue dehors.
Yarın akşam Prens Philip'in evinde bir resepsiyon var.
Demain soir, il y a la réception chez le prince.
Evinde resepsiyon mu veriyor?
Une réception chez lui?
- Salonda mı? Şurada, resepsiyon alanındalar.
Dans la salle d'attente.
Resepsiyon, ben Jackie ben John Rhoades, oda 14'ten arıyorum.
La réception? Ici Jackie... Ici John Rhodes, chambre 14.
Dan. Şu anda resepsiyon odasındayız.
Nous voici dans la salle de réception.
Wagner'in baldızı için verilen bir resepsiyon vardı.
Je me rappelle une soirée en l'honneur de la bru de Wagner.
Resepsiyon boyunca ona komplimanlar yapıp durdu.
Ce soir-là, il lui a fait des avances.
Geçenlerde verdiğim resepsiyon... Lord Ferncliffe için verdiğim resepsiyonda...
... la réception... que j'ai donnée... en l'honneur... de Lord Ferncliffe...
- Resepsiyon mu?
Une réception?
- Resepsiyon mu?
Réception?
Ne oluyor? Bu gevezenin başımıza ne iş açtığını biliyor musun? Yüz kişilik bir resepsiyon.
Ce moulin à paroles nous a entraînés dans une réception pour cent personnes.
-... resepsiyon vermeyi düşünüyoruz.
- Au poste de police.
Çok özür dilerim.Ben resepsiyon görevlisiyim.
Je suis le réceptionniste.
Aradığını resepsiyon memuru söyledi.
- Le réceptionniste m'a dit...
Seni resepsiyon için kaldırırım.
Tu piques un petit roupillon etje viens te réveiller pour la réception.
Hotel Royal, resepsiyon.
Hôtel Royal, réception.
- Resepsiyon.
- Concierge.
Resepsiyon lütfen.
La réception, je vous prie.
Resepsiyon? Ben Teğmen Bruno Stachel.
Ici, le lieutenant Bruno Stachel.
Önce onlara hiçbir şey söyleme. Resepsiyon, lütfen.
C'est épouvantable!
Sigaradan çıkan yangınlar ve diğer şeyler. Bu şekilde ayrıldığında her resepsiyon ünitesinin maliyetinin 3.75 dolara geldiğini söyledi.
3,75 $ par tête?
- Aklımızda bu çeşit bir resepsiyon yoktu.
De la glace et des petits fours.
- Resepsiyon. Evet, bir saniye, lütfen.
Un instant, je vous prie.