English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ R ] / Retro

Retro translate French

559 parallel translation
Vade retro, Şeytan!
Vade retro, Satana!
Artık "Vade" yada "Retro" yok.
Pas plus "Vade" que "Retro".
Onu almak için eğildim ve en son hatırladığım şey kendimi suyun içinde bulduğumdu.
J'ai vo { y : i } ulu la rattraper. Puis je me suis retro { y : i } uvée dans l'eau.
- Geri çekil!
- Vade retro!
Subaraknoid kanaması var. Çıplak bir anevrizma, Retro-orbita tümörü,
Elle a une hémorragie sous-arachnoidienne, un anévrysme, une tumeur retro-orbitale, ou juste un mal de tête?
Retro-roketler ateşleniyor.
Lancement des rétrofusées.
RETRO-ROCKETLER ATEŞLENİYOR
LANCEMENT DES RETROFUSEES
- Olur şey değil, anlamıyor.
- Il est rétro. T'as pas compris?
- Ana geri motorları ateşle. - Ana geri motorlar ateşleniyor.
- Rétro-freinage principal.
- Üst-geri motorları ateşle. - Üst-geri motorlar ateşleniyor.
- Rétro-freinage supérieur.
Bu arada siz de panzehir üzerinde çalışın.
En attendant, vous travaillez sur le rétro-produit.
Tüm dikkatinizi bu panzehire verin.
Concentrons nos efforts sur le rétro-produit... puisque notre cher collègue a échoué. Bien!
Kimyasal uyum ya vardır, ya yoktur.
le film tout en donnant l'impression d'inédit, de rétro et de cool.
- Durun, geri çekilin.
Vade retro!
- Oksijen ve hidrojen tabanlı itiş sistemi.
Rétro-système oxygène-hydrogène.
- Roket ateşleme mevkiine geliyorum.
J'enclenche la rétro-position.
Git buradan, Dünyalı kız!
Vade rétro, Terrienne!
- Eski bir şarkıdır.
C'est un vieil air rétro.
Grubu, Sulu Meyveler...'70lerin nostaljik havasını geri getirdi.
Son groupe, les Juicy Fruits... a créé de toutes pièces la mode rétro.
Artık nostaljiyi kim ister ki?
Le rétro, c'est fini.
Evet, elini gördüm.
Oui, je t'ai au rétro.
Dörtlü motorlar yüzde yüz.
Rétro-propulsion à 100 %!
Hafif romantik komedi türünde. Eski tarz ve yanıltıcı.
Une comédie légère et romantique, rétro et sophistiquée.
Silahlı kuvvetler bandında nostalji yayınları.
Une émissiom rétro sur la fréquence des forces armées.
Eh, geri saçılım etkisi maddeleri dışarı atar... uzun zaman içinde.
L'effet-éventail des rétro-radiations l'a fait remonter très lentement.
lsı kalkanını kaplayan arka itici roketleri... yerinde bırakmak mümkün olabilir.
Laissez en route le système de rétro-fusée qui protège l'écran.
Arka iticileri ne zaman çalıştıracağım? Tamam.
Tu me donnes ton top pour larguer le système de rétro-fusée?
Tarayıcıların, arka itici davranışını düzeltip düzeltemeyeceğine bakacağım.
On va voir si les récepteurs fonctionnent... et corrigent l'attitude en rétro-fusée.
Kulaklarını kesip, tüylü zar niyetine arabama asacağım!
Je lui couperai les oreilles et je les accrocherai à mon rétro... pour décorer!
Daha çok ellilerden kalma bir kaçağa benziyor ama manyak yakalamakta ustadır.
C'est vrai. Il a un style un peu rétro mais pour coincer les maniaques, il est champion.
Hadi, biraz eski kafalı olamaz mıyım yani?
J'ai pas le droit d'être un peu rétro?
Klavye,... ne kadar antika!
Le clavier? Comme c'est rétro!
Her neyse bu çok eski kafalı bir adam.
Bref... c'est un homme très rétro.
Arabamın aynasına süs olarak bile asmayacağım bir sersemin kölesi oldum.
Un troll qui devrait être pendu à un rétro me tient prisonnier.
Bu kaltak 48 Harley için orijinal aynadan başka olmuyor biliyor musun?
C'est l'enfer pour trouver un rétro original de Harley 1948.
Dikiz aynandan bak, küçük noktayı gördün mü?
Le petit point dans ton rétro
Hey, dikiz aynasından Rowdy'yi seyretmekten vazgeç artık adamım.
Arrête de faire de l'œil au rétro de Rowdy. Vous avez assez joué tous les deux.
Yapacağımız şey için eski moda.
C'est un peu rétro, vu ce qu'on va faire.
- Şey, bu geriye dönüş.
- Ben, c'est rétro.
- Evet, geriye dönüş.
- Ouais, rétro.
Mahalli yetenekler, bölgesel saha.
Je cible le rétro. Puncheur et ring de quartier.
Araba telefonlarının, diafonların havayolu telefonlarının, telsiz telefonların, kartlı telefonların, kablosuz telefonların, çoklu telefonların, çağrı cihazlarının, arama bekletmenin, arama yönlendirmenin, konferans usulü konuşmanın, hızlı aramanın, doğrudan aramanın ve tekrar aramanın arkasındaki fikir ; söyleyecek hiçbir şeyimizin olmadığı ve bununla ilgili hemen birisi ile konuşmamız gerektiğidir.
Le téléphone de voiture, le publiphone, le téléphone portable, le téléphone public, le téléphone sans fil... le déviateur d'appels, les conférences téléphoniques... le rétro-appel, la touche "BIS" démontrent qu'on n'a strictement rien à dire, et qu'on veut en parler à quelqu'un à tout prix.
Façayı iyice düzeltmişsin.
Total rétro, j'adore. Tu es coordonné grave!
Aynaya bakma.
Arrête de regarder dans le rétro.
Sonra bunu dikiz aynama asarim ve sinema bölümü mezunu oldum diye arkadaslarima hava atarim.
Et je pourrai suspendre ça à mon rétro pour me vanter de mon diplôme devant mes potes.
Aynada onu izle.
Regarde dans le rétro.
Geçmişte yaşadığını bilmiyordum...
J'ai l'impression que tu es un peu rétro...
Bu, eski moda bir soygun!
C'est qu'un braquage rétro, bas de gamme!
Patlarsa ölebilirsiniz.
Ca peut être rétro-péritonéal.
Karınzarı ardı olabilir.
Ça peut être rétro-péritonéal.
"Kasım 1959'dan önce kullanılmalı", Kahretsin Bob.
mais tu as succombé au charme rétro des années 50.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]