English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ R ] / Rialto

Rialto translate French

47 parallel translation
Rialto Sahnesi.
La scène du Rialto!
Hammerstein tam şurada şimdi Rialto'nun olduğu yerdeydi.
Le Hammerstein se trouvait juste là, à la place du Rialto.
Bence Rialto'ya git ve Yaşlı Pete'e sor.
Écoutez, allez au Rialto, et demandez à voir le vieux Pete.
Sinemalarda neler var bu ara?
Quel film au Rialto?
Köyden yeni geldin, sinemayı nereden biliyorsun?
Comment connais-tu le Rialto, toi?
- Sinemaya mı gitmek istiyorsun?
Tu veux aller au Rialto? - Oui!
Ve bu alet, Rialto'daki tacirler için çok değerli olacaktı.
Et cela a valu beaucoup d'argent sponsorisé par le Rialto.
Rockin'Ricky Rialto'yı dinliyorsunuz.
Vous écoutez Rockn'Ricky Rialto...
Pasadena'daki Rialto sinemasına.
Il est allé au Rialto, à Pasadena.
Ama bu yazar dün gece Rialto sinemasının arkasında öldürüldü.
Cet auteur que tu as rencontré a été tué hier soir derrière le Rialto, à Pasadena.
Kahane'le Rialto'da karsılaştın, sarhoş oldunuz.
Tu as vu Kahane au Rialto. Tu t'es bourré avec lui.
Rialto'da The Sound of Music'i izlemiştik ve sen ağlamıştın?
Nous sommes allés voir la Mélodie du Bonheur... et tu as pleuré.
Dışarıda haberler nasıI?
Quelles nouvelles sur le Rialto?
Aslında, bu akşam, Rialto'da oynayan yeni filmi izlemeye gideceğim.
En fait, ce soir je vais voir le nouveau film diffusé au Rialto.
- Cumartesi gecesi Rialto kapanıyor.
- ll y a encore le Rialto samedi.
Bu Rialto nun son gecesi.
C'est le dernier soir du Rialto.
- Rialto'yu neyle değiştireceklerini buldum.
J'ai découvert par quoi Rialto va être remplacé.
Rialto'da "Scream Three's" oynuyor.
Il y a Scream 3 au ciné. On pourrait y aller.
Rialto'da izlemeye gitmiştik, hatırlıyor musun?
On est allé le voir au Rialto, tu te souviens?
Bugün bile, arkamdan demir kapıların kapandığını duyduğumda... o ürpertiyi hissederim, matinelerde... Rialto Sineması'nda, koltuğuma yapışmış... siyah beyaz hapishane filmlerini izlerken.
Aujourd'hui encore, quand j'entends le portail se fermer derrière moi... j'ai la gorge nouée, comme aux matinées du Ciné Rialto... où, cloué sur la chaise... je regardais des films de prison, en noir et blanc.
Signior Antonio Rialto'da birçok defa beni aşağıladınız. Tefecilik yaptığım için suçladınız.
Signor Antonio, maintes et maintes fois, sur le Rialto, vous m'avez honni, à propos de mon argent et de mes usances.
- Rialto'dan haber var mı?
- Quelles nouvelles sur le Rialto?
Rialto sinemasından gelmiş.
Non, c'est juste une promo pour le Rialto.
Rialto'da onun için bir saygı bölümü var.
Ils donnent une rétrospective au Rialto.
- Rialto tiyatrosu. 21 : 00 seansı. "Kaçak" gösterimi.
- Le Rialto, séance de 21 h du Fugitif.
Kesinlikle eminim ki... Venedik'teki Rialto Köprüsü'ndeyim.
Je suis plutôt sûre d'être sur le Pont Rialto à Venise.
Rialto da yeni bir film var, izlemek istermisin?
Il y a un nouveau film au Rialto. Voulez-vous le voir?
" Dün gece Rialto'da tüm ışıklar bir yıldız gibi aniden söndü.
"Le Rialto a baissé les lumières hier soir " pour une étoile chue qui commençait tout juste à briller.
Rialto'da "Peyton Place" oynuyor.
Ils passent "Peyton Place" au Rialto.
Büyük oyun odasındaki ışıklar da kumarhanenin kalanı gibi işliyor.
Les lumières dans la salle Rialto fonctionnent exactement comme celles du reste du casino.
Önce büyük oyun odasında rest yapıp kaybediyorsun sonra silahlı bir soygun yaşıyorsun.
D'abord, vous faites tapis dans la salle Rialto, vous perdez, puis vous vous retrouvez dans ce vol à main armée.
Bu pullar dün büyük oyun odasında arabaya konulurlerken taranmışlar.
Et ceux-là ont été scannés cette nuit quand ils sont entrés dans la salle du Rialto.
Büyük oyun odasını soyan adamla sokakta ölen adam aynı kişi değil.
Le gars qui a frappé à la salle Rialto n'est pas le même gars mort dans la rue.
Soygun için büyük oyun odasındaki ışıkları kapatan senin giriş kodundu.
C'était votre code d'accès qui a coupé la lumière dans la salle du Rialto pour le vol.
Christopher'ın nerede olduğunu bilmediğini dediklerini yapıp büyük oyun odasındaki ışıkları söndürmem gerektiğini söyledi.
Il a dit ne pas savoir où était Christopher, que je devrais me rallier, et éteindre les lumières dans la salle Rialto.
Büyük oyun odasını soydun ve dört insanı öldürdün.
Vous avez braqué la salle Rialto, et tué quatre personnes.
Araç, yüksek hızla Rialto Ridge'den güneye doğru ilerliyor.
Le véhicule se dirige plein sud sur Rialto Ridge à très grande vitesse.
Merchiston, Sahara ve Rialto'nun köşesinde 90'la kırmızıda geçiyor.
Merchiston a grillé le feu rouge au Sahara et sur Rialto Ridge il était déjà à 90 km / h.
Merchiston, Rialto köprüsünde gazı köklemiş, sola dönmüş sonra da kaza yapmış.
Merchiston a dévalé Rialto Ridge à fond la caisse. Il a tourné à gauche, et s'est planté.
Tanrım! Film şimdi Rialto'da oynuyor.
Il passe au Rialto.
Rialto'da çok sayıda bina çökmesi bildiriliyor.
Plusieurs immeubles se sont effondrés à Rialto.
- Merkezleri Rialto'nın dışında.
Leurs quartiers généraux sont en dehors de Rialto.
Önümüzdeki ay Rialto'ya gidiyoruz.
Elle le dit constamment.
- Rialto'ya.
Au Rialto.
Duyduğum kadarıyla bir gemisi Rialto'dan Meksika'ya diğeri de İngiltere'ye hareket etmek üzereymiş.
En plus d'un sur le Rialto, je crois.
Ben Brantson.
On n'a plus de courant dans la salle Rialto. Ici Brantson.
- Güzel isim.
On se produira au Rialto le mois prochain.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]