English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ R ] / Robin

Robin translate French

4,745 parallel translation
Robin gelmiş! Gerisini sonra anlatırım.
Oh, Robin est là- - Je te dirai la suite plus tard.
Teşekkür ederim, Robin.
Merci, Robin.
Ted, saç kontrolü. - Robin yapsa olmaz mı? - Hadi be, senelerdir yapıyorsun.
Ted, scalp check!
E siz Robin Scherbatsky istiyorsunuz.
Attends, tu commandes un Robin Scherbatsky.
Robin son zamanlarda çok fazla içtiği için onun adını verdik.
Oh, bien, tu sais, Robin a commandé ça tellement de fois récemment que nous l'avons appelé d'après elle.
Üzgünüm ama Robin Scherbatsky olmuş.
Désolée, c'est Le Robin Scherbatsky.
Harika, Robin.
Oh, c'est super, Robin.
Bunu yapamayacağımı biliyorsun, Robin.
Tu sais je ne peux pas, Robin
Kızların gelip arkadaşlarıyla kafa dağıttığı belki birkaç Robin Scherbatsky içtiği ve adamın tekinin tuvalette Marshall Eriksen'lık yapmasından korkmadığı bir bar. - Yok, yok.
Les filles viennent ici, et veulent juste se relaxer avec des potes, peut être avoir un peu de Robin Scherbatskys, et ne pas s'inquiéter si un mec se fait un Marshall Eriksen dans la salle de bain.
Bir Robin Scherbatsky iç. Benden.
Je t'offre un Robin Scherbatsky.
Robin'le ben yemek firması seçmeye çalışıyoruz.
Robin et moi essayons de choisir un traiteur
Barney'yle Robin'e bir şeyler içmeye giderdim. Yemek firması için kavgalarını izlerdim. Ya da o gece hangi konuda tartışıyorlarsa artık.
J'irais boire un verre avec Barney et Robin, les regarder se battre à propos de leur traiteur ou peu importe à propos de quoi ils se battaient cette nuit-là.
Cary, Robin, görüşün ne zaman yayınlanacağı hakkında daha fazla bilgi edinmeye çalışın.
Cary, Robyn, voyez si vous pouvez avoir d'autres informations sur l'opinion qui sera publiée.
Pekala, Robin Hood'umuz nasıl gidiyor?
Alors, comment fera notre robin des bois?
Eğer Vance, Robin Williams'ın kadın kıyafetleriyle şarkı söyleyip elinde sihirli şemsiyeyle gelmesini bekliyorsa daha çok bekler.
Si Vance est en attente pour Robin Williams dans la traînée à venir flottante sur certains parapluie magique chantant "Do-Re-Mi", il va attendre longtemps.
2013 baharında Barney'yle Robin'in evlenmesine birkaç hafta kalmıştı.
Au printemps 2013, Barney et Robin n'étaient plus qu'à quelques semaines de leur union.
Robin, emlakçı en yüksek teklifi verene satar.
Robin, un agent immobilier va juste le donner au plus offrant
O haftanın ilerleyen günlerinde, Barney eve geldiğinde Robin'in küçük sürpriziyle karşılaşmış.
Plus tard cette semaine là, Barney est rentré chez lui pour découvrir que Robin avait une petite surprise qui l'attendait.
Robin, bunu kabul etmemiştim.
Robin, Je ne suis pas d'accord avec ça.
Robin buraya gelip, daireye bayılmış muhtemel alıcılar gibi davranmamızı istedi.
Ho, Robin nous a demander de venir et de prétendre que nous étions des acheteurs potentiels qui adorent cet appartement.
1994'te, Robin'in babası onu ilk kez New York City'ye getirmiş.
En 1994, le père de Robin l'emmena à New York pour la première fois...
Robin eski bir eşyasını ararken Lily'yle Marshall yeni bir şey için toplanıyorlardı.
Alors que Robin cherchait son "quelque chose de vieux", Lily et Marshall préparaient leur "quelque chose de neuf" :
Robin'i severim.
Tu sais, j'aime Robin.
Robin...
Écoute, Robin...
Robin, önemli bir toplantıya gecikiyorum.
Robin écoute, je suis en retard pour un rendez-vous.
Robince'de bu "önemli bir şey" demek.
ce qui est du "Robin-ais" pour "C'est important".
Robin Scherbatsky, sen bir kızsın!
Robin Scherbatsky- - tu es une fille.
Çocuklar, Barney'yle Robin'in düğünü hepimiz için hayatımızı değiştiren bir hafta sonu olmuştu.
Les enfants, le mariage de Barney et Robin s'est révélé être un tournant dans la vie de chacun d'entre nous.
Kuzen Pete'i sormuyorum, kuzen Robin'i soruyorum!
Je ne te parle pas de cousin Pete, Je te parle de cousin Robin!
Lily bir hafta önce, Robin'in uzun zamandır kayıp olan madalyonunu bulmasına yardım ettiğimi hatırlamış birden.
Et soudainement Lily se rappela qu'il y à une semaine, J'avais aidé Robin pour son médaillon perdu depuis longtemps.
Ted, o madalyonu Robin için bulursan onu geri kazanacağını düşünüyorsun.
Ted, tu penses Si tu obtiens ce médaillon pour Robin, tu la récupérera.
Hayatında büyük değişiklikler olurken Robin arkadaşlarını unutmasın istedim.
Avec tous les changements à venir, Je voulais juste que Robin se rappelle de ses amis.
Tabii o prangaları Robin'le arada sırada kullanıyoruz.
Bien que des fois, Robin et moi utilisons toujours les chaînes.
Robin, biraz güven kendine.
Robin, ais la fois.
Hayır Robin, striptiz kulübe gitmiyorum.
Non, Robin, je ne vais pas au club de stiptease.
Robin resepsiyona bunu almak için geldim.
je suis allé à l'accueil pour prendre ça.
1994'te, Robin'in babası onu ilk kez New York City'ye getirmiş.
{ \ pos ( 192,220 ) } En 1994, Robin découvrit New York avec son père.
Robin eski bir eşyasını ararken Lily'yle Marshall yeni bir şey için toplanıyorlardı.
Alors que Robin cherchait son objet ancien, Lily et Marshall allaient vers le neuf.
Robin'i severim. Ablası da iyidir hoştur.
{ \ pos ( 192,210 ) } Tu sais, j'aime Robin, et sa sœur ça peut aller.
Robin... Acil bir durum değilse sonra konuşssak olur mu?
C'est urgent ou on peut en parler plus tard?
Robin, önemli bir toplantıya gecikiyorum.
Je suis en retard pour un entretien.
Robin biraz gergin. Gergin mi?
Donc, Robin est un peu nerveuse.
İkincisi de, Robin'in madalyonunu hatırlıyor musun?
Et ensuite... Tu te rappelle du médaillon de Robin?
Robin'e sürpriz yapacaktım ama o senden gelmesini istiyor.
J'allais le donner à Robin comme une surprise, mais... elle a besoin que ça vienne de toi.
Robin'e evlilik yeminimi yazıyorum ama çok derin ve büyüleyici olsun istiyorum.
Es-tu mourant? J'écris mes vœux pour Robin.
Bunun bozulmasında pay sahibi olacağımı sanıyorsan beni hiç tanımamışsın demektir, Robin.
Et si tu penses que je participerai à foutre ça en l'air, alors peut-être que tu ne me connais pas du tout, Robin.
Robin, annenizle böyle tanışmış işte.
Et voici comment Robin a rencontré votre mère.
Robin Scherbatsky bugünden itibaren sana her zaman dürüst olacağım.
Robin Scherbatsky à partir de ce jour, Je serais toujours honnête avec toi.
Hiç bu kadar güzel olmamıştın, Robin.
Tu es plus belle que jamais.
O güzel bahar akşamında Barney'yle Robin de aynen bu sözü verdiler birbirlerine.
Et durant cette charmant soirée de printemps, c'est exactement ce que Barney et Robin se sont promis l'un à l'autre.
Robin Scherbatsky, sen bir kızsın!
- Tu es une fille.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]