English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ R ] / Rolex

Rolex translate French

339 parallel translation
Kuzenim Bertie'nin kronometreli Rolex'i.
C'est la montre Rolex de mon cousin Bertie.
Bu Rolex'i al.
D'accord, prenez cette montre Rolex.
1965 Rolex Oyster Perpetual.
1965, Rolex Oyster à mouvement perpétuel.
Rolex.
Rolex.
- Rolex?
- Rolex?
- Rolex İngiliz değil.
Rolex n'est pas anglais.
Şuna bir bakayım. - Bir Rolex.
Je vous en prie.
Ağabeyimin saati.
C'est la Rolex de mon frère!
Hepinizin altın Rolexleri doğru zamanı mı gösteriyor?
Vos Rolex sont bien réglées?
Tuvalete gittim, Rolex'imi çıkardım, musluğun yanına koydum... geri çekilip şeyimi kurusun diye biraz salladım... bir de döndüm ki, saat pır diye uçmuş.
Je l'avais posée sur le bord du lavabo, dans les toilettes. Juste le temps d'arroser les pissenlits et... de me retourner, elle avait disparu.
Bir Role, bir altın sigaralık, 3 tane...
Une Rolex et un étui en or? 500000.
Neyse ki Rolex'imi vermemişim.
J'ai bien fait de ne pas donner ma Rolex.
Rolex'im olsaydı tabii.
Si j'en avais une.
Herkesin bir altın Rolex'i var, ben de platin takayım dedim.
Rolex en or, c'est commun, la mienne est en platine!
- Rolex de mi?
La Rolex aussi?
Altın Rolex'in.
La Rolex en or?
Rolex'ten hiç söz etmediler ki.
Ils n'ont jamais parlé de la Rolex.
Rolex'i ve serçe parmağındaki yüzüğü de istiyorlar.
Ils exigent la Rolex et la bague!
Sadece minnettarlığımızn ufak bir göstergesi,..... yaptığı harika iş için.
C'est un gage de notre reconnaissance. Une Rolex.
Rolex'i geri almak için ne kadar verecektim?
Combien j'ai dit que je devais, pour récupérer ma Rolex?
Bu adı biliyorsunuz, satın alın sizin olsun.
Tu peux le regarder. Rolex.
- 1993. Rolex! Zamanınızı aldığım için özür dilerim.
Oui? 1993. Offrez-vous une Rolex.
Sen altın Rolex kullanırsın, o Timex.
Tu paies au bar. Tu as une Rolex en or au poignet, il porte une Timex.
Sana Rolex istediğimi söylemiştim.
Je t'avais dit que je voulais une Rolex! Une Rolex!
O rolexi ne zaman aldın?
- Depuis quand tu as une Rolex?
Bu Rolex gerçek mi?
C'est une vraie Rolex?
Artı Rolex'i vardı.
Et elle portait une Rolex.
- Rolex.
- La Rolex.
Ne zaman saatime baksam, içimden bir ses "Rolex'miş, hadi oradan." diyor.
Chaque fois que je la regarde, il y a une petite voix qui me dit :
- Geri götür sen de.
"Rolex, mon cul!"
Evet, Roleksler burada, 35 dolara!
Des Rolex pour 35 dollars!
Ve derken bir gün, Rolex'li, yeni ayakkabılı "yeni yetme" bir Kızılderili gelir.
Et te voilà, l'Indien "instantané"... avec ta Rolex et tes chaussures neuves.
Güzel Rolexmiş.
Belle Rolex!
Rolexim. Hoşuna gitti mi?
Ma Rolex, elle te plaît?
Bir kulağıyla altın bir Rolex alınırdı.
Une oreille me paierait une Rolex en or.
Marta senin de altın Rolexin mi var?
Marta tu as une Rolex en or toi?
Neden aynı Rolexten iki tane takıyorsun?
Pourquoi t'as deux Rolex identiques?
İki tane taşağım var, iki tane Rolexim olmuş çok mu?
J'ai deux couilles, pourquoi pas deux Rolex?
Altın Roleximi al.
Là, prend ma Rolex en or.
Rolexin yine buzlukta.
Ta Rolex est encore dans le frigo.
"Anne, Rolex'im!"
"Ma Rolex!"
Neden Rolex'i?
- Mais pourquoi?
Rolex!
Rolex!
Swatch hariç! Seiko, Casio, Timex, Rolex.
Les Swatch, y a pas que ça Seiko, Casio, Timex, Rolex
- Evet. Rolex. Gerçek timsah derisi.
Une vraie, peau de lézard.
Bu Rolex'i kaça satıyorsun?
Tu me la vends pour 20, 25, 30, 40, 50?
Burası kontrol.
Police et sécurité en état d'alerte immédiat. SECURITE ARMEE Rolex. APPELEZ-MOI JOHNNY 5 Ici tour de contrôle.
Rolex.
Tu n'es pas forcé.
55 adet Rolex saat.
Et cette fois, j'ai une bonne garantie : 55 Rolex.
Bu Ro-lex. Gördün mü?
Une Rolex.
- Rolex mi?
Rolex?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]